3.Bölüm: Bıçağın Hissi
Karanlık çökmüştü. Durduğum bu soğuk sokakta içimi ısıtan ve elimden tutan yegane şey de bu karanlıktı. Önümdeki duvarın alttaki taşlarından birine ayağımı koyup kendimi yukarı ittim. Duvarın üstüne tutunup ardındaki villanın geniş penceresine baktım. Bu, on dokuzuncu kontrolümdü ve sonunda ışıkları sönmüştü. Artık uyumuş olmalıydı. Tüm gücümle kendimi yukarı çekip ayaklarımla da kendimi ittim. Duvarın tepesine oturdum ardından da diğer tarafa atladım.
Aslına bakarsanız burası genelde ekonomik olarak fazlasıyla iyi olanların oturduğu bir semtti. Sokaktaki bekçilerin dışında birçok evin kendi güvenlik görevlisi de vardı. Anlayacağınız hayli güvenliydi buralar. Sanırım bugüne kadar...
Sarışın kıkırtı da buna güveniyor olacak ki büyük mutfak camını kilitleme gereği görmemişti. Camın kenarındaki kolu çevirip ittim ve cam sessizce açıldı. Hızla içeri girip camı kapattım ve kilitledim. Mutfak ve salon birleşikti. Ortadaki sehpanın üzerinde bir karatı vardı, yaklaştığımda kumanda olduğunu fark ettim. Kumandayı alıp televizyonu açtım ve sesi anında kıstım. İnternete girip o şarkıyı açtım. Kıvılcımı çakan o şarkı: Tatlı İntikam
Şarkıyı 'devamlı oynat'a alıp sesi açtım. Çantamdan kalın halat ipimi alıp elime doladım ve küçük ince bıçağımı eteğimin beline sıkıştırdım ve koridora çıktım.
*Sevgilimdin benim
Ruhunda doğduğum ve kollarında var olduğum*
Müziğin sesi tüm evde yankılandı. Dudaklarımın kenarları daha da yukarı kıvrıldı. İçimdeki kıpırtı bastırılamaz bir biçimde kendini göğsümde hissettiriyordu. Sağ elimdeki ipin düğümünü daha da sıkı kavradım.
Merdivenden çıkıp odalara göz gezdirdim. Karanlık odada beyaz bir yatağın ucunu gördüğümde o odaya girdim. Tüm evinde müzik yankılanmasına rağmen sarışın kıkırtı huzurla uyumaya devam ediyordu. Sarı saçları yastığa yayılmış, bedeni gevşemiş ve yüzünde huzurlu bir ifadeyle öylece uyuyordu. Keşke parmaklarım yüzündeki o ifadeyi parçalayacak kadar güçlü olsaydı.
Yatağın onun bulunduğu yanına gittim. Parmaklarımı hafifçe yüzünde gezdirdim. Yüzünde hafif rahatsızlık kıpırdanmaları olsa da uyanmadı. Gülümsedim. Madem öyle...
Parmaklarımı saçlarına dolayıp hızla kaldırdım başını. Boğuk bir çığlık çıktı ağzından. Elleri saçlarını tutan ellerime uzanırken diğer elimle halatı boynuna geçirdim. Saçını serbest bırakıp halatın düğümünü sıktım. İp tam anlamıyla kızın boynunu sardı. Elleri boynundaki ipi kavrayıp genişletmeye çalıştı. Hırıltılı nefesleri ve öksürür gibi çıkardığı sesler arasında bağırmaya çalışıyordu. İpi daha çok sıktım ancak iple boynu arasına sıkıştırdığı parmaklarıyla buna engel oluyordu. Halatın düğümünü bırakıp kızın üstüne çıktım ve bileklerini kavrayıp ellerini ondan uzaklaştırmaya çalıştım. İpi bırakmamla derin bir nefes almıştı. Ben ellerini uzaklaştırmaya çalışırken aniden elini döndürüp bileklerimi kavradı ve beni üstünden itti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENÇ KIZIN KALBİ
General FictionLennan sadece bir genç kızdı ta ki hayatında en çok sevdiği kişi -güneş gözlü sevgilisi- ona ihanet edene dek ama o ihanetin ruhunda açtığı yaraları sarmadı. Onun yerine başkalarında çok daha derin yaralar açmaya karar verdi İhanetin intikamını alac...