Ep-6

129 12 7
                                    

Ve yine sabah olmustu. Artık hiçbir gece sakin geçmiyordu. Daha doğrusu benim açımdan.

Dün


"Neden ki?" Dedim. Cevabını çok iyi bilmeme rağmen.

"Yerinden çıkacak gibiydi."

Ve tekrar kalbim atmaya başladı. Bu sefer duymaması imkansızdı. Artık o da onu gerçekten sevdiğimi, ama insanlar ve insanların bu durumu nasıl karşılayacaklarindan korktugumu biliyordu.

Sadece gözlerine baktım bir süre. Daha sonra gözlerimi kaçırarak, "evet," dedim.

"Ne evet?" Dedi.

"Öylesine dedim." Saçmalıyorduk. Kapıya doğru yol aldım.

"Utandın mi?" Dedi arkamdan. Cevap vermedim. Kendi odamın kapısında durdum. Kalp atislarim normallesti. Kendimi yatağa attıktan sonra uyumaya çalıştım.

Olmadı. Uyuyamadım. Bekledim... Uyuyamiyordum.

Kapıya doğru döndüm yatagimdayken. Belki diğer tarafa donukken daha rahat uyuyrdum. Kapının önünde kıvırcık saçlı, pijamalı, çekik gözlü, aşık olduğum adam vardı. Mun. Gözlerimi şaşkınca kırpıştırdım. Kapımı çalmadan içeri girdi. Ne kadar süredir beni izliyordu?

Yatağıma oturdu. Elimi tuttu. "Bu durumu uzatmanın bir anlamı yok." Diye mırıldandı. Elimi çekerek kendimi dikleştirdim. Yatağa oturdum. Elimi tuttu. Ayağa kalktı ve yanıma iyice yaklaşıp uzandı benimle. " Ne yapıyorsun?" Dedim.

"Uzatma hana, seni seviyorum. Sen de beni. Bu durum artık son bulsun. Geceleri gözüme uyku girmiyor. Senin durumun da aynı."


"Ne yapmamızı istiyorsun?"

"Sence?" Dedi ve yüzüme yaklaştı. Nefesi yuzumdeydi. Yaklaştı...yaklaştı. yaklaştıkça geri gittim. Ve bu son buldu çünkü kafam yatağın başlığına çarptı. Elini enseme koydu. Aramızda mesafe kalmadı. Dudaklari dudaklarimdaydi.

Yumuşacık şekilde öptü dudaklarımı. Karşılık vermedim. Bir süre sonra geri çekildi. Bunu istemiyordum...


"Takım arkadaşı değil de, sevgilim olur musun hana?" Dedi yavaşça.

Bir süre gozlerine bakmakla yetindim.

"Evet, seve seve." Dedim. Gözleri tekrar buldu dudaklarımı. Ne olduğunu anlamadan değdi dudakları dudaklarima. Bu sefer yavaş opmuyordu. Ne olduğunu daha yeni kavrarken karsilikta verdim. Geri çekildi ve gülümsedi.

"Seviyorum seni be kızım."

"Ben de.."


🖤


Şimdiki Zaman

Dün gece hayatımın en güzel gecesiydi. Yung aşkına o nasıl bir geceydi öyle? Bugun yataktan fırladım, işlerimi hallettim. Veee onun odasına gittim. Kapıdan baktım. Oradaydı. Ama yine uyuyordu. Saate baktım. Evet, saat çok erkendi. İçeri girdim. Yatağıma yaklaştım. Ona yaklaştım. Yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Uyanmadı. Bunu fırsat bilerek dudağının kenarına bir opucuk daha kondurdum. Bunu bekliyormuş gibi açtı gözünü.

"Numara mi yapıyordun?"

"Evet, ne var ki?"

"Ne yok ki."

Mun'un gülüşü soldu.

"Ne oldu?"

"Hana... Biz şimdi birlikte olduğumuzu saklayacak miyiz?"

Bunu hiç düşünmemiştim. Ama saklamak en iyisiydi.

"Maalesef."

"Of ya."

"Hadi gel kahvaltı yapalım." Dedim ve aşağı indik.

Daha sadece biz uyandigimiz için beraber ettik kahvaltıyı. Mun, "dışarı çıkmak ister misin?" Diye sordu.

Nereye gidicez ki?" Dedim

"Buldum! Deniz kenarı?"

"Olur!" Dedim sevinerek.

Yola çıktık. Arabayı ben kullandım. Deniz kenarindaki yolda durdum.

"İnelim hadi." Dedim.

Bana parmağıyla bir dakika işareti yaptı gülerek ve arabadan indi. Yanıma gelip kapıyı açtı. İki elini de hem sırtıma hem de bacağıma koydu ve beni kaldırıp kucağına aldı. Kısa bir çığlık attım. Ve beni susturdu. Deniz kenarına gitmek üzere yol aldık.


Geldiğimizde beni kumlara bırakti ve kendisi de yattı yanıma. Kimsecikler yoktu etrafta. Bana bakmaya başladı. Ona bakmamama rağmen bakışlarını hissedebiliyordum. Çekmedi bakışlarıni.

"Denize bakmak yerine neden bana bakıyorsun?"

"Denizden daha güzelsin." Kısa bir kahkaha attım. Bana en beklemedigim anda ettiği güzel iltifatlar beni güldürdü.


"Havalar biraz daha ısınınca yine gelip yuzeriz burada." Dedim.

"Olur." Dedi.

Eve gitmek için arabaya bindik. Bu sefer arabayı o sürdü. Çok kötü kullandığı kesindi.


Eve geldiğimizde "hana" dedi.

"Efendim?" Dedim.

"Eve girdiğimizde normal davranmak zorundayız."

"Evet, maalesef." Dedim.

"Bu yüzden son bir kez yapmak istiyorum."

Birden yaklaştı ve hızlı bir öpücük kondurdu dudağıma. Ona gülümsedim ve hızlıca açtım kapıyı.

Neden kapının önünde herkes vardı? Bir dakika... Bunlar kapı deliğinden bizi mi izliyordu?







Sonunda mutlu sonlarrr (final bölümü değil) oy atmayı unutmayiiinn. 🩶




Dealing With Love // THE UNCANNY COUNTER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin