Ep-4

180 13 28
                                    

Şaşkın şaşkın gözlerinin derinliğinde kaybolurken "Biraz ani oldu galiba." Dedi ve onumde diz çöktü. "Evlen benimle hana." Dedi. Elim ayağıma dolandı ve dilim tutuldu. Ne diyeceğini hiç bilmiyordum. Donup kalmıştım. "Ee bir şey demeyecek misin?" Diye sordu. Biraz zaman isteyecektim çünkü hemen kabul edip meraklı görünmeye niyetim yoktu. "Bana biraz zaman ver mun." Dedim. Daha sonra gelen adım seslerine  baktik. Wong önden gelirken " neden beni sürekli beni engelledin motak? Ben de birşeyler öğrenmek istiyorum. Dövüşmek istiyorum sizin gibi." Diye söyleniyordu. Motakta cevap olarak "bugün seni egitecegim wong yoksa kötü ruhla yan yana bile geldiğinde geberip gideceksin ve artık seni kimse iyilestiremeyecek." Dedi. Wong ise oflayarak bana seslendi. "Hadi gelin eve gidiyoruz geç oldu." Dedi. Mun ile kalktık ve arabaya yürümeye başladık. Onunla evlenmek istiyordum ama emin degildim çünkü dün akşam dediklerinden dolayı moralim bozulmustu. Belki de aynılarını o çeksin istiyorumdur...



🌕💘



Sabah kalktığımda yatakta biraz kıvrandım. Düşündüm. Bu gece cevabımi verecektim. Tabii ki de kabul etmek istiyordum teklifini ama emin değildim. Elimi yüzümü yıkayıp sabah duşu aldım. Duş bana iyi gelince kıyafetlerimi giyip aşağıya indim. Son olarak wong yemeğe gelince erişte yemeğe başladık ve Chu konuştu.


Chu: Son eristeyi şimdi kullandım. Bugün gidip 4 paket daha alacağım.

Wong: Chu teyze bana da bir cips alır mısın ordan?

Chu: teyze ne be serseri!

Wong: pardon Chu elini opiyim mi?

Chu: delirdin mi oğlum sen? Normal davranamiyor musun sen?

Wong: afedersin Chu.

Chu: aynen öyle bana sadece chu de.

Hemen ardından söze girdim. " Bugün ne yapıyoruz?"

Motak: ben şu serseriye biraz dövüş dersi vericem. Sonra kötü ruh hissedersen şöyle wongla yalnız gidicez. Kaçıncı seviye olursa olsun.

Başımı aşağı yukarı sallayıp onayladım. Daha sonra Chu yine konuştu.

Chu: ben marketten sonra arkadaşlarımla bulusucam. Mangal yapacağız.

"Herkesin bir planı var ben ne yapacağım?" Dedim ve kollarımı birbirine doladim.

Mun: benim yok.

"Belli ki evde oturup sıkılıcam." Dedim. Ve herkesin yemeğinin bittiğini farkettim. Herkes dağıldı ve odama geri gittim. Daha sonra kapınin çaldığını duydum. Chu açıp konuştu.

Chu: sonunda geldiniz 1 saat oturup dertlesince gideriz mangal yapmaya

Arkadaşlarının geldiğini anladım.

Kolum 3 günden beri kesintisiz ağrıyordu. Gecicek sanmıştım ama öyle durmuyordu. Mun'un dün dustugum için sürdüğü merhem hem agrimi kesip hemde yarami iyilestirmisti. Ama merhemden sadece onun odasında vardı. Biraz düşündükten sonra odasına gidip istemeye karar verdim. Çünkü canım çok yanıyordu. Kapıyı açtım ve karşı odanin kapısının önünde durdum. İki kere kapıya vurdum ve içeriden "gelebilirsin hana." Dediğini duydum. İçeri girdim ve "benim geldiğimi nerden anladin?" Diye sordum. Cevap olarak  "adımlarından" dedi.  "Adım konusunda baya iyisin." Dedim.  Ardından " senin şu dün surdugun merhemi alabilir miyim kolum için?" Diye sordum ve bana oturmam için elini yatağına vurdu. Oturdum.

Saniyeler sonra kalkıp komodinin üzerindeki merhemi alıp yanıma oturdu tekrar. Kolumu sıvadı. Ve merhemi eliyle alip koluma sürdü. Kolumun morardigini farkedip ofladim. Sürme işi bitince teşekkür edip ayrıldım. Sıkılıp aşağı indim. Motagin sesini duydum.

Motak: gel bakalım biraz dövüşune çalışalım.

Wong: of motak ya tamam.

Motak: takip et beni dövüş odamız var alistirmalar için.

Wong: tamam.

Beraber dövüş odasına girdiler. Chu ve arkadaşları çoktan gitmişti ve ben de televizyonu açıp dizi izledim. Dizide iki kız vardı ve bir kız diğer kıza ders verir gibi parmak sallıyordu. " Bir erkekten intikam almak istiyorsan sakin vicdaninla hareket etme." Diyordu.


🌕💘


Akşam oldu ve bir kötü ruh gördüm. Motagin kötü ruh görürsen haber ver dediğini hatırladım ve aşağı indim. "Motak!" Diye bağırdım ve hemen yanıma geldi. "Ne oldu kötü tuh falan mı gördüm yoksa?" Dedi ben de "evet." Dedim. Ve nerde olduklarını tarif ettim. "Alışveriş merkezi var ya oranın hemen arkasındaki marketin onundeler." Dedim ve hemen wongu çağırdı. Kapıdan çıktılar.


Evde yalnız kalmıştık. Tekrar televizyonu açtım. Ve merdivenden inen ayak seslerini duydum. "Gittiler mi?" Diye sordu. "Evet biraz önce." Diye cevap verdim. "Film izlemeye ne dersin?" Dedi. Biraz düşündüm. Televizyon izlemekten bikmistim ama yapacak başka birşey yoktu. "Tamam." Dedim ve yanımdaki koltuğa oturdu. Fil açarken konuşmaya başladı.

Mun: dünden önceki gece söylediklerim için özür dilerim hana. Çevredeki insanların daha doğrusu chunun bu konuda ne kadar katı olduğunu biliyorsun. Aramızda 2 yaş var ama bu benim için engel değil. Senin için de olmasın. Sana hissettirdigim kötü hisler için üzgünüm.

"Sorun değil unuttum bile." Dedim.


Beraber film izlemeye başladık. Bu akşam teklifine cevap verecektim. Bana çıkma teklifi edeceğine evlilik teklifi etmişti ama hiç sorun değildi.

🌕💘

2 buçuk saat film izledik ve bitti. Şimdi sıra geldi cevabıma. Bana dik dik bakmaya başladı. Daha sonra belime sardı kollarını. Ve konuştu. " Cevabın ne olursa olsun seni seviyorum hana." Dedi. Heyecandan kalbim göğsümün altinda cırpınırken cevap verdim. "Cevabını söyleyeceğim mun." Mun gözlerini gözlerime dikti. Cevabını açıklamaya koyuldum. Dudaklarımı izliyordu ve çıkacak kelimeleri dinliyordu. "Bunu yapamayiz mun. Şimdi olmaz. Cevabım hayır."









Wuaaaaa 4. Bölüm.sonuuuu. Beğendiyseniz takip edinnnn ve oy verinn. 💋💋

Dealing With Love // THE UNCANNY COUNTER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin