1~

33 6 2
                                    

🏚️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🏚️

Elimdeki bezle masayı silip bezi yanımdaki arabaya koyduğum kirli bulaşıkların yanına attım. Elimi üstümdeki önlüğe sildim. Masadan uzaklaşıp mutfak kısmına giderken kapıdan giren müşteri grubuna baktım. Bugün haftasonu olmasından kaynaklı yoğun geçiyordu. Tabi yoğunluğa bağlı ekstra maaş alsak güzel olurdu ama almıyorduk.

Mutfağa girdiğimde tezgahta sipariş edilen yemekleri hazırlayan Feyza'ya bakıp yanına gittim. Dibine gelmeden önce tezgahın ucunda duran bir kaşığı alıp mikrofon gibi kullandım.

"Kolay gelsin hanımefendi, bugün hangi yemeği yapıyorsunuz acaba?"

Diye konuşup kaşığı Feyza'ya uzattım. Gülerek bana eşlik edince bende güldüm.

"Bugünkü menümüzde frambuazlı cheescake ve havuçlu tarçınlı kekimiz var. Yanında içecek olarak da espresso ve tarçınlı süt hazırlayacağız."

Mikrofonu kendime çekip kafamı salladım.

"Havuçlu tarçınlının ağır anısı var hanımefendi lütfen ama.."

Devam edecekken mutfağa giren teyzemle ikimizde durduk. Kapının dibinde durup bize baktığında tatlı tatlı gülümsedim.

"Evet eğlenceyi bölüyorum sanırım ama çiçek masasının siparişi hazır mı kızlarım?"

Feyza'ya baktığımda kafasını salladığını gördüm.

"Evet sadece sunumu kaldı, Hera, tatlıyı tabağa koyabilir misin? Buz dolabına koymuştum. Yanına da sıcak çikolata koyalım."

Kafamı sallayıp hızla dediklerini yaptım. Tatlıyı ve sıcak çikolatayı tepsiye koyup teyzeme vermeye gitmiştim ama çoktan başka masaya gittiğini fark edince kendim götürmeye karar verdim.

"Çiçek masasına gidecekti değil mi Fezo?"

"Evet evet, çiçek masası."

Başımı sallayıp mutfaktan elimde tepsitle çıkıp köşedeki masaya gittim. Her masanın farklı bir ismi vardı, mesela çiçek masasının yanındaki masa bambu masası, arkada kalan masa bulut masası, onun yanındaki masa da kitap masasıydı. Böyle böyle değişiyordu masaların isimleri. Çiçek masasına geldiğimde yaşlı bir adamın oturduğunu gördüm, kafasını cama çevirmiş dışarıdaki ağaçları ve çiçekleri izliyordu. Gülümseyip tepsideki tatlı ve sıcak çikolatayı masaya bıraktım.

"Buyrun, afiyet olsun. Başka bir isteğiniz var mı?"

Adam kafasını bana çevirip baktığında gözlerime baktı. Göz renginin değişikliğiyle şaşırsamda fazla belli etmeyip gülümsemeye devam ettim. Gözleri gözlerimden ayrılmayıp içime bakarcasına derin bir şekilde bakmaya devam ederken kalbime hafif bir ağrı girmişti. Sebebini anlamazken yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan bir adım geri gittim.
Yalan yok, adamdan birazcık rahatsız olmuştum.

Zamana Tutsak ~ HeraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin