...
Uyumak zorken, şimdi daha zor hale gelmişti. Bütün gece ayakta ve tetikte beklemiştim. Kaç bardak kahve içtiğimi 3. den sonra saymayı bıraktım. Gergin geceyi, bir şekilde gündüz etmiştim.
Sabah güneş aydınlanır, aydınlanmaz evde daha fazla durmayıp, kendimi polis merkezine götürdüm.
Şimdi ise baş komiser odası önünde aciz şekilde bekliyordum. Herkesin kendi işi ile uğraşırken kendimi çıkmazda hissediyordum.
Bana yardımcı olan polis hanfendi, beni buraya getirmişti. Tercüman ayarlayıp beni başka birine yani başkomisere yönlendirmişti.
Kapının kenarında ki koltuklarda beklemeye koyuldum. İçim içimi yiyordu. Ben bu kadar stresli bir hayat sürmüyordum. Şimdi ise hayatım altüst olmuştu.
...
Tercüman geldiğinde, komiserin odasının kapısı açıldı ve karşımıza 1.90 boylarında iri yarı, siyah pantolon ve siyah gömlek giymiş adam belirdi.
" Buyrun, içeri geçelim. "
Yorgun ve bir o kadar sert çıkan sesiyle, geriye çekilip geçmemizi bekledi. İlk önce tercüman kadın geçti. Kadına bakmadı, yere dikti gözlerini. ben geldiğimde yani kapıya adımladığım zaman, gözlerinin üstüme dikti. Yorgun bakan yeşil gözleri bir o kadar üstün, bir o kadar da ciddiydi. İşin ehli olmalıydı. Tercüman'ın karşısındaki koltuğa oturdum. Kapıyı kapatıp kendi yerine geçti.
" Hoşgeldiniz. İş bana düştüğüne göre konu ciddi. "
Kafamı sallayarak onayladım.
Tercümanıma döndüm ve dün gece olanları anlattım. Telefonumu çıkardım ve göndermeye çalıştığım mesajları, onun mesajlarını gösterdim. Komiser yaptığım yani kullandığım dili (el hareketlerimi) inceliyordu. Anladığını pek sanmıyordum ama ciddiyetinden ödün vermiyordu.
Tercüman'ın eksiksiz her şeyi komisere iletti. Komiser ağır ağır başını salladı ve telefonuma da baktıktan sonra tüm dikkatini bana verdi.
" İlk öncelikle artık pek güvendesiniz diyemem Alara hanım. "
Gözlerimi ondan çekip masasının üzerindeki plaketten adına baktım.
Allah'ım daha önce neden bakmak aklıma gelmedi.
"Çünkü adamı kesmekle uğraşıyorsun Alara."İçimde dönen sesleri susturdum ve ismine odaklandım.
"Devran Mirza Sancak"
Soyisimi ile uyumluydu iki ismi de.
Gözlerimi tekrar ona çevrildiğimde hala bana baktığını gördüm. Sözlerine devam etti." Evinize giren kişi, telefonunuzun sinyalini eve girdiğinde kesmiş. Bu da beceri ister ve bu kişi her kimse sizin konuşamadığınızı biliyor. Çünkü telefonunuzun internet sinyalini kesmiş, hattınızı değil."
Derin bir nefes aldım ve bakışlarımı yere indirdim. Nasıl bilebilirdi ki böyle bir şeyi? Nasıl oldu da bu hale düştüm diye düşünmeden edemiyordum.
" Tabi ki hackerlar ile ilgilenen bir bölümümüzde var. Orayı bilgilendireceğim. "
Başımı kaldırdım ve hafif bir gülümsemeyle kafamı salladım. Ama içimde ki korku devam ediyordu. Karşımda ki komiser ise ciddi bakmaya niyetliydi.
Derin bir nefes aldı ve devam etti. Gözlerimin içine bakıyordu.
" Karşımızda ki ne kadar tehlikeli bilemeyiz. Memur arkadaşlara daha önceden, evinizin yakınında olan cinayeti işleyen kişiden bahsetmiştiniz. "
Durdu. Yüzüme bakıyordu bir tepki bekleyerek veya yüzümde saklı bir gerçeği aramak istercesine. Kafamı olumlu anlamda salladım.
" Yine aynı kişiyi düşünüyorsunuz. Peki size başka düşman kesilen insanlar veya sizinle uğraşmak, şaka yapmak isteyen biri olduğunu düşünüyor musunuz? "
Başka düşman kesilen insanlar...
Bu cümlenin ağırlığı kalbimi sarstı ama belli etmedim. Kafamı olumsuzca salladım. Benim, benden başka kimsem yoktu.
Adım kadar emindim. O canice cinayet işleyen katil beni de hedefine almıştı." Peki. Bir soruşturma başlatacağız. Lütfen evinizden ve mahallenizden biraz uzaklaşın. Sevdiklerinizin yanından ayrılmayın. "
Yüzümde buruk, kederli bir gülümseme belirdi, istemsizce. Tercümana döndüm;
" Benim sevdiğim kişiler kalmadı. Başka bir seçeneğimiz varsa lütfen onu değerlendirelim. "
Tercümanın bakışları da hüzün doldu. Komisere aynısını ilettiğinde, bakışlarımız kesişti. Biraz durdu ve odayı sessizlik kapladı. Yüzüme baktı ama benim kederli gülüşüm yüzümde kaldı.
"Peki, Alara hanım. Evinizin önüne polisler koysak olur mu? Hem siz güvende olursunuz hem de içiniz rahat olur. "
Kafamı salladım hızlıca. Belki o pislik, sokağıma bile adım atamazdı. Polislerden kaçan biri için benim evim uygun değildi.
" Ve bir şey daha var. Telefonunuzu bir süre almak durumundayız. 'Telefonunuza nasıl girdi? Nasıl sinyali kesti?' Bunları öğrenmemiz gerekiyor. "
Yine kafamı sallayarak onayladım ve telefon başkomiserin masasın üzerinde bırakarak gideceğim için morelim bozuldu. Ben şimdi nasıl Instagramda gezicektim? Nasıl internetten ücretsiz kitap okuyacaktım.
Tercüman ve Baş komiser konuşurken gözlerim tekrardan ismine kaydı.
Devran Mirza Sancak..Ben ismine dalmışken, tercüman, koluma dokundu ve beni kalkmaya mecbur bıraktı.
Odadan çıktığımızda bizi kapıdan selamladı ve işinin başına döndü.Tercüman beni belirli polislerin yanına yönlendirdi ve onlarla beraber evime gitmeme yardımcı oldu. Benimle beraber polis arabasına binmişti. Ona ne kadar teşekkür etsem azdı.
...
Evime girdiğimde üzerime çöken ağırlık hissi beni gafil avladı. Memur bey ne kadar evin içerisinde her yere baksa da içimden bir ses kötü şeyler olacak diyordu. Şuan bir telefonum yoktu. "Yardım edin" şeklinde bağırabikecek sesimde. Tek umudum polis memurlarının onu tutuklayıp yakalaması ve benimde sıkıcı hayatıma geri dönmemdi.
Oturduğum koltuktan kendimi kaldırdım ve mutfağa yöneldim. Bugün bana uyku yoktu anlaşılan. Cezveye biraz su koydum ve ocağın altını açarak kaynamasını bekledim.
Saate baktığımda 14.30 geçiyordu. Gece boyu kahve içme oranımı doldurmuştum ama beni kendime getiren tek şey kahvemdi.
Nescafe yaptım en kolayından. Tekrarda salona, oturduğum koltuğa geçtim, oturdum. Televizyonu açtım ve kanalları gezmeye başladım.
Normalde televizyonda dizi veya film izleyen biri değildim. Ama şuan telefonum olmadan yapabileceğim tek şey buydu.24 yaşına gireli çok olmamıştı ama hayatım eski rayından çıkalı da aynı zamanda olmuştu. Her şey tepetaklak olmuştu benim için. "Taşınsam mı acaba?" Diye geçirdim içimden.
Koskoca İstanbul'da nerden bulacaktım yeni bir evi. Kira desen o da boyumu aşardi.
Herşeyden kaçmak, hayatımın rutin haliydi. Şimdi ise ilk defa kaçmakta zorlanıyordum.Düşüncelerinizi ve oylamayı unutmayınız. Okuduğunuz için teşekkürler:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Çağırışı
Teen FictionHer karanlık ondan ve onlardan kaçmamı sağlıyor. Duygular yakamı bırakmıyor Geçmiş hafızamda canlanıp duruyor O benim kötü geçmişimden daha kötü bir gelecek oluşturuyor. Ben korkarak ona yürüyorum. Bütün yollarım ona çıkıyor ve artık kendimi durd...