Birbirinden tamamen kopmuş olan iki insanın yolları tekrar kesişebilir mi?
Zaman değil, özlemdi her şeyin ilacı. Tam her şey düzeldi derken nefret tohumları dikilmişti kalbime.
İçimdeki özlem kendimi kollarına bırakmamı söylerken nefreti seçtim. Tü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yapma, Bruce!" bağırışlarım pek bir işe yaramadı. Bruce beni ıslatmaya devam ediyordu. Öğle saatlerine doğru biraz hava alabilmek için sahile gelmiştim. Dün alışverişten sonra saatlerce denizde kalmıştık. Bu yüzden bugün Denize girme planım yoktu. Sadece ayaklarımı sokmak istemiştim.
Bruce tüm planımı yerle bir edene kadar tabii. Mayolarımın olmamasını aldanmadan kendimi denizin suyuna bıraktım. Bruce amacına ulaşmışçasına gülümsüyordu. İtebildiğim kadar suyu Bruce'un yüzüne boca ettim. Ani gelen hamlem ile afallasa da çabucak toparlayıp aynı şekilde karşılık verdi.
Halimizi gören Dean yanımıza yaklaşarak su savaşımıza katıldı. Bir süre sonra diğerleri de yanımıza gelmişti. Eğlenceli geçen dakikalardan sonra denizden çıktığımda vücuduma yapışmış olan şortum ve bol tişörtüm Bruce'a sağlam bir küfür etmeme neden oldu.
" Hangi aptal bu kıyafetlerle denize girer? " dedi Simon. Ters bir bakış atıp " Senden daha aptal olmadığına emin olabilirsin." dediğimde Bruce Simon'a döndü.
"Patronuma laf yok."
"Yesinler patronunu."
"Dikkat et de Yakaza da seni yemesin." diyen Paul'a Bruce uyarı dolu bakışlar atıyordu. Amber benim yerime söze girdi.
"Bruce varken Yakaza da kimmiş? Lafı bile olmaz." Konuşma fırsatı yakalayan Dean söze başladı bu sefer de.
"Ahu'nun arkasında duracak bir erkeğe ihityacı yok. Tek başına yeterince güçlü bir kadın." Dean'a memnuniyet dolu bakışlarımı yönelerek bende söze girdim.
"Yakaza benim için bir daha konusu açılmamak üzere kapanmış bir mesele. Bruce'a gelirsek de bendeki yeri çok başka, hayatımdaki değerli kişilerden biri. Arkadaşlığımızın bozulmasını asla istemem. Bu konuda neler düşündüğünüzü az çok tahmin ettiğim için bunları söyleme gereği duydum."
Sözümü bitirdikten sonra Amber'ın yüzünde anlayışlı bir gülümseme oluşmuştu. Poyraz benim için gelip geçici biri olmamıştı. Bu yüzden ilişkimiz de bittikten sonra üstüne mizah yapılabilecek bir durum yoktu. Onlara bu konuda ilk defa açıklama yapmıştım ve son olmasını umuyordum. Hepsi beni anlayışla karşılamış görünüyordu.
Elena ortmaı yumuşatmak için "Ahu haklı, geçmiş konuları kapatıp şu ana odaklanalım. Ama önce üstümüzü değiştirmeliyiz. Yoksa hepimiz hasta oluruz ve baştan söyleyeyim umurumda olmazsınız." dedi.
Paul ve Amber aramızdan ayrılan ilk kişiler oldu. Bruce elindeki havluyu omuzlarıma bırakarak otele yöneldi. Bende peşinden otele doğru yürüdüm.
