-5- "𝐒𝐞𝐧 𝐛𝐞𝐧𝐢𝐦 𝐛𝐞𝐥𝐚𝐦𝐬ı𝐧 𝐤𝐚𝐝ı𝐧!"
Ne? Neden kafama kağıt attı ki bu salak şimdi. Ferit bana kaş göz yapıyordu. Daha fazla bekletmeden kağıdı açtım.
"Sen çok salaksın."
Ne? Ben mi salağım?
"Asıl salak sensin be."
Çok beklemeden yeni cevap gelmişti.
"Senin yüzünden oldu her şey. Pelin benimle konuşmuyor."
"Ayrıca sen bizi neden dinledin?"
"Benim yüzümden mi? Saçmalama istersen. Üzerime gelen sendin! Bir de bana iftira attın."
Ferit hırsla yazmaya başladı. Hiç bir şey benim suçum değil. Hepsini kendisi yaptı.
"Sende bu kadar güzel olmasaydın o zaman! Ben ne yapayım. Kendimi tutamadım."
Ne? Bu çocuk benimle dalga geçiyordu. Hayatımda hiç bu kadar çapkın birisi görmemiştim.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Senden gerçekten bıktım. Allah belanı versin!"
Gerçekten beni bela okutmak zorunda kaldırtmıştı. Bu çocuktan nefret ediyorum!
Ferit kağıdı okuduğu gibi bana hızlı bir bakış atıp yazmaya başladı.
"Bana ne bela okuyorsun be! Asıl bela sensin. Benim başıma belasın sen! Allah bana belayı vermiş zaten." Diye yazmıştı.
Ferit'e daha fazla bir şey yazmayacaktım. Yoksa derslerden geri kalacaktım. Ayrıca bu notlaşma çok büyük bir kavgaya gidebilirdi. Ferit'e kötü bakışlar attım ve yazıştığımız kağıdı çöpe atmak için ayağa kalktım.
Normalde derste ayağa kalkmak yasaktı. Ama yazıştığımız kağıdı birisi görürse biterdim. Rezil olurdum. O yüzden hızlıca kağıdı atmam gerekiyordu. Kağıdı hızlıca çöpe attım ve sırama oturacaktım ki. Öğretmen bana seslenmişti. Böyle bir zamanlama olamaz!
Coğrafya öğretmenimiz "Seyran." Demişti.
"Efendim öğretmenim." Dedim
Sınıftakilerin bir kaçı kıkırdamaya başlamıştı. Neden kıkırdıklarını tahmin edebiliyordum. Tabikii "Öğretmenim." Dediğim içindir. Bunda ne var ki? Sanki hayatlarında hiç Öğretmenim demediler.
"Gel bakalım. Ayağa kalkmışken şu soruyu çöz."
Donup kaldım. Çünkü az önce Ferit ile konuşmaktan dersi dinlememiştim. Şuan konunun etkinliğini yapıyorduk. Hepsi Ferit yüzünden olmuştu. Şimdi ne yapacaktım?
"Eeh- Tamam öğretmenim. Biraz zaman verir misiniz?" Dedim
"Peki Seyran."
"Seyran'ı beklerken bu soruyu kim çözmek ister?" Dedi öğretmen.
Sırama oturdum ve Gamzeye sorular sormaya başladım.
"Gamze ne işledik? Ben bilmiyorum. O sırada şu aptal Ferit ile yazışıyordum."
"Derste yazı bile yazdırdı hoca. Hiç mi duymadın Seyran?"
"Hayır duymadım. Şu salak izin verdimi ki duymama. Çok sinirimi bozd-" Demeden karnıma büyük bir şiddetle ağrı girdi.
"Ah-" Diye kısık bir sesle inledim. Çok acımıştı.
Gamze ne olduğunu şaşırmıştı.
ÅÄ°MDÄ° OKUDUÄUN
ðÅð€ ðöð«ðŠððŠð ðð§ð ðð¥ ððÄð¢ð¥ -ððð²ð ðð«ð€ð©¹-
Romansððç ð ðð§ðð£ð¡Ä±ð ð©ðð£ ð ð€ð§ð ð©ðªÄðªð£ðªð¯ ð€ð¡ððª ð¢ðª? ððð£Ä±ð§Ä±ð¢ ðð«ðð©, ððð¥ðð£ðð¯ ð ðð§ðð£ð¡Ä±ð ð©ðð£ ð ð€ð§ð ð¢ðªÅðšðªð£ðªð¯ððªð§..ððð©ð©ð ððð¡ð ð ð ðð§ðð£ð¡Ä±Äıð£ ðçðð£ððð£ ððð§ ððð£ðð«ðð§ çıð ðððÄıð£Ä± ï¿œ...