Güneşin ışıkları perdemin arasından yüzüme geldiğinde hissettiğim sıcaklıkla birlikte alarmımın sesine uyandım. Uyandığımda saçımı göbeğimde bile hissettiğim için kabarıp dağıldığını anlamıştım. Başucumdaki telefonuma uzanıp aldım ve saate baktım. 9:00. Hemen kalktım çünkü geç kalkmak üzereydim. Yarı uykulu bir şekilde banyoya gittim dişlerimi fırçalayıp soğuk bir duş aldım. Banyodan çıktığımda saat 9:20 idi hemen kıyafetlerimi giymek için odama gittim. Beyaz bir gömlek,siyah bir etek ve de dizime kadar uzanan beyaz çorap. Kendime kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittiğimde Pinky'de oradaydı. Pinky'nin mama kabına mamasını koyup tekrardan ellerimi yıkadım ve dolaptan yumurta ve tereyağ aldım. Tava çıkartıp yumurtaları kırdım. Kahvaltıda yumurta yemeyi seviyorum bu yüzden yapmaya alıştım. Açık söylemek gerekirse çok da güzel yaparım. Yumurtanın yanında içmek için buzdolabından kendime çilekli süt aldım ve bir bardağa koyup üstüne pipet bıraktım. Yumurtamı da tabağa koyup masama oturdum. Televizyondan en sevdiğim animeyi açtım. Bir yetişkin olabilirim ama anime benim hayatımın vazgeçilemez bir parçası. Kahvaltımı bitirdiğimde saat 10:01'di. Saat 11:00'da orada olmam gerekiyordu ve gideceğim yer uzaktaydı o yüzden hemen çıkmalıydım. Kahverengi,dizime kadar uzanan ceketimi giydim. Pembe uğurlu çantamın içine eşyalarımı koydum ve koluma taktım. Siyah botlarımı da giydim çıkmadan önce her zaman yaptığım gibi Pinky'i sevdim ve evden çıktım. Arabamı park ettiğim yere giderken telefonuma bildirim geldi. Mesajı atan kişinin Leo olduğunu görünce sebepsiz yere heyecanlandım. Bunu yapmayı bırakmalıyım. Mesajda "bu akşam boş musun Iris?" Yazıyordu. Bu akşam boş değildim. Onunla buluşamazdım. Hem önemli bir davadaydım hem de onunla buluşmaya istekli gibi görünmek istemiyordum. O yüzden ona "Üzgünüm bu akşam başka planlarım var." Diye cevap verdim. "Sorun yok müsait olduğun bir zaman bana yazmayı unutma. Seninle buluşmayı çok isterim" diye cevap verdi o da bana. Onla yazışırken çoktan arabamın olduğu yere gelmiştim. Arabama bindim ve William Force ile görüşeceğim yere gitmek için yola koyuldum. Yaklaşık 50-55 dakika ardından William Force'un bana attığı adrese gelmiştim ancak bir sorun vardı. Pembe bir sorun. Geldiğim yer William Force'un evi veya lüks bir kafe değildi. Geldiğim yerin çatısından camlarına kadar her yeri pembeydi. Bu kafeyi birden fazla Youtuber'ın videosunda görmüştüm. Burası gelmek istiyeceğim güzel bir kafeydi ama iş görüşmesi için değil. Belki yanlış gelmişimdir diye tekrar kontrol ettim ama adres yanlış değildi. Doğru gelmiştim. Bu konu için yapabilecek birşeyim yoktu bu yüzden ben de içeri girdim. Tahmin ettiğim gibi burayı da kiralamıştı ve bu yüzden de çalışanlar dışında içeride kimse yoktu. En güzel ve de süsleniş olan masada ise William Force vardı. Niye bu kadar özenmişti anlayamamıştım. Bu ciddi bir olaydı ama o ciddi değilmiş gibi davranıyordu. Onun oturduğu masaya doğru gittiğimde ayağa kalktı ve gülümseyerek benim oturacağım sandalyeyi oturmam için çekti. Gülümseyerek ceketimi sandalyeye astım ve sandalyeye oturdum. O da sandalyeyi masaya yaklaştırdı. William kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi ve o da oturdu. Elini kaldırıp garsonu çağırdı. Garson yanımıza geldi ve "Hanımefendi ve bana bir kahve alalım" diye siparişimizi verdi William. Garson gittiğinde aynı yüz ifadesiyle bana dönüp "Tatlı falan istiyorsan bana söyleyebilirsin Iris. Ben ısmarlarım" dedi. "Gerek yok. Bence artık toplantıya başlamalıyız." Dedim soğuk bir ses tonuyla. Toplantı kelimesini özellikle vurgulamıştım çünkü onun bu huyları sinirimi bozuyordu. "Tamam Pre-" "O gece malikanede kaç kişi vardı?" Ne diyeceğini bildiğim için sözünü kestim. "Ben,David,Maria ve de Casey." alaycı havasını söndürmeyi başarmıştım galiba."Casey mi? O da kim?"
"Diğer hizmetçi. Normalde hizmetçiler benim malikanemin yanındaki evde kalır ama gece temizliği için biri malikanede bekler."
"O zaman Casey'nin ne işi vardı?"
"O benim odamdaydı."
Umarım o değildir. Umarım.
"Casey katil olamazmı yani?"
"O bütün gece benimleydi."
"Hiç ayrılmadınız mı?"
"Hayır."
Kesinlikle düşündüğüm şeydi. Kim bilir kaç hizmetçi ile yatmıştı? Hala sırıtıyor olmasıda ayrı bir sorun zaten. Bu düşünceler bir yana, bu olayları David Force'un nasıl anlattığını öğrenmek işime yarayabilirdi. Belki de Leo'ya sorabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avukat Meselesi
Roman pour AdolescentsAvukat Iris her zamanki gibi bir davadaydı. Ya da öyle sanıyordu. Iris hayatında ne aşk duygusunu ne de intikam duygusunu hiç hissetmemişti. Leo adındaki avukat hayatına adım attığında ise Iris'in kalbinde değişiklikler olduğu kesindi. Öte yandan Ir...