Hehehe salamlarr+)
---
Her zamanki gibi sıradan bir gündü okulun iki takımı maç yapıyordu iki takımın sınıfı da tribünlerde oturmuş tezahürat ediyordu.
Toprak hariç, buradan hemen gitmek istiyordu çünkü kalabalık alanları sevmezdi sadece tüm sınıf inmek zorunda olduğu için inmişti yada Ateş'nin gelmesini istemesi hoşuna gitmişti.
Ateş demişken kısaca anlatayım. Voleybolda en iyisi olduğu için kendi takımı kaybetse bile ki bu imkansız, diğer takıma geçiş yapardı spor hocasının gözdesiydi.
Çoğu okulla olan maçlar onun sayesinde kazanılmıştı. Bu yüzden sevilmesi normaldi buna rağmen egolu biri olmaması daha çok sevilesiydi. Arkadaş canlısı, yardımsever, nazik ve bir çok iyi özelliğe sahip iyi çocuktu.
Toprak'la yakın olmamasına rağmen, daha doğrusu Toprağ'ın onla yakın olmamasına rağmen onu gördüğünde selam verir, mümkün olduğunca konuşmaya çalışır, bir şeye ihtiyaç duyarsa yardım etmeye çalışırdı.
Toprak bunu onun ona acımasına bağlasa da içten içe onun saf iyilik yaptığını biliyordu. Teşekkür edip basit bir güzel söz söyleyince bile onun kızaran kulaklarını görüyordu yinede sessiz kalıyordu.
Toprak, kendince korkak biriydi. Korkak, aptal, işe yaramaz ve bir çok kötü şey kendinden bir çok sebep gerekçesiyle nefret ediyordu.
Başına gelen talihsiz olayları kendi suçu olmamasına rağmen öyle görüyordu o olaylardan sonra içine kapanmıştı zaten.
Kalabalıkta tek kalamaz, biriyle fazla yakın olamaz, birden panik atak geçirir, durduk yere ağlar. Eskisi gibi mutlu olmak istiyordu Toprak, sadece mutluluk yeterdi ona.
Tezahüratlar çoğaldığında kafasını kaldırıp sahaya baktı Toprak. Ateş'in takımı yine öndeydi, herkes pür dikkat izliyordu. Top havada süzülürken Ateş hızla yükseldi ve topa kusursuz bir smaç vurdu. Top, rakip takımın sahasına sert bir şekilde düşerken salon coşkuyla çınladı.
Ateş'in muhteşem smaçı, takımına önemli bir sayı kazandırdı ve bir seti kazandılar maç 1-0 devam ediyordu. Tüm sınıfı ayağa kalkmış Ateş'e tezahürat yaparken, takım kendini kısa süreli mola olduğu için yere atmış kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı.
Toprak'ta Ateş'i izliyordu birden Ateş'in ona doğru baktığını gördü. Göz göze geldiklerinde Ateş yere yatmayı bırakıp doğruldu ve Toprağ'a gülümsedi, ona el salladı.
Toprak karşılık olarak gülümsedi ve hafifçe elini salladı. Ardından Ateş'in takım arkadaşı Ateş'e bir şey diyince Ateş'in onlara geri dönmesini izledi.
Ateş arkadaşlarına bir şeye inandırmaya çalışıyor gibi görünüyordu. Toprak onları net görüyor olsada konuştuklarını duyamıyordu.
Ateşin kulaklarının kızardığını görüp gülümsedi. Ateş bu sefer o kadar sesli konuşmuştu ki herkes duymuştu. "Tamam lan diyeceğim bugün." Arkadaşlarının sus hayvan dediğini tahmin edebiliyordu.
Ateş birden ayağa kalkıp tribünlere doğru yürüdü Toprağ'ın olduğu tarafa gidip Toprağ'a tekrardan el salladı. "Toprak bugün maç bitimi konuşabilir miyiz?" "Olur da neden?" "Orasını sonra öğreneceksin." Gülümseyip el salladı ve tekrardan sahaya arkadaşlarının yanına yürüdü.
Toprağın yan taraflarında oturan kızlar şimdiden dedikoduya başlamıştı. Toprak şaşkın olsa da zaten öylesine bir şeydir diye düşündü. Gülümseyip Ateş'i izlemeye devam etti.
Ateş'i sevse de bu gerçeği görmezden geliyordu. Biliyorduki bu gerçek sadece onların arasını bozacaktı. Ama bu kendi görüşüydü.
Ona göre kendisini seven kişi olamazdı. Ateş iyi biri olduğu için herkese yardım edip, konuştuğu gibi onlada aynı şeyleri yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangın/BxB ONESHOT
Kısa HikayeSıradan bir gündü voleybol maçı vardı her şey o dikkatsizliğe kadardı.