Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
..
"Hadi ama Allison!"
Elindeki defterleri çantasına tıkıştırmaya çalışan Allison'a sinirli bakışlarımı gönderiyordum. O ise karşılığında gamzelerini belli ederek tatlı bir şekilde gülümsüyordu.
"Geldim sakin ol"
"Okulun ilk gününden geç kalman en son isteyeceğim şey"
"Ay sen beni de mi düşünürsün"
"Tabiki Allison! Sanki seni umursamıyormuşum gibi konuşmayı kes"
"Yalan mı ya? Ne yapsan tek yapıyorsun, beni gözün görmüyor b-"
"Allison Argent. Hemen susuyor ve hızla evden çıkıyoruz, yürü."
Bağırışlarımızı duyup yanımıza gelen babam bize tuhaf tuhaf bakıyordu.
"Hayırdır yine mi geç kalma telaşı"
"Ya senin kızın Jessica Argent. Hep onun yüzünden elim ayağıma dolaşıyor"
"Ama haklıyım. On beş dakika sonra ders başlıyor!"
"E ne güzel işte daha on beş dakika var"
"Benim canım kardeşim, evden okul ne kadar sürüyor? 10 dakika! Bir de daha etrafı gezerek gidelim diyorsun!"
"Kardeşin haklı Allison. Geç kalmamalısınız. Ben sizi götürürüm arabayla"
"İyi varsın baba. Beni bu deliyle on dakika yürüyüşden kurtardın"
"Allison!"
Babam ve Allison ellerini havaya kaldırarak kapıya doğru yöneldiler. Bende küçük bir gülücük ile arkalarından ilerledim.
..
"Jes!"
"Efendim Allison, efendim!"
"Kalemim yok!"
"Şimdi mi söylenir bu be?"
"Ay sende var mı?"
"Sınıfa geçince veririm ben, bende yoksa agalarım da vardır"
