yüzleşme

102 15 9
                                    

"Ben hala inanamıyorum."diyerek sessizliği bir bıçak gibi böldü jimin.
"Nasıl fark etmedik hyung, sen nasıl saklayabildin bunu ?"

"Ben bunun için eğitim aldım jimin, aksine fark etseydiniz tuhaf olurdu."

"Anlat."

"Biliyorsun zaten."

"Ama yoongi bilmiyor."dedi hemen yanı başında ki adamı gösterirken.

"Jungkook-"

"Seokjin, sence de gerçekleri anlatma zamanı gelmedi mi ?"

Ağır ağır salladı başını. Bugünün geleceğini biliyordu elbette, günlerdir bir yüzleşmeye hazırlıyordu kendisini. Ama yine de bir kaçış yolu olmasını dilemişti içten içe, tüm bunların hiç yaşanmamasını.

"Kendimi bildim bileli onlarlayim ben Jungkook. Önüme bir tas yemeği koyanda devletti, üstümü giydirende. Ama ben bir grup hayırsever sanıyordum onları. Kimsesiz bir yavrucağa karşılıksız yardim eden iyi insanlar.."

Güldü neden sonra.

"17 yaşıma geldiğimde bana devlete çalışmamı söylediler. Kabul etmedim, çünkü benim hayallerim vardı doktor olacaktım. Ama o herifler tüm yaptıklarını öyle güzel başa kalkıp kibarca tehdit ettiler ki ben, bu hayal kırıklığının altında kaldım. Yine de koyvermedim. Kendime güvenim tamdı, sosyal becerisi yüksek olan bir çocuktum her şeyden önce. Onların himayesinden sıyrılıp bir sağlık kabininde işe başladım. İş demek ayıp olur gerçi, daha çok doktorluğum için stajdı."

"Nasıl oldu da kabul ettin o zaman ?"diyen yoongiydi.

"İstismara uğradım."

"Ne ?"

Yeniden o günleri düşünmek titretti içini. Fakat 35 yaşındayım artık diye telkin etti kendini.

Artık 35 yaşındayım ve o anlar çok geride kaldı.

"Ne para, ne de kalacak yer için kimseye boyun eğmedim ama o adamların gözleri dönmüştü."derken yutkundu.
"Her yerdeydiler Jungkook. Markete gidiyorum yanımda beliriyor, okul çıkışı önümü kesiyorlardı hatta sabah uyandığımda bile beni izlerken yakalıyordum çoğu zaman."

"Tanrım.."

"Ne yaptın peki ?"

"Öldürdüm."

Bir kelimenin ağırlığıydı dillerini lal edip, yüreklerini sıkıştıran.

"Polise gittim, tanıdıklara durumu anlattım ama.."derken her iki yana salladı başını.
"Kimse yardım etmedi. O aşağılık herifler ertesi gün elini kolunu sallaya sallaya bana dokunmaya devam ettiler. Bende en sonunda dayanamayan birinin cezasını kendim kestim. Diğerleri korkup kaçmıştı zaten."

Zordu, bunca yıl sonra birilerine bunları anlatıyor olmak daraltıyordu seokjini.

"Ve tabii ki o korkuyla Bay Samuel'i aradım."

"Samuel mi ?"

Sessizce onayladı Jungkooku.

"Benim eğitmenim oydu."

Seokjin anlattıkça jungkook geriliyordu zira şuan işittiği hiçbir şey normal gelmiyordu.

"Samuele durumu anlattım ve o da bana bu durumdan kurtulmamın tek yolunun kendilerine çalışmam olduğunu söyledi. Kabul ettim ve böylece yolculuğum başlamış oldu."

"Ama sen doktorsun?"

"Onlar benim durumumdan nasıl faydalandılarsa bende faydalandım elbette. Onlara hayalimi gerçekleştirmek istediğimi yoksa bir dakika durmayacağımı söyledim. Hakkını yemeyeyim Samuel beni hiç geri çevirmedi."

infirmiére 2 | ChaosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin