Bölüm 15 • Gecenin Üçü

975 93 10
                                    

Sonunda ekleyebildim ha? Düzenledim düzenledim yine de olduramadım pek. İçime pek sinmeyen bu bölüm affınıza sığınılarak yayınlanıyor. Beğenmeniz dileğiyle, iyi okumalar. (Girişi de sinmedi)

.:: Athena - An ::.

Sadem'i, parlayan dolunayın önünde gördüğümde bir an rüyada olduğumu sandım. Sırtım ağrıyordu ve üzerimde, tam karnımın üzerinde nefes alan bir şey vardı. Kafam hala bulanıktı. 'Keşke bu kadar çok içmeseydim' diye sitem ettim kendime.

"Sadem?" dedim orada oluşunu sorgularcasına.

"Selim?" dedi aynı şekilde. Sesinin tonuna anlam verebilecek kadar vaktim yoktu çünkü karnımın üzerindeki şey az önce hareket etmişti. Doğrulup baktığımda Arda'yla karşılaştım. Kafasını yan bir şekilde karnıma koymuştu. Ağzı açıktı ve suları tişörtüme damlıyordu. Tekrar Sadem'e döndüm. Arda'nın pis yüzünden sonra Sadem'e bakmak iyi gelmişti.

"Çok güzelsin." dedim ve kıkırdadım. Şimdi düşünüyorum da ayık kafayla asla böyle bir şeyi söyleyemezdim. Zaten o anda Sadem kollarını göğsünde kavuşturmuşken söylemek de pek iyi bir fikir olmamıştı.

"Sarhoş musun Selim?" diye sordu. Kafamı tekrar taş zemine yatırdım ve biraz düşündüm.

"Evet, hemde çok fena sarhoşum." Sadem elini anlıma götürüp dudaklarını yaladı.

"Arda da mı sarhoş?"

"Arda da sarhoş." İçinde birden fazla 'da' olduğu için söylerken çok zorlanmıştım. "Ama o çok az sarhoş. Şu kadarcık." deyip işaret ve baş parmağımla miktarı belirttim.

"Sadem! Ne olmuş orada?" dedi yukardan bir ses. Sesin kaynağına baktım ve karşımda Eda'yı gördüm. "Selim mi o?"

"Eda bağırma, mahalleyi ayağa kaldırdın. Aşağı in de yardım et bana."

"Tamam, tamam geliyorum." dedi ve gözden kayboldu.

"Gidiyor muyuz?" dedim Sadem'e.

"Gidiyoruz." dedi "Gidiyoruz Selim bey." Doğrulup uyanana kadar Arda'yı dürttüm. Uyanması uzun sürmüştü.

"Gidiyormuşuz Arda." Yerinde dikleşip sırtını duvara yasladı. Sonra Sadem'i fark etti.

"Sana bizi görecek demiştim." Yanımıza gelen Eda bize yüzünü buruşturarak baktı.

"N'apıyoruz?" diye sordu Sadem'e bakarak. Sadem cevap vermeden işe koyuldu. Arda'yı kolundan tutarak kaldırdı ve Eda'ya teslim etti.

"Sen Arda'yı götür, ben Selim'i alırım." Eda kafasıyla onayladı ve Arda'nın kolunun altına girdi. Sadem'in söylediklerine güldüm. Elini dudağına götürerek susmamı işaret etti. Sonra da yanıma geçip bir elini sırtıma diğerini de koluma koyarak beni yerimden kalkmaya teşvik etti. Boş olan elimle duvardan destek alarak ayaklarımın üzerine kalktım ama dengemi sağlayamayınca Sadem'le yere kapaklandık. Sadem sert zeminin üzerinde ben ise onun üzerinde yatıyordum. Kollarımı beline dolayıp kafamı göğsüne yan yatırdım. Kalbinin sesini duyuyordum ve hiç durmadan hızlı hızlı atıyordu. Bir an ellerini nereye koyacağını bilemedi ve en sonunda kollarını kafama sardı. "Seninle ne yapacağım şimdi ben? Atsam atamam, satsam kimse almaz."

"Sevebilirsin mesela. Ben de seni seveyim. O kadar çok sevelim ki birbirimizden sıkılalım." Kıkırdayınca kafam çalkalandı. "Beynim ağrıdı." dedim.

"Kalk hadi üzerimden. Biri görecek şimdi." Sırıtıp kafamı kaldırdım ama vücudumu kaldıracak gücü bulamadım.

"Kalkamıyorum. Bir itiversen." Bıkkın bir tavırla güldü ve beni yere devirdi. Sonra yine kolum ve sırtımdan tutup beni ayağa kaldırdı.

SademHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin