Ben buraya nasıl geldim diye düşünüyordu mihra ama karşısında ondan cevap bekleyen adamlara biseyleri anlatması lazımdı. Herseyi anlatsamıydi yok ,yok bunlar benim daha dinlemeden boğazıma kılıç dayadilarsa bildiklerimi anlatsam beni direkt öldürürler diye düşündü.
Konuşsana neden sessiz duruyorsun
kimsin sen, adın ne dedi kral olduğunu düşündüğüm kişiBe beeben ismim Mihra ,Mihra Gökçe HAN
Ikiside birbirlerine kısa süre baktıkları anda kral sojhun yanındaki muhafızının kılıcını kınından çıkarıp direkt boğazıma dayadı.Soyadın Han demek yani sen bi Çin prensesisin
Neee hayır ben prenses değilim gercekten inanın bana hele Çinli hiç degilim
O sırada kafası iyice karışan sojhun ve sungun bu nasıl bi isim diye düşünüyorlardı. Hiç duyulmamış bir isimdi .Pekiyi o kolye ,kolyeyi nereden buldun bak bana dedi bir eli bogazimdaki kılıçta iken bir eliylede üzerindeki hanbok da işlenmiş deseni gösteriyordu sojhun
Deseni görmemle taşlar birer birer oturmaya başlayacaktı sanki
Elimi usulca onun üzerindeki işlemeye doğru uzatmaya çalışmıştım ki kılıçı izin vermedi durmak zorunda hissettim.Lütfen kılıcı boğazımdan çekin çok acıyor
Cevap ver bana o kolye nereden geçti elinize
Bakın size anlatacağım ama önce kılıcı boğazımdan çekin canım çok yanıyor
Pekala dedi kılıcı çekerken sojhun anlat çabukOturduğu yerden yavaşça ayağa kalmaya çalışıyordu Gökçe
Sungun hızla onu tekrar yere oturtmuş kalkmasına izin vermiyordu
Lütfen dedi mihra tekrar
Sungun bırak dediginde hemen ikiletmeden geri durmuştu muhafiziMihra tekrar elini sojhun un göğsündeki işlemeye doğru uzatmisti sojhun mihra nin dokunusuyla kendini biraz tuhaf hissetti , kızın üzerinden gözlerini çekmemiştide lakin o ne yapıyorsa her hareketini pür dikkat izliyordu o sırada bir eliylede boynundaki kolyeye dokunup karşılaştırmaya başladı mihra. Bu iki model birbirinin aynısıydi.Bu ,bu nasıl olur dedi
Ne söylüyorsun bir büyü felan mi yapıyorsun yoksa Korece konuş dedi sert sesiyle SojhunAaa şey afedersin dedi tekrar Mihranin eli hala sojhun un göğsündeydi sojhun kızın elinin hala kendi göğsünde olmasını hatırlayınca transtan çıkmaya çalıştı. Bu kızdan gerçekten etkileniyormuydu yoksa hızla elini kızın elinin üzerine koyarak çekmek istedi ama eline dokunduğu anda yüksek bir enerji hissetti. Direkt kızın gözlerine baktı. O sirada kızda aynı anda ona bakınca elini iteleyerek kendinden ayırdı
Ne bekliyorsun konuş artık dedim sana
Mihra şaşkındı
Bu kolyeyi bana babam verdi onada kendi babası derken tam 8 kuşak öncesinde Dedelerimiz bulmuş bu kolyeyi ve kendi kızına vermiş bi rivayete biliniyor ki bu kolyeyi taktığında çok değişik şeyler yaşamış kız ama ondan sonra takan hiç bir kızda böyle bir değişiklik hissetmemişDoğal olarak ta kolye ile bağlantılı olabile ceğini düşünmeyi bırakmışlar. Yani kolye için tılsımlı deniyormuş. Bizde pek inanmamıştık tâki
Tâki?dedi sojhun devam etmesini istiyordu
Ben bu kolyedeki model ile ilgili bir tablo da bu islemeyi görünce çok şaşırdım ve bi anlamı olabileceğini düşündüm sonrasında takma kararı aldım dedi duraksadi hem anlatıyordu olan biteni ,hemde anlatirken düşünüyordu bağlantı kurmaya çalışıyordu .Anlattıkça kendisi de inanmaya başlıyordu bu duruma, neler oluyordu? kabulleniyormuydu oda yoksa bu kolyedeki tılsım hakkındaki kehanete
Sojhun ve sangun iyicene afallamislardi bu gerçekmiydi yani kızın tüm anlattıkları doğruydu evet ama bunu o kızın bilmesine şaşırıyorlardı.Tarihte bu anlattiklari olmustu .Sojhunun babası ve annesinin de büyüklerinde böyle bi durum olmuştu. Büyük kral olan dedesi büyük ninesine bu kolyeden takmıştı ve onun hatırasının daha kalıcı olabilmesi için birde tablo hediye etmişti.İyide bu kolye kendi ana kralicesindeydi nasil olur da bu kizin boynundaydi hem bu kiz buraya ait gibi görünmüyordu peki buraya nasıl geldi bu kız vede bunca şeyi nasıl öğrenmişti diye düşünüyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞE DOĞRU Tek Bedende , Üç İnsan
Ficțiune istoricăBir yolculuk yaparken , her adımda eski anıların izlerini taşıyan yolları keşfedersiniz. Dar sokaklarda yürürken ,taş duvarların ardında saklı hikayeleri hissedersiniz .Tarihi binaların gölgesinde, geçmiş zamanların yankıları duyulur kulaklarınızda...