12 bölüm

37 5 7
                                    

Başındakı şiddetli bir ağrıyla gözlerimi açmaya başladım. Başım o kadar ağrıyordu ki bana ne olduğunu hala anlamış değildim. Tamamen kendime geldiğimde büyük bir deponun içerisinde olduğumu yeni yeni anlıyordum. Benim burada ne işim vardı Allah aşkına. Yine ne yapmış ola bilirdim ki acaba.

Kaçırılmışdım ama niye. Kim neden beni kaçırır ki. Miraçın yaptığını düşünmüyordum. Tamam onu çok tanımıyordum fakat böyle bir şey yapacağıda bana hiç mantıklı gelmiyordu. Çünkü o bana zarar vermezdi. Beni bayıltmak için sert bir şeyle kafama vurmuşlardı. O bana kıyamazdı gibi geliyor bana. Hem ailemi zaten kaçırmıştı birde neden beni kaçırsın ki. Evde de kimsenin olmadığını zaten biliyordu.

Ellerimi ayaklarımı iple bağlamışlardı. Peki ama beni kim kaçırmıştı ki. Hala daha kimin olduğunu bilmiyordum. Bari birileri gelsinde az sohbet edelim. Çok sıkılmıştım ben burada. Tabi ben kimim umurundayım ki doğru doğru.

Bu anda ayak sesleri duydum ve kafamı o yöne çevirdim fakat karşımdaki kişi bence Miraç değildi. Orta yaşlarda bir adamdı. Fakat hiç Miraç havası vermiyordu. Yakışıklı değildi çünkü o kadar.

" Oouu bakıyorum da uyanmaşsın "dedi ismini bilmediğim yaşlı. " BENİ NEDEN KAÇIRDINIZ LAN "dedim aynen şu şekilde. " Bu kadar sinirli olmak hiç yakışmıyor sana biliyormusun "dedi pişkin pişkin. " Bakın ben sizi tanımıyorum. Kimsiniz ve beni niye kaçırdınız sadece bunu öğrenmek istiyorum. Eğer bana istediğim cevapı vermezsiniz sonuçlarına katlanırsınız "dedim.

Qram korkum yoktu şuan. Ya benimle ne dertleri ola bilirdi ki. " Sen bizi tanımıyor ola bilirsin ama biz seni ve babanı çok iyi tanıyoruz "dedi. Bunun babamla ne ilgisi ola bilirdi ki. Babamın böyle adamlarla hiç bir işi olamazdı.

" Bak kardeşim anladığım kadarıyla babamı tanıyorsun. Tamam bu cepte . Beni neden kaçırdın olum. Seni tanımıyorum etmiyorum neden neden "dedim. " Birincisi kardeşim deme lazım olur. İkincisi baban yoksa işimizi seninle hal ederiz bizim için hiç bir mahsuru yok güzelim " dedi mal. " Sen kime güzelim diyorsun lan . Sana o güzelimi yetirtirdim de dua et sen şu halime. Gerizekalı kimsin olum sen. Aç şu ellerimi ayaklarımı da öyle hesaplaşalım. Böyle hiç adil değil sen ayakta rahatsın bense eli kolu bağlı hiç olurmu böyle hadi aç şunu "dedim.

" Sen hep böyle sinirlimisindir ?"dedi. " Bilmem sana belki öyle gelmiştir "dedim. " Tamam uzatma artık beni neden kaçırdınız "dedim çünki bir o değildi beni kaçıran bir çok insan vardır kesin.

" Baban yüzünden burdasın "dedi sadece bunu dedi ve benimde anlamamı bekliyormuş gibi suratıma bakmaya devam etdi salak. " Ne bakıyorsun olum. Ayrıca babamla ne ilgisi var. Doğru düzgün anlat şunu alırım ayağımın altına görürsün "dedim.

" Babanın patronuma büyük miktarda borcu var güzelim "dedi. Hala daha bana güzelim diyor ya Allahın cezası. Yemin ederim şuan elim kolum bağlı olmasaydı şuan yüzünü öyle güzel dağıtırım ki neyse. Babamın patronuna büyük miktarda borcu olduğunu mu söylüyordu bu köpek. Ne diyordu yahu bu. " Ne diyon olum "dedim. " Duyduğunu "diyince kan beynime sıçradı. Hayır bu mu salaktı. Yoksa bu beni mi salak yerine koymuştu anlamış değildim.

" Tamam ne kadar borcu var söyle hal ederiz "dedim. " Güzelim sen galiba durumun ciddiyetini farkında değilsin "diyince ne demek istediğini tam olarak anlamadım. " Ne diyom be sen " dedim.

" Babanın bize olan borcu o kadar çok ki kendini satsan bile onda birini bile ödeyemezsin sen o borcu. Yani demek istediğim o ki çok büyük konuşma sen istersen "dedi. O böyle söyleyince tabi bir daha ne kadar diye soramadım. " Tamam da biz nasıl anlaşıcaz ? "diye sordum. " Yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu tam bu anda. Benimse içimde bir korku oluştu . Eğer düşündüğüm şeyi yaparsa onu yaşatmam. Umarım böyle bir olay gerçekleşmez. Tam bu anda içeri bir sürü insan gelmeye başladı. Ama bunlar beni kurtarmak için falan gelmemiştiler. Bu en önde gelen muhtemelen patrondu. İri yarı, orta boyları, yaşlı birisiydi.

" Zeren kızımızda buradayımış "dedi alay geçer gibi. " E iyi ağırladınızmı misafirimiz "diyince sinirlerim halay çekiyordu şuan. Resmen benimle dalga geçiyordu bunlar. E ben bunların elinden nasıl kurtulucam. Hem anladığım kadarıyla karşımda 20 den fazla adam vardı. Bazıları etrafı gözetliyor bazıları önümde durup gerizekalı gibi sırıtıyordu. " Bakın ne derdinzi varsa babamla hal edin " dedim artık güçlü görünmeye çalışmayarak. Sonuçta babam Miraçın elindeydi. Onu bulması imkansız gibi bir şeydi. Bu yüzden  rahatdım.

" Bizde onu düşünmüşdük fakat babana ulaşamayınca sana gelelim dedik . Fena mı etdik. Hem senin bizim elimizde olduğunu baban duyarsa seni kurtarmak için mutlaka gelicektir değilmi "dedi. " O eskiye aiddi. Ailem kısa süre önce beni terk etdi. Yani sandığınız gibi hiç kimse beni kurtarmak için gelmeyicektir "dedim. " Ama siz şuan beni serbest bırakırsanız size paranızı vere bilirim " dedim. Nerden bulucam bilmiyordum bile. " O parayı bize yüz yıl çalışsan yine ödeyemezsin. Çünkü o para seni bile aşar  "dedi. " Ee o zaman geriye sadece bir şey kalıyor değilmi "diyince oturduğum sandalye bile gerildi. Eğer bana dokunurlarsa varya onları yaşatmam.

" N-ne yapacaksın bana? "dedim korku dolu gözlerle ona bakarken. " Silahımı getirin bu kızın işini bu gün burada bitiricem madem bana paramı vermiyor canıyla hiç olmazsa bir kısmını ödesin dimi "dedi gözünü gözümden hiç ayırmazken. Beni öldürücekti. Ama bu bana dokunmasından daha makuldu benim için. " Bak öderim diyorum sana neyini anlamıyorsun sen. Vallah bırak beni gidiyim nolursun. Hadi "dedim. Artık kendimi yerlere sericektim az kalsın. Ama durmadı adamı silahı getirdi ve ona verdi. Ama sıkmadan önce silahın şarjörüne baktı. Dolu olduğunu görünce dudağının kenarı kıvrıldı. Sonrada bana da gösterip şaka yapmadığına ikna etti beni.

Silahı kaldırdığı gibi alnıma dayadı. Kuş gibi titremeye başladım o an. Ailemi bir daha asla görememek duygusu beni yakıp bitiyordu resmen. Gözlerimi kapattım bu anda. Ölürken katilimin değilde hayalimde canlandırdığım ailemi yüzünü görmek istiyorumdum. Tam bu anda bir silah sesi geldi kulaklarıma. Evet ölmüştüm hayırlı uğurlu olsun hepimize. Ama neden ağrım yoktu. Yavaşça gözlerimi açınca olayın farkına vardım. Ben ölmemiştim. Bana hiç bir şey olmamıştı. Gözlerimi tam açınca karşımdaki patron denen şerefsizi yerde kıvrandığını gördüm.

Sonra diğer silah sesleri gelmeye başladı. Önümdeki bütün adamlar birer birer yere yığılıyordu. Kurtulmuştum. Fakat beni kim kurtarmıştı diye düşününce karşımda heybetiyle, göz alıcı yakışıklılığıyla bir asker bana doğru geliyordu. Bense olanların şokunu daha üzerimden atamamıştım. Onun arkasından ise bir çok asker gelmişti. Ama en önden o asker geliyordu. Kimdi bu yakışıklı ha birde benim hayatım kurtaran adam diye merak etmemiş değildim.

Ayağımın altında dolanan şerefsizi görünce sinirlerim yine oynadı. Fakat bir şey de yapmıyordum elim kolum bağlıydı nede olsa. Sonra geldiği gibi ona öyle bir tekme atdı ki ben olsam ölmüştüm her halde. " Umut koçum sen al şu şerefsizi. İcabına bakın "dedi karşımdaki yakışıklı asker. Olum askere de düşmezsin artık diyicem de pek işe yaramayacaq zaten. Sonra arkama geçti ve ellerimi açmaya başladı. Ellerimi açınca önüme geldi fakat ayaklarımı açmadı. " Ne bakıyon açsana ayaklarını. Onuda benim yapacağımı düşünmedin her halde. Ellerini açtım işte aça bilirsin. Birazda çabuk ol "dedi karşımdaki hödük. Ayaklarımı açsan nolurdu ha nolurdu " diye çıkmıştım. Ayaklarımı açtığım anda ayağa kalktım. Başım dönünce hemen tutdu beni. " İyimisin ?"dedi. " İyiyim" diyip kestirip atdım. " Senin sesin neden bana bu kadar tandık geliyor " diyince buz kesti adeta.

Ama bu anda kafamdaki bütün soruların cevabını ondan değil başkasından almış oldum.

" Miraç komutanım bizim işimiz bitdi gide biliriz " değince yerimde sendeledim donuk gözlerle ona baktım. Bu oydu gölgemdi o. Fakat yalnız ela gözlerini göre biliyordum. Böyle tanışıcağımız aklımın ucundan bile geçmezdi. Bir cesaretle yüzündeki maskeyi aşağı indirdim. Yüzü o kadar güzeldi ki insanın baktıkça bakası geliyordu. " Sensin. Benim gölgemsin sen. Osun dimi ?"diye bildim güçlükle. Sonra açlıktan bayıldım ama yere yığılmama kalmadan beni kucağına aldı. Onda sonra hiç bir hatırlamıyorum zaten.

Kayıp olan hayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin