♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
"tamam. Geri döndüğümde sana kıyafetlerini Sanzu'nun dairesine getireceğim, y/n. sonra görüşürüz." Kakucho restorandan ayrılmadan önce başını salladı.
O gittikten sonra rindou kardeşine şöyle dedi: "Bu kadar tuhaf olma. Muhtemelen onu korkutmuşsundur."
"ben değillim."
"evet öyle. ona itiraf ettiğin zamanı hatırlıyor musun?"
canlandın. "Ne?" Seninle bu kadar utanmadan flört ettikten sonra Run'ı eşcinsel olarak kabul etmedin. Her iki durumda da, o playboy enerjisine sahipti.
"ah, lütfen. bu kadar dramatik olma, rindou." Ran uzaklaştı.
"itiraf mı ettin?" araştırdın, soruların hala cevapsız.
"tam olarak öyle olmadı-" diye koşmaya başladı,
"kakucho bir kavga sırasında vurulmuştu ve öldüğünü sanarak koşmuştu." Rindou açıkladı.
"o vuruldu?!" şok olmaktan kendini alamazsın.Rindou başını salladı. "Ran onun öldüğünü sandı, o da yanına gitti ve Kakucho'nun gözlerini kapadı ve ona her zaman hayran olduğunu söyledi."
Güldün. "Ne?!" Rindou'ya pis pis bakan Ran'a baktın. "Neden önce hala hayatta olup olmadığını kontrol etmiyorsun?!"
"çok utanç vericisin." Rindou yığıldı.
"rindooouuuu! bu adil değil!" Ran sızlandı. "gözleri tamamen açıktı ve hareket etmiyordu! Kontrol edilecek başka ne var ki!"
"Bu yakın zamanda mı oldu?" merak ettin.
"Hayır. Bu yıllar önceydi. O zamanlar farklı bir çetedeydik." dedi rindou.
Yani bu adamlar beklediğinizden daha geriye gidiyorlar.
"Bence çok uzun zaman önce olması daha da kötü. Ve siz ikiniz aynı çeteye mi girdiniz? Ahh." bir kahkaha daha döküldü dudaklarının arasından. Aklından başka bir düşünce geçerken ellerini sildin. "Bekle, Kakucho neden vuruldu? Siz ikiniz ne yapıyordunuz?"
İki kardeş de sustu.
Kaşın şaşkınlıkla çatıldı. neden hiçbir şey söylemiyorlardı?
meğer ki...
"Sen... kıçına dayak mı yedirdin?"
onların devam eden sessizliği senin için yeterli bir cevaptı.
Gülmeye başlarken yanlarından tuttun. "ciddi misin?! bana bu kadar olduğunu söyleme!"
"BİR KEZ OLDU!!" Rindou gözlerini devirirken sızlandı.
Yemeğini bitirdikten sonra Ran ve Rindou seni saklandığın yere geri götürdü. Şans eseri Sanzu seni onlarla birlikte görmek için orada değildi. Haitanilerin yapacak başka işleri olduğundan ortak oturma odasında Sanzu'nun geri dönmesini bekledin.
Kakucho o günün ilerleyen saatlerinde çantaları Sanzu'nun dairesine getirdi ve sen de Sanzu'ya ait olmayan kıyafetleri değiştirebileceğin için minnettardın.
Sonraki birkaç gün olaysız geçti. hâlâ Sanzu'nun çevresinde yumurta kabuklarının üzerinde yürüyordun ve o seni yalnızca birkaç kez öldürmekle tehdit etti.
sana bebek bakıcılığı yaptığı için sürekli olarak onunla veya başka bir güvenilen üyeyle birlikte olmak zorundaydın. Sanzu bir gün sana kendini kanıtlama zamanının geldiğini söyleyene kadar bunun ne kadar süreceğini merak ediyordun.
Her gün olduğu gibi ikiniz de oturma odasına girdiniz."aman Tanrım, burada beni neler bekliyor?" Diye düşündün.
"Günaydın y/n. Lütfen oturun." dedi kakucho, sana yumuşak bir gülümsemeyle karşılık veren sanzu'nun ölüm bakışını görmezden gelerek.
