Aradan geçen birkaç sene.
Üniversite 3. sınıftı şimdi Mertens, ona "sana ulaşacağım" diyen Zaniolo'dan hiçbir haber alamıyordu.
Bahçede oturan Efe'nin yanına gitti Mertens. Onu anlayabilen tek oydu çünkü.
-Napıyorsun Efe?
-Kitap okuyorum.
-Adı ne?
-Sadist adında bir kitap, birkaç sene önce yaşadıklarımıza çok benziyor aslında.
-Konusu ne ki?
-Bir arkadaş topluluğunun mafyalar tarafından kaçırılıp, bir odaya kapatılmaları.
-E bu Wattpad kitabı.
-Zaten.
Efe ve Mertens gülerken, evin önüne gelen araba ile duraksadılar. Mertens, hızlıca evin içine tekrar girdi. Hızlıca dış kapıyı açtı.
-Kimdiniz?
-Abi üzerimde ki gömleğe göre kuryeyim.
-Dalga geçme kardeşim.
-Tamam abi, neyse al sana posta.
-Kimden?
-Ne bileyim ben? Gönderdiler işte.
-Tövbe estağfurullah, git lan.
Mertens, postacıdan zarfı alıp geri kapattı kapıyı. Arkasını döndüğünde ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) olan arkadaşlarıyla karşılaşmayı beklemiyordu.
Mertens: Siz ne ara geldiniz amınakoyayım?
Bertuğ: Abi içerde playstation oynuyorduk, sesi duyduk koştuk.
İcardi: Okusana lan çabuk.
Mertens: Ay tamam, gelin içeride okuyalım.
Mertens önde, herkes sırayla oturma odasına gittiler. Mertens koltuğa oturduktan sonra diğerleride yuvarlak şekilde koltuğun kenarında yere oturdular.
Mertens zarfı açtı ve uzun bir sayfa gördü.
Barış: Sana neden bu kadar uzun yazı yollasınlar amınakoyayım?
Efe: Belki abim göndermiştir.
Sebastian: Olabilir, abi başlığa baksana.
Mertens onaylar bir şekilde Sebastian'a baktıktan sonra, mektuba baktı. Başlıkta kendi ismini gördü.
Mertens: Benim ismim yazıyor.
Talha: Oku artık, yemin ederim Cebrail'e dönüşeceğim iki dakika sonra. Oku, oku, oku.
Kerem: Estağfurullah, es es estağfurullah.
Semih: Oku, opsiyonel.
Arda: Hadi oğlum ya.
Mertens: Tamam başlıyorum.
Mertens, arka sayfayada baktıktan sonra ön sayfadan okumaya başladı.
"16 Mart 2026'dan, ilk aşkım Dries Mertens'e;
Merhaba Mertens, umarım iyisindir. Ben Nicolo, Nicolo Zaniolo. Yaklaşık 2-3 senedir sana ulaşmadım. Çünkü bu zamanı bekledim bebeğim.
Şimdi diyeceksin, "ne zamanı?". Haklısın sevgilim, ne zamanı olduğunu soracaksın bana. Neden bu kadar sene beklediğimi.
Şöyle açıklık getirmem gerekirse, eğer şu zamana kadar sana ulaşsaydım, hepiniz ölecektiniz yavrum. Ama "neden ölecektik?" diye sorarsan, cevap veremem.
İnan bana güzelim, hepinizi teker teker çok özledi'k'. Semih'i, Efe'yi, Kerem'i ve devamınızı. Özellikle Ali, ikidebir Efe'den bahsediyor.
Şuan bu mektubu yazarken elim ayağım titriyor, sana tekrardan ulaşabilme mutluluğu... Anlatılamaz bir duygu.
Mektubun asıl amacına gelecek olursak, artık yüz yüze görüşmeliyiz hepimiz. Yani, isterlerse tabii.
Nasıl yüz yüze görüşeceğiz diye sorarsanız da; Ali'den aldığım bilgiye göre 4 gün sonra yani 20 Mart, Efe'nin doğum günüymüş. Ona özel bir doğum günü kutlaması hazırlamak istiyoruz. Kendi aramızda.
Kendi aramızda dediğim de sizinkilerle, bizimkiler.
Eğer bana tekrar ulaşmak istersen; numaram, adresim ve e-posta adresim aşağıda yazıyor aşkım.
Seni çok seviyorum.
Numaram: 0517...
Adresim: Muğla-İzmir sınırı, 4. Anayoldan sağ yolun en sonu.
E-posta adresim: NicoZaniolo17@gmail.com
Ve doğum gününü de siz okuldayken, sizin evi hazırlayarak orada yapmak istiyoruz.
Bu arada;
'İncir reçeli güzeldir.'"
Herkes, Zaniolo'nun bu romantik mektubuna ooo'larken, Mertens ise gülümsüyordu.
Efe: Yine çiftleri birleştiren ben oldum.
Efe'nin yaptığı kendini beğenmişliğe Kaan cevabını geciktirmedi.
Kaan: Ali'ye kendini aşık ettiren de sen oldun.
Efe: He just a friend.
Edouard: Adrian ikinci versiyon amınakoyayım.
Bertuğ: Neyse ben gidiyorum.
Bertuğ ayağa kalkıp oda kapısına ilerlemeye başlarken, Arda arkadan fısıldandı(!).
Arda: Kesin Kenan'ın fotoğrafına bakarak 31 çekecek.
Bertuğ: Ne? O kim?
Talha: Kenan'ı hatırlamıyor musun?
Semih: Hani götüne vibratör sokan.
Bertuğ: Ha hatırladım, ama götüme vibratör falan sokmamıştı. Onu söyleyeyim.
Bertuğ tam çıkmak için kapıyı açtığında odadakiler şarkı söylemeye başladılar.
Kerem: Gece yine canlı mı canlı.
Barış: Uçuyo herkes heyecanlı.
Mertens: Acele etmiyo kimse.
Kaan: Çıkmak yok, kapı kapalı.
.
.
.
.
.
BI O YANA BI BU YANA GOSTER BANA O ESSIZ DANSINI
hayirli olsun 2. Kitap