Lennan sadece bir genç kızdı ta ki hayatında en çok sevdiği kişi -güneş gözlü sevgilisi- ona ihanet edene dek ama o ihanetin ruhunda açtığı yaraları sarmadı. Onun yerine başkalarında çok daha derin yaralar açmaya karar verdi
İhanetin intikamını alac...
*Bu kitap birilerinin hikayesinde canavar olan ve sebebi hiç sorulamayanlara
Daha korkunç bir canavarın kurbanı olmuş ancak kurban olarak kalmamayı seçmişlere
Hikayenin mağduru olmaktansa canavarı olmaya karar vermişlere
Yalanlarla aldatılmış
Gülümsemelere aldanmışlara*
1.KISIM
ALDATILMAK ve ALDANMAK
Genç kızın kalbi, bu dünyadaki her masum ruha yapılan en acı işkenceyle sınandı.
Aldatılmak...
Ve her masum ruh gibi o da su içmek için eğildiği kuyunun ışıltısına kapıldı. Bu yüzden onu iten sırtındaki elleri suçlamadı.
Bu onun en büyük günahıydı:
Aldanmak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1.Bölüm: Tatlı İntikam
Bir genç kızın hayalleri nasıl öylece yıkılır? Umutla tutunduğu hayalleri süslerken geleceğini, pembe bir elbise değil sadece sevdiği adamı yanında istiyorken... Kumral saçlarını okşamak en güzel rüyam, kokusu huzurlu evimdi. Ela gözlerinde güneşi görüyordum her baktığımda ama o güneş gözler, bana bakmaktan sıkılmıştı. Gözlerim önümdeki telefon ekranından ayrılamıyordu. Bu doğru olamazdı. Beni aldatmış olamazdı.
Elta telefonu kapatıp önümden çekti. Bense telefonun olduğu yere bakakalmıştım. Beni omzumdan sarıp başımı omzuna yasladı. Nazikçe saçlarımı okşarken, "Bunu görmek sana ağır geliyor biliyorum ama bilmen gerekiyordu." dedi sakin bir sesle. Böyle bir anda bile sesi huzur verici bir etkiye sahipti ama yeterli değildi. Bana huzur verecek asıl ses sevdiğim adamınkiydi. Oysa o, başka kızlara o sevgi dolu sesiyle sesleniyormuş.
Gözlerimden iki damla yaş akıp Elta'nın sarı saçlarına düştü, "Bir değil..." dedim titreyen sesimle, "Dört kız... Dört farklı kızla beni aldatmış."
Başımı kaldırıp ona baktım, "O kadar ber-bat b-bir kız arkadaş m-mıydım? Ü-üzgün olduğund-da yanında o-olamadım m-mı? Y-yeterince gü-güzel mi değildim? O-onu tatmin m-mi edemedim?" dedim. Ağlarken nefessiz kalıyor gibi hissediyordum, "B-ben neden o-ona ye-yetemedim?"
Başımı iki yanından tutup baş parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi, "Sen hep yeterliydin. Eksik olan oydu. Kendinde suç arama." dedi sakince. İç çekip ayağa kalktı, "Annem altıdan önce gel, dedi o yüzden gitmeliyim ama yarın geleceğim tamam mı? Yalnız değilsin. Bunu çözeceğiz." deyip gülümsedi. Gözyaşlarımın tadını hissederken dudaklarımı birbirine bastırıp burnumu çektim ve gülümsemeye çalıştım.
