01.05

2.1K 36 6
                                    

Görkem:" Aptal kız neredesin?"

Görkem:" Ne yaptın sen?"

Görkem:" Niye yaptın?"

Görkem:" Yapmamış ol lütfen!"

Görkem:"Yapmadım de!"

Görkem:"Yalvarırım yapmamış ol!"

Görkem:" Bir kere daha seni kaybetmeme izin verme!"

Görkem:" Gitme Almila!"

Görkem:" Sorun bensem giderim."

Görkem:" Yapma!"
🔥🔥🔥
Görkem:" Almila, Görkem yaşıyor! Seni ona da götürürüm?"

Görkem:" Her şeyi anlatırım!"

Görkem:" Bana gel Almila!"

Görkem:" Cevap ver bana."

Görkem:" Seni mahveden biz olduk. Senin hiçbir suçun yok!"

Görkem:" Gitme lan seviyorum!"

Görkem:" Dön ne olur?"

Mesajlar gönderilmedi...

Almila oydu. O kız Almila... Şaka gibi bir gerçek yüzüme tokat gibi çarpıyordu. Kendini suçluyordu her şey için ama bu oyunda tek masum kalan kişi oydu. Masumdu....
Kimseyi öldürmemişti...
Onu öldürmek isteyen bendim.

Canı çok yanmıştı. Çok yakmıştık canını. İki yıl boyunca destek görmüştü. Sevdiği adam ölmüştü. Aslında onu hiçbir zaman sevmemişti. Onun yanında olmayı sevmişti. Derin bir nefes aldım. Onlar hiçbir zaman olamazdı. Artık yoktu bile. Acıyla güldüm. Beni sever miydi? Hayır, ölmemi isterdi ve bunu kendisi de söylemişti. Görkem onun karşısına hiç çıkmamalıydı.

Yaşamayı hak etmiyorduk... İkimiz de ölmeliydik...
En çok o yaşamayı hak ediyordu!

Ama kendini yakmıştı. Tekrar o rehabilitasyon merkezlerinden birine yatmıştı bugün! Hiçbir açıklama yapmadan, bir veda bile etmeden. Bir kere daha kayıp gitmişti ellerimden. Bu sefer olmamalıydı! Bu sefer ölürdü orada.

Arabadan indim ve merkezin önünde durdum. Bir hapishaneyi andıran bu yere baktım. Ölüm sessizliği hakimdi dışarıda. Bir seçim yapmam gerektiğini biliyordum.

Sevdiğim kadını bir kere ölürken izlemiştim. Bu sefer sevdiğim kadını yaşatmak için kendimi öldürebilir miydim?

Cevabım; "Evet" olursa seviyordum. Eğer "Hayır " olursa hiç sevmemiştim.

Yıkık adımlarla kapıya ilerledim. Bir kadın yol gösterdi ve müdürün odasına ilerledim. Müdür yaşlı bir adamdı fakat her halinden para sevdiği belliydi. "Merhabalar Rıdvan Bey ben Emir Göktuğ." Boğazımın yandığını hissettim. Uzun zamandır kullanmadığım adımı kullanmamı sağlayan kadın için duruşumu dikleştirdim.

"Buyrun Emir Bey hoş geldiniz. Umarım bir sıkıntı yoktur? Buraya gelerek bizi çok mutlu ettiniz. Bir isteğiniz mi var efendim?" Sinirle güldüm. Cebimden bir tomar parayı çıkarıp müdüre uzattım. Müdür paraya ellerini uzattı. "Sizi dinliyorum Emir Bey." Yerimde biraz daha rahat hissettim.

"Almila Selin Güzyurdu ile görüşmek istiyorum." Adam yavaşça yerinden kalktı ve odasına kadar eşlik etmesi için bir görevliyi çağırdı. 12 numaralı odada kalıyormuş. Yavaşça oraya çıkmaya başladığımda duyduğum sesler can yakıcı bir hal alıyordu. Dışarısında tek ses çıkmayan bu yerin içi cehennmedi...

Sonunda odanın önüne geldiğimizde yanımdaki kadın durdu. Kapıyı açtım ve bembeyaz olan odanın içinde gözlerim onu buldu. Yatağın üzerinde cenin pozisyonunu almış öylece yatıyordu. Yavaşça yanına yaklaştım ve saçlarını okşadım. "Kalk bebeğim seni almaya geldim." Gözlerini açtı. Güzel yeşil gözler yaşla doluydu.

"Görkem misin yoksa Emir mi?" Ağlıyordu. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. "Hangisi olmamı isterdin?" Bile bile sordum. Yakacağını bildiğim halde sordum ve şaşırtmadı, yaktı. Sinirlerime hakim olmaya çalıştım. Ama zordu. Hala o iti seviyordu.
"Görkem." Başımı iki yana salladım. "O değilim ama seni ona götürmeye geldim." Bu sefer o başını iki yana salladı. "Mezarına gitmek istemiyorum."

Elini yavaşça tuttum. Sanki kırılacak bir eşya gibiydi. "O mezar boş Almila. Seni Görkem 'e götüreceğim. Her ne kadar zor da olsa..."

Onu buradan çıkarmalıydım. Sonrası ikimiz için de mükemmel olacaktı...







Bölüm sonu...

Bölüm ve kitap hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hikayemize oy verip yorum yapmayı unutmayalım lütfen.

Küçük bir not: bu bölümde iki tane erkek karakterin birbiri içine karışmış düşünceleri vardır. Diğer bölümde ne demek istediğimi anlayacaksınız biraz merak edin bakalım...

GÜNAHA DAVET (+18 YARI TEXTİNG )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin