~Luke~
Aynadaki görüntüme uzun uzun baktım.
Tüm o rengime uymayan mavi gözlerim yüzümü taradı. Farklı bir günde hala aynı renktim. Beyaz.
Yeni bir okulda, yeni bir hayata ve 11.sınıfa başlayacaktım. Tam 18 yılın ardından sonra artık özgürdüm. Yani sanırım. Lise üniforması üstümde hiç de kötü durmamıştı. En azından yetiştirme yurdunun lisesinden iyi olduğunu düşündüğüm bir okula yazılmıştım. Ve bağışçılarım -Tanrı onları kutsasın- benim için kolej parasını ödemeyi kabul etmişlerdi.
Eğer "dışlanan çocuk" olmazsanız aslında yurt iyi bir yerdi. Yüzlerce ailesiz çocuğun bir arada bulunduğu sevgi dolu (!) bir yuva. Üç yaşından beri koyu bir katolik olarak yetiştirilmiştim.
Siyah çantamı omzuma atarak servisi beklemeye çıktım. Sabah soğuğunda beklerken bağışcılarımın aldığı -Tanrı onları tekrar kutsasın- telefonu ve kulaklığı çıkardım. Şarkıları "karışık oynat"a alıp tekrar cebime attım. Birkaç dakika sonra sarı okul servisi görüş alanıma girdi.
Tüm meraklı gözlerin arasından arkalardan bir yer bulup cam kenarına oturdum. Ben dışarıyı izlerken kulaklıktan yayılan sert notalar bana eşlik ediyordu. Birkaç saat sonra okula geldiğimde artık hayatıma yeniden başlayabileceğimi düşündüm.
Okula adım attığımdan beri bana dik dik bakanlar ve fısıldaşanlar haricinde her şey normal gidiyordu. Ta ki arkadaşlarıyla konuşan, renkli saçlı çocuğu görene kadar. Bana nedense çok tanıdık geliyordu. Bedenim ona doğru ilerlemeye başlamıştı ama beynim tehlike sinyalleri veriyordu.
Çocuğa seslendim. Bana döndüğünde gözleri tam gözlerimin içine bakıyordu. Yeşil gözlerini gözlerime kilitledi.
Sırtımdan aşağı inen keskin acı yere çökmeme sebep oldu. Çocuk yanıma koştuğunda her adım sesi beynimde yankılanıyor, kulaklarım uğulduyordu. Şu an herkesin bizi izlediğinden emin olmasam kesinlikle kusardım. Çocuk beni kaldırmak için dokunduğunda gözlerim karardı ve olduğum yere yığıldım.
*
Gözlerimi açtığımda okulun revirinde olduğumu anladım. Kulaklarım hala uğulduyordu. Başımı ovuşturarak yana döndüm ve onunla karşılaştım.
Başımın çok kötü bir şekilde zonklamasına aldırmadan "Kimsin sen?" diye sordum. Konuşmaya başladığında tüm sesler kesildi ve içime ürpertiyle birlikte dinginlik doldu. "Michael" dedi tapılası sesiyle. "Peki sen nesin?"
"Ben Luke." dedim yutkunarak. "Doktorların koyduğu teşhise göre albinoyum." Tehditkar bakışları benimkilerle buluştu. "Onu sormamıştım." dedi dehşet verici bir sakinlikle. "Nesin sen? Bir melez olmadığın kesin. Ama melek olsaydın tanımalıydım."
Boğazım yanmaya başladı. Baş ucumdaki bardaktan bir yudum su içip devam ettim. "Neler saçmalıyorsun? Meleklerin işleri yok da Dünya'yı mı işgal edecekler?" Dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı. "Bilmiyor musun, küçük yaratık? Yoksa hatırlamıyor musun?"
"Yaratık mı?" diye mırıldandım. Sırıttı ve dışarı çıktı. O gittiği an derin bir nefes verdim ve uğultunun dindiğini fark ettim. Bu da neydi?
Eskiden fazla heyecanlı bir yaşamım yoktu. Yurt ve okul arasında kurulmuş bir hayat ne kadar heyecanlıysa benimki de öyleydi. Derslerde kopya çekmek de hayatımın tek eğlencesiydi. Ama bu duyduklarımdan sonra hayatımın değiştiğini hissettim. Michael'ın "Melek" sözcüğüyle neden bahsettiği konusunda hiçbir fikrim yoktu. Ama kesinlikle öğrenecektim. Öğrenmeliydim.
Kendime gelebildiğimde okulun bitmesine az kalmıştı. Okulun danışmasınına uğrayıp ders kitaplarını, dolap anahtarımı ve ders programımı aldım. Görevli kıza teşekkür edip kitapları çantama tıkıştırdım. Yeni hayatımın ilk adımlarını çoktan atmıştım.
~
Selam! Hikayenin vasat olduğunu biliyorum ama aklıma garip bir fikir geldi ve harcamamam gerektiğini hissettim.Bu arada evet, bU BİR MELEK KURGUSU!!
Beni tanıyanlar doğaüstü şeylere nasıl takıntım olduğunu bilirler. Ve bu fikir de aklıma gelince ortaya böyle bir şey çıktı işte.
~Ayrıca benim hikayelerimi takip eden varsa neden 1 Muke kurgusu çevirip, ayrıca 1 Muke kurgusu yazarken bu hikayeyi yayınladığımı sorabilir. Ve cevap... Ben de bilmiyorum.~
Herneyse, şu anda 1 tamamlanmış, 1 devam eden ve 1 tane -yazar izin verirse- çevireceğim Muke kurgum daha var. Onlara da profilimden göz atabilirsiniz. Ha bir de baya yoğun bir programım olduğundan bölümler geç gelecek, lütfen beni dövmeyin o yüzden djsvskd.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
pure //muke
أدب الهواة"Şimdi lütfen, uğruna kanatlarımı ve tüm her şeyimi kaybettiğim dudaklarını biraz daha tatmama izin ver."