6~

2 0 0
                                    


Ay bu bölümün enerjisinin vibeını veren şarkuyı alta yazıyorum ! Mutlaka bölümü okurken dinleyin..

-Pamela~ Ayrılamayız Biz-
-Frxzbie~ Sevgili Prensesim-

İyi okumalarr💖🌸✨

Adeta koca bir ormanı içinde barındıran gözleri gözlerimden kısa bir süre ayrılıp üstümde dolaştı. Dudaklarına küçük bir tebessüm peydah olurken yanıma yaklaştı.

"Ne kadar da güzel olmuşsunuz sevgili prensesim..."

İltifatı kalbime dokunurken yumuşak ve adeta kadifemsi olan sesini biraz daha duymayı diledim. Sonrasında cümlesini yanıtsız bırakmamak adına kafamı öne eğip güldüm.

"Teşekkür ederim. Şey, sanırım sizde çok yakışıklı olmuşsunuz... Geç kalmadıysak yola çıkacak mıyız?"

ORTAMIN İÇİNE ETMİŞ GİBİ HİSSEDİYORDUM!
Nasıl bu kadar odun gibi göstermiştim kendimi? Acaba yanlış anlamış mıydı.. Rahatsız olduğumu falan düşünmemiştir umarım...

Lucifer dudaklarını birbirine bastırıp yüzündeki ifadeyi ciddileştirirken kafasını salladı. Aha vallahi alındı adam. Yanıma yaklaşıp sol kolunu hafif kaldırıp koluna girmem için bekledi. İstemeden yüzüme yansıyan mahçup ifademle hafifçe gülümseyip yavaşça koluna girdim. Burnuma dolan kokusu gözlerimi kapatmam için zorlarken buna engel oldum. Odanın kapısını açıp önden çıkmam için fırsat verdiğinde yavaşça çıktım. Peşimden geldiğinde kısa bir an kolundan çıkmam gerekmişti. Yanıma gelir gelmez tekrar koluna girmem için bekledi. Koluna girdiğimde aynı anda yürümeye başlayıp oldukça şatafatlı duran ve yine siyahlarla döşenmiş merdivenlerden indik. Bu sarayın çıkış kapısına geldiğimizde kapıda bekleyen bir adam bana ve Lucifer'e birer hırka uzattı. Aslında bana uzattığı hırka değil ince şal gibi bir şeydi. İkimizinkide siyah renkti. Adama teşekkür edecekken Lucifer'in kolumdan sertçe çekiştirmesiyle açılan dudaklarım geri kapandı. Beni hızla dışarı çıkarttığında kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.

Baktığımı hissetmiş gibi bana döndüğünde tek kaşını kaldırdı. Sinirle kolundan çıkıp yanında yürümeye devam ederken konuştum.

"Eğer sen teşekkür etmeyi bilmiyorsan edenlere karışmanı önermiyorum Lucifer. Bir daha beni susturmaya kalkışma."

Aramızdaki mesafeyi biraz daha açıp yanına ilerlediğimiz arabaya baktım. Lucifer'in bakışlarını üstümde hissetsemde dönüp bakmaya uğraşmadım. Yanına vardığımızda eski zamanlarda kullanılan, hep filmlerde izlediğim arabalardan olduğunu fark ettim.
Şoför koltuğunda oturan smokin giymiş bir adam oturuyordu. Bu tarz insanlara bu zamanlarda uşak deniliyor olması gerekti sanırım. Lucifer'in arka koltuğun kapısını açıp beklediğini gördüğümde gözlerimi devirip yanından geçtim ve ön taraftaki koltuğa oturdum. Yani uşağın yanına. Lucifer'i umursamadan dışarıya bakarken oturduğum tarafın kapısı sertçe açıldı. Kaşlarımı çatıp yana baktığımda Lucifer'in sinirden kızarmış suratını gördüm.

"Heria, arkaya oturacağız. Lütfen. Kalk."

Kaşlarım çatılıyken kafamı tekrar önüme çevirdim ve omuz silktim.

"Sen arkaya oturabilirsin, üstüne kusmamı istemiyorsan ısrar etme."

Hayır acaba gıcıklığına yaptığımı falan mı sanıyordu ? Arkaya oturursam midemdeki her şeyi üstüne bırakacaktım bunu mu istiyordu? Gerizekalı. Tamam belki bir yandan da yanyana oturmak içimden gelmiyor olabilirdi ama ısrarımın bunla alakası yoktu.

Zamana Tutsak ~ HeraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin