Kerem: Geldiler!
Mertens, hızlıca balkonda ki Kerem'in yanına gitti ve aşağıya baktı. Gerçekten de 3 araba halinde gelmişlerdi. Yanlarında da bavul gibi eşyalar vardı. Mertens, balkondan çıkıp hızlıca ayakkabılarını giydi ve aşağıya indi.
Mertens: Sevgilim!
Zaniolo: İncir reçelim!
Mertens, hızlıca koşarak Zaniolo'ya sarıldığında, Zaniolo'da onu kucağına aldı. Kafasını onun boynuna gömüp kokusunu içine çekti derince.
Zaniolo: Çok özledim seni bebeğim.
Mertens: Ben de seni aşkım.
Zaniolo, başını onun boynundan çekip kendi dudakları ile onun dudaklarını birleştirdi.
İsmail: Aile var burada kardeşim ya!
Mertens, İsmail'in sesini duymasıyla Zaniolo'nun dudaklarından ayrıldı ve kucağından indi.
Mertens: Yardıma ihtiyacınız varsa edeyim.
Zaniolo: Hayır güzelim, eve geç sen eşyaları getiririz biz.
Mertens: Peki hayatım, kolay gelsin.
Zaniolo: Sağol bebeğim.
Mertens, eve geçtikten sonra Zaniolo bavulları indirmeye çalışan ekibine baktı. Takım elbise giyen adamların dışarıdan bu kadar salak görünmesi komiğine gitmişti.
Altay: Kenan dur bi'.
Kenan: İlk ben kendi bavulumu alayım, lan dursana!
Muci: Bok alırsın, ilk ben alıcam!
Zaniolo: Tövbe estağfurullah.
Zaniolo, bavulunu da alıp eve giediğinde Mertens'in arkadaşları karşılamıştı onu.
Kaan: Hoşgeldin.
Zaniolo: Hoşbulduk.
Barış: Hoşgeldin abi.
Zaniolo: Hoşbulduk kardeşim.
Mertens: Gel hayatım eşyalarını götürelim. Kaan, Barış, Mauro, Kerem; sizde diğerlerinin odalarını gösterin. Zaten 2 dakikaya gelirim.
Mauro: Tamamdır komutan.
Ortamda ki herkes seslice güldü. Daha sonra Mertens, Zaniolo'yı odasına götürdü.
Mertens: Benim yanımda kalacaksın, çünkü yeterli odamız yok.
Zaniolo: Sorun yok güzelim, hatta daha iyi.
Mertens: Tamam, eşyalarını bırakıp gelirsin o zaman hayatım.
Zaniolo: Tamam aşkım.
Mertens, Zaniolo'nun yanağını öptükten sonra diğerlerinin yanına gitti.
Mauro: Kenan, Ali, Florian, Ferdi, Ryan ve Ernest'i, Bertuğların odasına gönderdim ben.
Kaan: Günay'ı kendi odama gönderdim ben.
Kerem: Altay benim odamda.
Barış: Adını unuttuğum sarışın, yakışıklı çocukta benim odamda.
İsmail: Yakışıklı mıyım lan?
Barış: Evet.
İsmail: Teşekkür ederim.
Mertens: Of neyse, geçin oturma odasına etrafı hazırlayalım. Efelerin gelmesine 3 saat kaldı.
.
.
.
.
.