🏹 1.bölüm 🏹

20 4 5
                                    

                 🇹🇷🇹🇷🇹🇷

Mihra Gökçe HAN

Evet hocam
Tezini 1 ay sonra masamda görmek istiyorum
Hiç endişeniz olmasın hocam 1 ay sonra masanizda olacak

Tebessüm ile baktı gözlerime ,yine yaptı yapacağını gider ayak juwon hoca
Bu tez için aylardır uğraşıyorum ve son 1 ay kalmış olması beni ufaktan tedirgin ediyor olsada, bu işin üstesinden gelebilecegime inanıyordum. Korecem gayet güzel ve akıcıydı ve bu benim daha kolay yazmamı sağlıyordu. Yani endişeye mahal yok Mihra dedim kendi kendime .

Çalan telefonumun sesi ile arayanın annem olduğunu görünce hemen cevapladım.

Efendim sultanım
Gökçe! kızım 3 de geleceğim dedin annem hala bekliyorum saat neredeyse 4 olacak
Ahhh evet anneciğim farkındayım ama juwon hoca bir türlü bırakmadı
Tamam kızım işin uzayacaksa daha sonrada temizleyebiliriz  

Ahhh anneciğim gerçekten mi yani okadar mahcubum ki sana karşı
Tamam Mihra'm  sen sıkıntı etme güzel kızım
Tamam annem öpüyorum seni akşama görüşürüz o zaman
Görüşürüz Gökçe'm
          ♤♠︎♤
Dedelerimizden kalma eski degerli sandığı  özenle muhafaza edebilmistik  lakin nasıl saklayıp kollamissak artık varlığını bile unutur olmuştuk.

Hızlıca arabama binip Taksim deki okçuluk ve atıcılık kulübüne gelmiştim. Yaklaşık 1 senedir aldığım eğitim ile gerçekten profesyoneller kadar iyi olduğum tescillenmişti.

Ok atmayı aşırı seviyordum ve kesinlikle her hafta düzenli olarak mutlaka gidiyordum .
Burada geçirdiğim 4 saatin ardından  tüm stresimi de attiktan sonra yine arabama binerek evin yolunu tuttum.
Okadar yorulmuşum ki annem babam ile vakit geçirdikten sonra direkt odama geçip kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

Yine o aynı kabus ve yine gecenin 3 ünde ter içinde uyanarak yatağımdan kalktım. Baş ucumda duran sürahinden bardağa su doldurup kanasıya içtim.

Penceremin önüne gelerek perdeyi aralayıp bi müddet dışarıya bakındım. Gökyüzünde ay, neredeyse dolunay olacaktı ama bu günler aşırı parlak vede ihtişamlı mi gelmişti bana anlayamadım diye içimden geçiriyordum.

Zor da olsa yine yatağıma uzanıp uymak için gözlerimi kapattım. Çalan alarm ile az da olsa uyumuş olmanın verdiği dinçlik  benim ayaklanmamı kolaylaştırmıştı.

İçeriden gelen mis gibi kızartmanın kokusu tüm evi sarmıştı. Hayatta en sevdiğim şeydi kızartma özellikle de biber olanı. 😊
Yiyip yiyip kilo almayanlardandım ben ve bu durum bir çok arkadaşım tarafından hep kıskanılmama sebep oluyordu  açıkçası.

Hızlıca kahvaltımı yapıp tezim için faydalı olabileceğini düşündüğüm ve daha çok araştırma yapabileceğim kütüphaneye doğru yola çıkmıştım. Birçok eski kitaplar ve tablolar mevcuttu burada .Buraya her geldigimde nedense değişik ruh haline bürünüyordum.Acaip bir his kaplıyordu her hücremi dalga dalga .

Bugün okulum yoktu ve tüm günümü burada geçirecektim. Yine bugün yeni objeler ve tablolar gelecekti onların gelmesini sabırsızlıkla beklerken görevlilerin korumalar eşliğinde muhafazali  kutularda taşıdıkları nesneler beni heyecanlandirmisti .

3 saati bulacağı söylenen objelerin yerleşmesi ve bizlere açılmasını sabırsızlıkla bekleyecektim.Saatim akşam 18 ;13  gösterirken annemi arayıp endişelendirmemek için haber verdim.
Her nekadar ben gelirim dediysem bile babamın içi rahat etmemiş yanıma geliyordu .

Nihayet beklediğim an gelmişti, elim kalbimde heyecan icerisinde geziyordum sergiyi .Harika tablolar vardı. Heleki bir tanesi aşırı dikkatimi çekmişti. Sanki bu tablo bi yerlerden tanıdık geliyordu  bana, üzerindeki işlemeler hiç yabancı gelmemiş olsada ,nereden aşınayim bir türlü çıkaramamistim.

GEÇMİŞE DOĞRU  Tek Bedende  , Üç İnsan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin