Yunus'tan
Aradan geçen beş sene olmuştu.
Zaniolo ve Mertens evlenmişlerdi. Üç tane çocukları vardı, ikisi erkekti, diğeri de kız. Hala birbirlerini çok seviyorlardı, asla kavga etmiyorlardı.
Arda ve Ferdi ise evlenmişlerdi fakat Arda'nın kısır olmasından dolayı çocukları yoktu. Öz olmasa da yetimhaneden küçük bir kız sahiplendiler, çok güzel ilgileniyorlardı onunla.
Kerem ve Altay, nişanlanmışlardı. Evlenmek için tarih almışlardı, yakında düğünleri olacaktı. Ama bu eski durumlarından birşey değiştirmiyordu, hala şakasına da olsa birbirlerine Cüce Kerem ve Maltay diye sesleniyorlardı.
Kaan ve Günay, Almanya'ya gitmişlerdi. İkisi de hala bekarlardı ve bu durumdan memnundular. Evlenmemeyi düşünüyorlardı. Bekar ve özgür bir hayat sürdürmek istiyorlar ikisi de. Almanya'ya gitmelerine rağmen hala bizle iletişim kuruyorlardı, asla bağımız kopmamıştı.
Bertuğ ve Kenan, ne güzel bir çift. Hiç kavga etmiyorlar, her dakika sarmaş dolaşlar. Sorunları olursa birbirlerine anlatıp, çözüm arıyorlar. Birbirleriyle oldukları her zaman etrafa pozitif enerji yayıyorlar.
Ali ve Efe, Hamza ilk başta bu durumu olumlu karşılamamıştı. Hatta kızmıştı, ama zamanla Ali'yle anlaşmaya başlamıştı. Aileleri de olumlu karşıladığı için şuan nişanlılardı.
Talha, fakültede ki hocası Cenk'le sevgili olduktan sonra daha da mutlulaşmıştı. Müsait olduğu her zaman onunla konuşurdu.
Sebastian, sanal sevgilisi Ryan ile yaşayabilmek için onun yanına taşınmıştı. Ama hergün en az 3 saat konuşmak için arar bizi.
Barış ve İsmail, birbirlerine hala yavşıyorlardı ve sevgililerdi. Biz ne kadar evlenin desekte, onlar önümüzde ki sene diyorlar. Yaklaşık birkaç senedir.
İcardi, fakültede ki hocası Muslera'nın evli olduğunu öğrendiğinde yıkılmıştı. Hatta depresyona girmişti, ama arkadaşları olan İrfan ve Mert'in ilişkisine 3. kişi olarak girmişti.
Semih ve Muci, onlarda Kerem ve Altay'la aynı gün evleneceklerdi. Çok mutlulardı birlikte. Semih, yaşadığı olaydan birkaç ay sonra bir anda bayılmıştı ve bir-iki günlüğüne hafızasını kaybetmişti. Ama Muci sayesinde geri hatırlamıştı
Michut ve Loshaj, aramızda ki en sessiz çift olabilirlerdi. Genelde hep sessiz olup bizden uzak biryerde oturur ve konuşmalarımızı dinlerdiler. Ama bir sorun olduğunda hızlıca bize bir çözüm arar ve yardım ederlerdi. Onlar da çok tatlılardı, asla aralarında sıkıntı çıkmadı, çıkmazda.
Ve ben, aslında benim aşka inandığım pek söylenemez'di'. Psikoloğumla olan sürekli iletişimim sürecinde, ona karşı birşeyler hissetmeye başladım. Ve zamanla da eşcinsel olduğumu anladım. Bir süre sonra randevularımda onu dinlemek yerine hep onu izlediğimi farketmişti.
-Yunus, beni dinliyor musun?
-Hm hm.
-Yunus, beni izlemeyi bırakır mısın?
Bir süre sonra, psikolojik destek almayı bırakmıştım. Tekrardan eski, kendine zarar veren, odasından çıkmayan Yunus'a dönmüştüm. Hatta intihara bile kalkışmıştım üç kere, her seferinde durdurdular.
