Ertesi gün
Hyunjin yine her zamanki gibi sırasında kağıda bir şeyler karalıyor ve Felix'i bekliyordu. İşte beklenen yüz, sınıftan içeriye girdi.
Yine Changbin'in yanına oturdu ama bu sefer Hyunjin hiç oralı olmadı. Felix mahcup şekilde elleriyle oynadı.
"Hyunjin adına çok özür dilerim."
Changbin gülümsedi ve Felix'in saçlarını okşadı.
"Önemli değil Felix. Gerçekten, önemli değil. Hem senin suçun değil ki, o aptal sana takıntılı herif için özür dileme."
Felix gülümsedi.
"Bu gün boşum, okuldan sonra takılabiliriz." Dedi Felix.
Changbin'in gözleri parladı.
"Elbette takılalım. Sen nasıl istersen Lee."
Lee. Lee demesi aklına Hyunjin'i getirmişti ama hayır, artık Hyunjin yoktu. Changbin sayesinde hem Hyunjin'i unutabilir hemde mutlu bir ilişkiye sahip olabilirdi. Onu gerçekten seven birisiyle.
Hyunjin onları dinliyordu. Elindeki kalemi yanlışlıkla biraz fazla sıkınca kalem kırıldı ve iki parçası kağıda düştü.
Hyunjin'in zihnine anılar doluştu.
4 yıl önce 8. Sınıf
Seungmin Hyunjin'in zayıf ve küçük bedenini ittirerek yere düşürdü ve güldü.
"Sen kendini yakışıklı sanan aptalın tekisin Hwang. Asla seni sevmeyeceğim. Çok çirkin ve aptalsın. Ayrıca ben asla bir gayi sevmem."
Hyunjin dolu gözleriyle öylece yerde kaldı. Seungmin sekizinci sınıftı ve Hyunjin ondan hoşlanıyordu. Seungmin onu beşinci sınıftan beri dış görünüşü ile zorbalıyor ve gay olması ile dalga geçiyordu. Zaten okulda ezik diye tanınan birisiydi, onun birinden hoşlanmaya hakkı yoktu ki.
O gün kendine bir söz verdi. Artık insanlar onu küçük görse bile o kendini küçük görmeyecekti. O kendini herkesten üstün tutacaktı. Böylece insanlar da onu sevecekti.
Hyunjin anı selinden kendini kurtardı ve tekrar birlikte sohbet ederek gülüşen Changbin ve Felix'e baktı. Felix'i hak etmiyordu, ortaokuldan bu yana ilk defa narsist kişiliğinin kırıldığını hissediyordu.
O an gururunu boşverdi ve ayağa kalkıp Felix'in yanına dolu gözleriyle gitti.
"Felix lütfen benimle gelir misin?" Dedi çaresiz bir sesle.
Felix kafasını Hyunjin'e çevirdi ve ofladı.
"Hayır Hyunjin gelmem. Artık beni kandırmana izin vermeyeceğimi söylemiştim. Changbin ile mutluyum ve beni gerçekten seven birisi ile mutlu olmaya devam edeceğim."
Changbin sırıttı.
"Senden daha iyiyim Hwang, ve insanlara değer verebiliyorum. Bu yüzden Lee beni seçti. Ben senin gibi kötü birisi değilim."
Hyunjin tekrar ortaokul anılarının içinde kaybolduğunu hissetti.