Ep-2

150 11 17
                                    

Mun: noona!

Mun'un yanina gidecektim ki adamlardan en sert görüneni beni kendine doğru çekti ve koluyla etrafında döndürdü. Adamlardan 1 tanesi daha bana doğru gelirken beni tekmelemeye başladı. Diğer adam mun'a vurmaya devam ederken acilara dayanamaz hale gelmiştim. En iyi ihtimalle kolum kırılmıştı.

"Geliyorum!" Diye seslendim ama daha yerimden bile hareket etmiyordum. En sonunda mun'un yanina gitmek için bir hamle yaptım. Ve adamlara bir çelme taktım. Ve dizlerinin arasına tekme attım. Koşarak mun'un yanina gittim. Ben giderken motak ve Chu arkadan geliyorlardı. Buraya yetiştiler ve adamlarla dövüşmeye basladilar.

Ben ise mun'un yanina geldim. Yere düşerek ileri savruldum. Ve... Kendimi hiç beklemedigim bir yerde buldum... Onun dudaklarında. Yıllardır bunun için ne kadar uğraştığımı bilemezdi. Ve şimdi tesadüfen yapivermistim. Bayilmisti. Acıya dayanamamisti.
Chu durmuş mun'u ve onun dudaklarında olan beni izliyordu. Her şeyi görmüştü... Yorgunluk ve bitkinlik halinde olan ben kimse görmeden mun'un dudaklarına küçük ve hafifçe bir öpücük kondurdum.

Chu: ha-na ne yapıyorsun gelip dovusmen gerek. Biliyorum güçsüzsun ama gel yardım et ne olursun...

"Neden wong'u almadınız!" Diye sordum ama daha wongun daha hiçbir bok bilmediğini biliyordum! Allah kahretsin ki bu tuzağa düştük. Yavaşça mun'a baktım gözleri çok güzeldi ama keşke kapalı olmasalardı.

Kalktım ve tekrar dövüşmek için yürüdüm. Artık motakta yerdeydi. Chu ise yaşlı olduğundan dovusemiyordu. Her şey bana mı kalmıştı? işte şimdi boku yedik diye düşündum. Adamlardan bir tanesine gidip gözüne yumruk attım. Mun gibi onunda gözünün kapanması ve bir daha sonsuza kadar acilmamasini diledim. Adam yere doğru sendelerken diğer adama geçtim. Sert görünümlü olana.

Beni yakaladı ve karnıma bir yumruk attı. İki elimi birleştirdim ve kafasına bir top halinde geçirdim. Adam kafasını tutup geri geri sendelerken vakit kaybetmeden diğer adama geçtim. Bu adam güçsüz görünüyordu. Yanılmıştim. Bir bulicak çıkardı ve boynuma fırlattı. Güçsüz değildi ama salak olduğu kesindi. Kim bir bıçağı varken onu yere fırlatır ki? Bıçağını alıp karnına onunkorkutmaya çalışacaktim ki bicaginda her tarafa yayılmış tutkal olduğunu farkettim. Evet. Bu da bir tuzakti. Bıçağı zar zor bırakıp onu dovmeminbekleyen adama döndüm. Sanki yenilmek için dört gözle bekliyordu. Ve... Sonunda kolunu kıracak şekilde sarsarak onu da alt etmeyi başardım.

Basarmistim. Her şey bitmişti. Ama... Chu , motak ve mun ne olacaktı? Chu yokken nasıl iyileseceklerdi? Ne yapacağım? Hemen yungla iletişime geçtim.

"Wigen bana yardım et. Wigen orda mısın?. Wigen ne olursun yardım et. Olucekler. Wigen..."

Yaklaşık 3 dk sonra bir cevap geldi.


"Ne oldu hana?"

" Bize bir tuzak kurulmuş hepsi olucekler. Wigen yardım et bir şey yap."

"Sana gücümün yarısından çoğunu veriyorum ellerini hepsinin yaralarına ve gözlerine tut."

" Çok, çok teşekkür ederim wigen. Biraz daha hızlı olabilir misin?" Hayatımda ailemi kaybettiğinde bile bu kadar acı cekmemiatim. Şimdi ne oldu da ailem bile olmayan insanlara bu kadar bağlanmıştım?

Bana doğru gelen mavi bir sis gördüğümde bunun güç olduğunu anladım.

"Onları iyileştirebilirsin hana, kalbim seninle." Dedi wigen.


Hepsinin üzerinde,yaralarında ellerimi gezdirdim. Sıra mun'a geldi. Aynı işlemleri  yaptım ve son bir şey kalmıştı.

"Wigen, beni izliyor musun?"

"Hayır. Şu anda yeni beyaz bir elbise seçiyorum."

"Peki."

Son bir kez olmamasi dileğiyle ona doğru eğildim. Nefesi dudaklarimdaydi. Kıvırcık saclarini oksadim ve dudağına hızlı, sert bir öpücük kondurdum.

🥋💘

Hepsi uyanınca onları eve götürdüm. Arabayı bu sefer ben sürmüştüm. Ve şu an kendi odamda kendi yatağımda ailemin yani ekibimin resmine bakıyordum. Gözüm tek bir kişiye takılı kalmıştı. Ve kapı açılma sesini duyup başımı oraya doğru çevirdim.

"Gelebilir miyim hana noona?"

"Gelebilirsin, ne oldu?"

"Bir şey soracağım noona."

"Mun, bir daha bana ne olursun noona deme."

"Peki?"

"Ne soracaktin?"

"Bugün... Sen beni neden öptün hana?"








Asırlar sonra gelen 2. Bölüm sonuuu. Aşklarım ben bu kurgunun tutacağını düşünmemistim. Ama sevdiğinizi düşündüm. Eğer devamını istiyorsanız oy atmayı unutmayın bebisleriimm.💘

Dealing With Love // THE UNCANNY COUNTER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin