•En büyük pişmanlığım•

48 8 74
                                    

-Final-

~

Kızarmış grilerinde olan gözlerim ilk kez böylesine ifadesizdi. Kaşımın biri hafifçe kalktığında bakışlarım eş zamanlı olarak omzunun arkasında, biraz ileride endişeyle bize bakan bedenlere yöneldi. Umursamadan kızarmış gözlerine baktım. Yine de bunu görmek içimi hoş etmemiş değildi.

"Dinliyorum."

Bu duygusuz halime içi gider gibi bakarken başını hafifçe sağ omzuna eğdi yalvarır gibi.

"Beni asla affetmeyeceksin, ne kadar çabalarsam çabalayayım bir işe yaramayacak. Senin hayatında bana yer yok. Değil mi?"

Benim artık bir hayatım yoktu. Belki kalbim hasta, ömrüm kısa olmasaydı ona gerçekten kendisini affetmesi için gerçek bir şans verebilirdim. Ama hayır, onu affetmeyecektim.

Ben istediğimi almış, ölmeden önce onun aşkının tadına bakmıştım. Şimdiyse ona kendi istediğimi verecektim. Ona en ağır gelecek cezayı, vicdan azabını...

"Affetmeyeceğim Minho. Biliyor musun? Ben sürekli inkar etsemde çok kez gözümü yola dikip baktım. Çok kez telefonumu açıp gelmediğini bildiğim halde senden bir mesaj, bir arama ya da ne bileyim en azından kısacık bir mail bekledim. Hepsini geçtim, belki ilk ve son kez bir mektup gönderir diye bile düşündüm. Ama hayır, sen benim yerimi doldurmaya zaten hazırmışsın."

Dudaklarım kıvrıldığında onu süzdüm alayla.

"Sen bensiz çok güzel büyümüşsün, ilk arkadaşın ve ilk aşkın senden uzakta her gün aldığı nefesten nefret ederken senin ailen hayatta, dostun yanında, çok mutluymuşsun. Tebrik ederim, ben başaramadım. Ama sen başarmışsın."

O an bir şey oldu, içimde bir şeyler kırıldı, huzursuzluk sanki her bir zerremi istila etti. İçimde keskin bir yaranın oluk oluk kan sızdırdığını hissettim sanki. Ardından kıvrılan dudaklarımı yaladım ve öfkeyle ona baktım.

Yüzümdeki o alaycı ifade tuz buz oldu.

"Sen var ya..."

Öfke dolu gözlerim karşımdaki bedenin gözlerindeyken işaret parmağımla kalbinin üzerine bastırdım sertçe.

"Sen benim hayatımda gördüğüm en ama en nankör pisliksin. Sen benim en büyük pişmanlığım ve hayal kırıklığımsın. "

Yutkundu. Ağzını açmadan sessizce beni dinlerken bir galaksiyi taşıyormuş gibi parlayan grileri, ne zaman göz göze gelsek hızlandırdığı kalbime bu kez sadece acı verdi.
Bu bizim ilk ve son yüzleşmemizdi.

O, beni unutmuştu.

Hayır hayır, bir trafik kazası geçirmemişti ve ya kafasına herhangi bir darbe almamıştı. Hafızasında en ufak bir sıkıntı yoktu, benden daha sağlıklıydı.

O, beni unutmuştu. Çünkü benden daha güzel birisi, benim aksime onun karşı cinsi olan birisi yerimi almıştı.

Onun için kalbinde bir yer saklayan bendim, onun ilk aşkı ve ilk arkadaşı bendim, o ise benim yerimi iki gün sonra hayatına giren birisiyle doldurmuş, beni hem aklından hem de kalbinden silip atmıştı.

Saudade, Hyunho ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin