0.2

483 54 209
                                    

Oy+yorum=çok kalp
İyi okumalar.

Oy+yorum=çok kalpİyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Ahu." dedi sıkıntılı olduğu her hâlinden belli olan bir ses tonuyla.

"Efendim." diyebildim sadece.

Tekrar bir iç çekiş duydum. Hemen sonra telefonun kapanma sesi kulağıma geldi.

Bu da neydi şimdi? 7 ay sonra aramasına sebep olan bir magazin haberi mi olmuştu? Üstelik kendi defalarca başka kızlarla magazine düşmüşken ne hakla beni arıyordu? Ayrıca madem bir şey söylemeyecektin, neden beni gecenin bu saatinde rahatsız ediyordu ki?

Dün magazinlere poz verdiği Çağla yellozu dururken beni araması da garipti. Kim bilir? Belki onu da aramıştır.

Düşünerek bir yere varamayacağımı fark ettiğimde kafamdaki düşüncelerden sıyrılıp sıcak yatağıma uzandım. Sonra ise derin bir uykuya daldım.

°

Sabah mutfaktan gelen seslerle gözlerimi araladım. Evde kimsenin olmaması gerekiyordu, sanırım davetsiz bir misafirim vardı. Yataktan çıkarak yavaşça mutfağa ilerledim. Adım attıkça sesler gelmeye devam ediyordu. Bir hışımla mutfağa girdiğimde Bruce arkası bana dönük bir şekilde domates doğruyordu.

Bu alışık olduğum bir şeydi. Ona evimin anahtarını verecek kadar güveniyordum. Genelde haberim olmadan eve girmezdi. Arada bu şekilde sürprizler yapıyordu.

Geldiğimi fark ederek bana dönen Bruce, gözleriyle kısaca bedenimi süzdükten sonra yüzünü buruşturdu.

"Sen ne zaman bu kadar çirkin oldun?"

Ciddi olmadığı yüzünü soktuğu garip şekillerden belliydi ama ona ayak uydurmayı seçtim.

"Seni yalnız bırakmayayım dedim. Kötü mü yapmışım?"

Küçümsercesine attığı bakışın ardından orta parmağını yüzümle aynı hizaya getirdi. Birkaç saniye parmağıyla bakıştıktan sonra gözlerimi gözlerine sabitledim. Bulunduğumuz durumun saçmalığından olacak ki ikimiz de kahkaha attık.

"Sen çok saygısız bir insan oldun. Patronuna el hareketi çekmek de ne demek?" dedim sahte bir kızgınlıkla.

Elini aşağı indirirken "Papucumun patronu." demeyi ihmal etmemişti. Küçümseyici bir bakış atarak ciddi ifademe büründüm.

"Geleceğini haber vermemiştin."

"Birlikte kahvaltı yaparız demiştim ama sabah zile basmama rağmen prensesimiz güzellik uykusundan uyanamadı. Ben de eve kendi anahtarımla girmek zorunda kaldım." Tam ağzımı açıp cevap verecekken tekrardan konuşmaya başlayarak susmamı sağladı. "Hiç senin dilini çekemeyeceğim şuan. Menemen yaptım. Otur da yiyelim."

SAFİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin