Kill Lilith

41. Bölüm

Başkası mı var? - Skapova

⏳

Son derece gergin olan ortamda gülümseyen tek kişi olan Ash, Jungkook'a doğru ilerledi. Bacaklarına sarıldı. "Seni tekrar gördüğüme çok sevindim!" Jungkook duraksasa da, ifadesini bozmadı. Boşta olan elini Ash'ın saçlarına daldırdı ve başını okşadı.

"Ben de öyle koca adam."

Ash kıkırdadı. Babasına döndü ve hava atarcasına baktı. "Görüyor musun, senin aksine büyük olduğumu düşünenler de var."

Amon kaşlarını çatarak Ash'a baktı. "Tekrar gördüğüme sevindim derken?" diye sordu. Ash annesini duymamazlıktan geldi. Amon ondan cevap alamayacağını anladığında bakışlarını Taehyung'a çevirdi. Fakat buz kütlesinden bir farkı olmayan Taehyung bir şey diyemiyordu. Jungkook araya girdi.

"Bir parkta yürüyüş yaptığım sırada oğlunuz düşmüştü ve bende yardım etmiştim."

Bay Woo minnet dolu bakışlarla Jungkook'a baktı. "Hem şirketimi hem de torunumu kurtarıyorsunuz. Size her geçen gün daha da borçlanıyorum..."

Elia, "Üçüncü bir borcun daha var aslında ama neyse," dedi. Bunu sadece Jungkook duydu. Bakışlarını Elia'ya değdirdi. Uyarıcı bir bakış attı. Elia gözlerini devirdi.

"Ayakta kaldınız, dilerseniz masaya geçelim ve yemeklerimizi soğutmayalım." Bay Woo'nun cümlelerinden sonra masaya geçtiler. Masanın başına Bay Woo oturdu. Onun hemen yanına Jungkook oturacaktı ama Jungkook oturmadan önce Elia'nın sandalyesini çekti. O oturduktan sonra Bay Woo'nun yanına oturdu.

Taehyung yutkunarak onları izledi. Bay Woo'nun diğer yanına, Jungkook'un tam karşısına oturdu. Onun hemen yanına Amon oturdu. Ash da masaya gelecekti ama Amon onu durdurdu. "Senin yemeğini mutfakta yedirecekler."

Ash dudaklarını büzdü. "Ama ben burada Jungkook abi ile yemek istiyorum!" Taehyung iç geçirdi. Amon, Ash'ın asileşmesini Taehyung'un suçu olduğunu düşünüyordu. Ona göre Ash'ı şımartıp duruyordu.

"Ash, mutfağa."

Elia kaşlarını çatarak Amon'a baktı ve ardından gülümsedi. Onun ne olduğunu çok iyi anlamıştı. Jungkook araya girdi.

"Annenin sözünü dinle yakışıklı. Sana yemek yeme sözüm olsun."

Ash heyecanla olduğu yerde zıpladı. "Gerçekten mi?" Jungkook başını onu onaylarcasına salladı. "Unutma ama tamam mı?"

"Unutmam."

"Size afiyet olsun."

Ash minik adımlarıyla salonu terk etti. Bay Woo gülümsedi. "Sözünüzü başınıza kakacaktır." Jungkook suyundan bir yudum aldı.

"Onu geçiştirmek için söz vermedim, izniniz olursa yemek ısmarlamak isterim."

Bay Woo minnet dolu bakışlarla baktı. Taehyung elindeki çatalla önündeki yemekle oynuyordu. "Elbette Jungkook Bey, sormanıza bile gerek yok."

Bay Woo eli ile yemekleri işaret etti. "Lütfen başlayın." Elia ve Amon yemek yemeye başladılar. Taehyung hâlâ yemek ile oynamaya devam ediyordu. Jungkook ona hiç bakmıyordu. Bifteği bıçağı ile kestiği sırada Amon, Elia'ya laf attı.

"Ne zamandır tanışıyorsunuz?"

Elia şaraptan bir yudum alıyordu. Ona yöneltilen sorunun ardından kadehini masaya koydu. "8 yıl 1 ay." Kaç gün olduğunu da söyleyebilirdi ama bu Taehyung'un canını daha da acıtır diye sustu. Amon gülümsedi.