1.BÖLÜM: KABUS

272 5 9
                                    

Medya: Kuzey

LÜTFEN YAZIYI OKUYUN‼️

Evet TÇ'nin ilk bölümü geldi. Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok değerli. Bölümler şu an karışık ama okudukça olayları çözecek olan sizsiniz o yüzden aşklarım lütfen sıkılıp bırakmayın. 🫶

İyi okumalaaaar

_________

İnce uzun tahtanın üzerinde yürümeye çalışıyordum. Üzerimdeki vücudumu kaşındıran straplez, dizimin iki parmak üzerinde biten pahalı tüllü elbise dokuz yaşındaki çocuk bedenime ağır geliyordu.

Çıplak bacaklarıma hızla çarpan ince uzun tahta sopa irkilmeme neden oldu. Tepeden topuz yaptığı sımsıkı saçları, minyon yüzü, incecik boynu, ütülü beyaz gömleği ve dizlerinin biraz altında biten siyah kalem eteğiyle zarif bir kuğuyu andırıyordu Madam Bianca.

İnce ve kalkık kaşlarını çatarak "No, senorita, no es verdad!" İnce sopasını kullanarak baldırıma vurdu. "Equivocado Madam." Gözlerim sızladı ama ağlamak yasaktı. Madam Bianca sopasını çenemin altına koyarak aksanlı bir şekilde emirler yağdırmaya başladı. Sırtıma vurdu "Sırt dik, omuzlar geri, eller açık" Tıpkı bir robot gibi ne diyorsa yapıyordum. İki bacağıma da vurdu. "Bacaklar omuza paralel" Tüm komutları uygulayarak ince tahtanın üzerinde yürümeye başladım. Madam Bianca kıstığı çekik gözleriyle her bir adımımı takip ediyor, en ufak hataya yer vermiyordu.

En sonunda tahtadan aşağıya indiğimde, ellerini zarifçe birbirine çarparak alkış tutuyordu.

Başka bir şey düşünmek yok, sadece başarı

*

Bacaklarımı koltuğun karşısındaki cam masaya uzatmış, gelecek olan mühimmatların son denetimini kontrol etmekle meşguldüm.

Ellerini ensesinde tutarak salonun ortasında gergin bir şekildi bir o yana bir bu yana yürüyen Kuzey, dikkatimi yeterince dağıtıyordu.

Kafasını dizlerime koyarak dinlenen Belinda "Şu sikik herif yerinde duracak mı?" Elinde birasıyla içeriye gelen Ivan bir Kuzeyin gergin suratına bir Belindanın çatık kaşlarına bakarak gözlerini devirdi "hey, hey bakıyorum da ortam gergin." Ağızından "cık, cık" Gibi bir ses çıkartarak tekli koltuğa oturdu.

Gözleri salonda dolaşınca eksik olduğunu fark ederek "Ekibin kalanı nerede?" Diye bir soru yöneltti.

Şeref bunağı bizi tanıştırdığından beri Ivandan nefret eden Belinda, orta parmağını yavaşça yukarıya kaldırarak "A bak işte buradalar." Diyerek sırıttı. Ivan ise gözlerini devirerek "kaç yaşındasın sen altı falan mı?" Belinde omuz hizasında biten dalgalı saçlarını arkaya savurarak "Sana kaç lazım bebeğim." Diyerek Ivana öpücük attı. Ivan yüzünü buruşturarak önüne döndü.

Çelik elindeki sıkıcı klasik kitaptan kafasını ayırmadan konuşur. "Ayame ve Johan nerede?." Elindeki kitabı koltuğa bırakmıştı.

Kuzey burnundan sert bir nefes vererek elini kumral saçlarına daldırdı. "İşte sorun tam olarak bu! Normalde göreve çıkma emri verilmeden her şey belirlenirdi. Bu görevin tehlike boyutunu bilmiyoruz!" Çelik dikkatini kitaptan ayırarak gayri ihtiyari bir şekilde Kuzeye döndü. "Yani?"
Kuzey sinirle kendini diğer tekli koltuğa bıraktı. Dirseklerini dizine yaslayarak yüzünü ovuşturdu. Kuzey gözlerini kaçırdı ve cevap vermedi.

Belinda kafasını dizlerimden kaldırarak koltukta oturur pozisyona geldi. Şeytanca sırıtarak Kuzeye imalı bakışlar attı. "Şimdi belli oldu derdi." diyerek arkasına yaslanarak gerindi.

TEHLİKE ÇANLARI (+18)Where stories live. Discover now