31. Bölüm

298 28 182
                                    

31 Mart'ta yazmış olduğum 31. bölümümüz şerefine güzel bir bölüm yazayım dedim. Bu kıyağımı da unutmayın.

Bölümü aşağıdaki play list ile dinlemeyenin manitasına patates yedirsinler. Linki yoruma da salarım açılmazsa diye.

https://open.spotify.com/playlist/0XWubMJVOpMQzfP14iLRy7?si=96lHjW2dTdWbQ54pw0GGnQ

~Taehyung'un ağzından~

Bugün okul çıkışı eve gelip üstümü değiştirip Jungkook'a mesaj atmıştım. O da işini erken bitirip evde olduğunu, evde hiç yemek yemeden ona gitmemi söylemişti. İtiraz etmedim çünkü çok özlemiştim.

Kapıdan çıkarken Jimin ile karşılaşmıştım. Giydiğim kıyafetleri görünce önce bakakalmış, daha sonrasında ise nereye gideceğimi sormadan sırıtmıştı.

Şimdiyse elimdeki soju ile birlikte Jungkook'un evinin kapısının önünde dikiliyordum. Üzerimdekilere çeki düzen verdikten sonra zile bastım. İçeride bir kargaşa oldu ve sevgilimin sesini duydum.

"Bam ben yine seni uyarmadım mı oğlum? Delirtmek mi istiyorsun beni?"

Bam kapıya patilerini vuruyor olmalıydı, içeriden ona dair sesler geliyordu. Gülümsedim. O sırada Jungkook kapıyı açtı. Başta gözleri gülümsememde durdu, daha sonrasında ise beni baştan aşağı süzdü.

Gözleri yüzümde durduğunda, bir şeyler mırıldandı ve iç çekti. Ayakkabılarımı çıkardım ve içeri adım attım. Bir adım daha atmama fırsat vermeden Jungkook elini belime koydu ve beni kendine çekip sarıldı.

Ellerimi boynuna doladım. O da belimdeki baskısını daha da arttırıp, vücutlarımızı yapıştırdı. Kafamı kaldırıp ona baktım. O sırada dudağıma ufak bir öpücük bıraktı. Burnumun ucunu da öptü.

"Çok özledim."

Gülümsedim. "Ben de çok özledim." Jungkook'un güzel anılarının katili Bam, patileri ile beni dürtmeye başladı. Jungkook'tan ayrıldım ve Bam'ı sevmeye başladım.

O sırada Jungkook kapıyı kapattı ve Bam'a öldürücü bakışlar atmaya başladı. Bam ona bakmıyor, benim onu sevişimden kaynaklı gözlerini kapalı tutuyordu.

Jungkook dikkati üstüne çekmek için boğazını temizledi. Tabii bu biraz sert olmuştu. Bam gözlerini açıp Jungkook'a baktı. Jungkook kafası ile içeri işaret etti. Bam başını öne eğdi ve içeri doğru ilerlemeye başladı.

"Niye kızıyorsun ona?"

"Senden ilgi istiyor."

Kaşlarım havalandı. Dümdüz suratına baktım. "Ne var bunda?"

"Ben varken olmaz. Sırasını bilmesi gerekiyor."

Elimi alnıma vurdum ve başımı sağa sola salladım. Kocaman adam kendi köpeğinden bile beni kıskanıyordu. Jungkook'un kıskançlığı gerçekten başka bir boyuttu.

"Hadi içeri geç, sana yemek hazırladım."

Söylediği şeyle 32 diş sırıttım. Çok güzel bir şefti. Onun yaptığı yemekler eşi benzeri olmayan bir tada sahipti. Yemek işinden anlıyordu şerefsiz...

Masaya geçip oturduğumda, bir tabak dolusu sarma olduğunu gördüm. Gözlerim kocaman açıldı. Jungkook'a baktığımda, gülümseyerek bana bakıyordu.

Kill Lilith Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin