Ev diye beni getirdikleri yer Askeriyeydi. Şaşırdık mı tabii ki hayır. Bir askerin ilk evi Askeriyedir çünki. Bütün zamanların anılarını burda keçirdikleri için. Kendi evlerinden çok burayı bilib gördükleri için.
Etrafı sessizce inceliyordum. Çok büyük bir yerdi. Her yerde askerler vardı. Bazıları koşuyordu.
" Az önce bülbül gibi ötüyordun şimdi noldu bakalım "diye bir ses duydum. Bunu diyen şahısın kim olduğu malum. Az önceden beri benimle uğraşan komutan tabii ki.
" Ne alakası var şimdi. Sadece etrafı inceliyordum. Ayrıca beni buraya niye getirdiyinizi öğrene bilirmiyim acaba ? "diyerek gözlerimi her kesin üzerinde gezdirdim. Ama en son ona gelince gözlerim diğerlerinden daha fazla onun gözlerinde kalmayı tercih etdi.
Oda gözlerini ayırmıyordu benden. Yanlış anlamasından korktuğum için gözlerimi önüme çevirdim. Ama hiss ediyordum onun gözleri hala daha bana bakmaya devam ediyordu.
" Az önce ciddi bir şey atlattın. Ayrıca onların bir kısmını aldık. Diğerleri hala dışarda. Seni güvende tutmak için buraya getirdik. Senin için burda olmak daha güvenli. Ama ben burada sizin yanınızda durmam diyorsan kendin bilirsin. Hala kapının önündeyiz. Durmam için hiç bir sebeb yok. Seni durduracak da değiliz sonuçta. Canını sevseydin gitmeye tenezzül bile etmezdin"dedi komutan.
Ben anlayamıyorum gerçekten hiç bir şeyi anlayamıyorum. " Nerede kalıp kalmayacağımı sana sormayacağım komutan duydun mu beni. Canımı benden çok düşündüyünü de bilmiyordum ayrıca. Hem eve gitmek benim için berbat bir şey olur. Ailemin olmadığı bir evi ne yapayım ben. Bunu benden daha iyi bilirsin sen değil mi."dedim imayla. Ailemi o kaçırmıştı çünki. Beni kendisine muhtaç bırakmıştı.
Dediklerimden sonra yüzü değişmeye başladı. Ne demek istediğimi çok iyi anlamıştı çünki. Her kes bize bakıyor. Ne konuştuğumuzu anlamaya çalışıyordu.
" Sen bi gelsene şöyle "diye kolumdan tutup beni askerlerin daha az olduğu bir tarafa çekti. Böylelikle konuşucaklarımızı kimse duymamış olacaktı.
" Bana bak kızım. Benim kim olduğumu bildiyini biliyorum. Daha sesimi ilk duyduğundan beri biliyorsun beni. Ve inan bana benim hakkımda düşündüklerin umurumda bile değil. Sen benim umrumda değilsin çünki. Benim için hiç bir şey ifade etmediğini gibi. Aileni kaçırmaktan başka sana zarar verecek hiç bir şey de yapmadım ayrıca "dedi.
Bide bunlar yetmiyormuş gibi " Ha bu arada eğer o depoda senin olduğunu daha önceden bilmiş olsaydım inan ne olursa olsun seni kurtarmak için kılımı bile kıpırdatmazdım. Benim için değerli olan şeyler için canımı bile feda ederim. Mesela vatanım. Onun uğrunda her şeyimden geçerim. Bide bazı insanlar diyelim. Ama o insanlardam biri bile olamazsın ".
Kaç yıldır bu dünyada yaşıyorum. Ama beni böyle berbat bir şekilde hiss etdirecek kelimeler duymamıştım. Ne yapmışdım ben ona. Kalbini mi kırmıştım acaba. Yoksa neden bana bu kadar nefret beslesin ki . Değil mi ama .
" Gerçekten böyle mi düşünüyorsun. Ne yaptım ki ben sana. Sen benim canımı, ailemi aldın benden. Ben sana ağzımı açıp adam akıllı iki kelime bile söylemiyorum lan. Sen kimsin ki bana bu lafları ede biliyorsun. Bana zararın en büyüğünü yaşatmışsın zaten. Daha ne zararından bahs ediyorsun sen ha " ağlamaklı çıkan sesimle.
Ailemi kaçırdığı yetmezmiş gibi bide bana nefret kusuyor. Halbuki bende hiç bir günah yokken kendini suçlu bile bulmuyor. Sanki bu sütten çıkmış ak kaşık. Ailemi ben kaçırdım sanki. Kendi kendime ceza veriyorum güya.
" Madem beni kurtarmak istemiyordun ya hani. Beni orda gördüğün gibi arkama bakmadan gide bilirdin neden yapmadın. Ha söylesene az önceden beri bülbül gibi ötüyordun "dedim az önce bana söylediği şeyi ona sunarak. " Şimdi ağzını bıçak açmıyor ".
" Çünki ordakı amacım seni kurtarmak değildi. Orda vatanıma ihanet eden hayinler vardı. Onları vatanımın değerli topraklarından arındırıyorum sadece. Yani olayın seninle uzaktan yakından bir alakası yok "dedi. Dediği her kelime ok gibi saplanıyordu yüreğime. Halbuki benim için hiç bir şey ifade etmiyordu karşımda az önceden beri bana hakaret eden adam . Peki ama neden onun sözleri bu kadar delip geçiyordu kalbimi.
Sanki yoldan geçen biri bana bunları söylese bu kadar kalbim kırılmazdı gibi geliyor bana. Ama sanki kalbimin ona karşı zaafı var yoksa bu hissler niye olsun ki. Ama benim ona karşı nefretten başka bir hiss beslemem aileme de bana da ihanet olur . Ona karşı yalnız bir hiss var oda " NEFRET " .
Canlarım şunu da belirtmek isterim ki bence hepimiz biliyoruz bunu . En büyük aşklar nefretle başlar. Bakalım Miraçla Zerenin nefretten doğan aşkı nasıl olacak. Miraçın söyledikleri hakkında ne düşünüyorsunuz acaba merak etdim.Yorumlarda buluşalım.Hepimiz merakla bekleyelim bakalım , görelim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp olan hayaller
Lãng mạnBir insanın en güvendiği, ilk sığındığı liman neresidir sizce?. Evet o bahsettiğim liman Aile. Aile nasıl 4 harfli ama içinde her şeyi barındıran bir kelime öyle değil mi?. Ama benim limanım çok uzaklara girdi.