11.bölüm: #sorunlar bitmez ki #

32 9 9
                                    

~Yazım hatam varsa özür dilerim .

Hyunjin'den

Annem denecek o kadının bunu yaptığına hala inanamıyorum. Ancak kabul edemediğimiz acı gerçek bu . Bu küçük, masum , sevgi dolu , saf bir kız çocuğunun bir kadının bide annesinin hayatına nasıl bir kötülük yapmış ola bilir ki ? Ya da insan kendi kızını öldürmeyi nasıl göze ala bilir ? Bu fikirlerden kurtulmak kolay değil ancak bunu yapmalıyız . Yine kardeşimiz için. Biz abileri olarak bu kız için canımızı vermeye hazırız ancak kendi öz annesi kızını zehirlenerek öldürmek istiyor . Aklım almıyor. Tek istediğim şuan onu alıp içime koymak ve kimsenin dokunmamasını sağlamak . İstiyorum ki kimse ona zarar vermesin , kimse onun o görünüşte küçük ancak manevi olarak büyük olan kalbini kırmasın . Ağlamasın, üzülmesin hep gülsün istiyorum yüzü . Bunun için sadece ben değil hepimiz canımızı veririz . Elimi tutmuş olan elini sıkıca tutdum . Diğer elimle saçlarını okşayıp durdum . O baba sevgisi hiç görmemişti . Babasının yüzünü bile görmek kısmet olmamıştı . Biz her zaman ona ve bir birimize bir baba olmaya çalıştık . Bizim de baba sevgisi gördüğümüz pek söylenemez lakin en azından babam bizim başımızı okşadı . Ama onun okşamadı . Bir erkek çocuk için babasının onun saçlarına dokunması ona güzel sözler söylemesi belki de erkek çocuk için pek anlamlı olmaya bilir. Ancak kız çocuğu çok farklı . Kız çocuğu için baba çok önemlidir . Kız çocuğunun babası tarafından okşanması ve güzel sözler duyması ona bütün dünyadan koruyor sanki . O an o kız çocuğunu dünyanın en mutlu insanı oluyor. Daha küçük yaşta Arin babası sanarak sokakta ki birine sarılmasını unutamıyorum ........ Onu o kadar çok seviyoruz ki ........... Bir baba gibi olamıyoruz belki ancak çalışıyoruz . Bunu yapamayacağımız bildiğimiz halde yine de çalışıyoruz .

(...)

Yaklaşık 2 saat geçmişti . Ve ben de Arin'nin yanında uyuya kalmıştım . Ben uyanmıştım lakin o hala uyuyordu . Bir süre öylece izledikten sonra Felix girdi içeriye kızarmış olan gözleri ile .  Hiç bir şey konuşmadan geldi ve bir sandalye çekerek Arin'nin diğer tarafında oturdu . Ellerinden tutdu sıkıca . Eline defalarca öpücük bıraktı . Sonra bana baktı kıpkırmızı gözleri ile .

Felix:
H-Hyun sence o .....iyi olacak mı ?

Bir süre yüzüne baktım. İyi olacak demek istiyordum, umut vermek istiyordum ancak bir şeyler buna engel oluyordu . Ve beynim istemediğim o sözü dilime getirip sesli bir şekilde söylememi sağlamıştı .

Hyunjin:
Bilmiyorum .

Felix:
B-bilmiyorum ? Nasıl yani ? Hani iyi olacaktı ?

Hyunjin:
Olacak tabi ki Lixx .........yani umarım .

Felix:
Hyun lütfen deme öyle . Yalvarırım olumlu bir cevap ver çünkü ................ çünkü benim küçücük bir umuda ihtiyacım var .

Hyunjin:
O....o i-iyi olacak Lix .

Felix:
Bak Minho hyung aşağıda delirmek üzere . Changbin hyung da öyle . I.n odasına çekilmiş perişan bir şekilde ağlıyor. Han hyung  panik atak geçirdi uyuyor şuan . Chan hyung da perişan hepsini sakinleştirmeye çalışıyor .

Hyunjin:
Ya o ? O kadın ....yani annem ..... o nerede ?

Felix:
Kardeşine gitmiş gelir birazdan .

Hyunjin:
Bu olanları beynim ve kalbim kaldırmakda zorluk  çekiyor  . Hala böyle bir şeyin mümkün olacağın inanmak istemiyorum .
Bunca zaman nasıl yapa bildi ki ? Nasıl baktı yüzümüze ? Nasıl yapa bildi bunu öz kızına ? Ne yaptı ki bu kız ona ? Hiç mi vicdan azabı çekmedi ya ? Bunu bunca zaman nasıl saklayabilir bizden ? Nasıl farketmeyiz ki biz bunu ?

Felix:
Işinde baya profösyönelmiş  demek ki ? Vicdanı , bir kalbi yokmuş demek ki ? Madem sevmeyeceksin, öldüreceksin o zaman neden doğurdun ki ? 

Dediğinde Arin yavaş yavaş uyanmaya başladı . Daha sonra gülümseyerek açtı o güzel gözlerini . Ikimize de baktı ve daha sonra yatakta oturur vaziyete geldi . Biz onun bu hareketlerini teker teker izlerken o bizim bu halimize gülmeye başladı . Onun bu güzel gülüşünün yüzünden eksik olmaması için canımı bile verirdim  .

Arin:
Hey bakmayın öyle . İyiyim ben

Heyooo kime diyorum . Ah evet hadi aşağı inelim . Benim canım sıkıldı burada .

Felix:
Ama browniem dinlemelisin

Arin:
Yeterince dinlendim zaten abi . Hadi inelim .

Hyunjin:
Biraz daha yatsaydın ama bebeğim .

Arin:
Hadi ama abi iyiyim diyorum . Eğer kendimi iyi hissetmez isem gelir size söylerim . Tamam ?

Olumlu anlamda başımı salladım . O da yataktan çıktı ve pijamaları ile aşağı indi . Hemde koşarak . Nedensizce gözlerim dolmuştu . Görmemi engelleyen gözyaşlarımın akmaması için bir süre tavana baktığımda Felix çoktan ağlamaya başlamıştı bile .

Hyunjin:
Şuan olmaz Lix . Şuan ağlama . Ona bu durumu bildirmemeliyiz .

Felix:
Elimde değil ki Hyun .  

Hyunjin:
Biliyorum zor hemde çok zor ancak onun için kendimize ve duygularımıza hakim olmalıyız( Dedi  bir numaralı drama king )

Elinin tersiyle gözyaşlarını sertçe sildi ve sonra bizde ayağa kalkıp aşağı indik . Salonda Arin , Chan hyung , Minho hyung ve Changbin hyung vardı . Arin Minho'nun dizinin üzerine uzanmışdı ve Minho da onun saçlarıyla oynuyordu . Bizde gidip onların yanındaki yerimizi aldığımızda Seungmin telaş ve heyecanlı bir şekilde merdivenlerden indi . Neredeyse 5.basamakta durduğunda azıcık bağırarak konuşmaya başladı . Tabi Arin'nin burada olduğundan habersiz bir şekilde .

Seungmin;
Buldum millet . Sonunda ilacı annemin odasından  buldum .

Arin:
Hangi ilacı abi?  

 








~Bölüm sonu~






Sevgili okurlarım umarım begebmişsinizdir . Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın . Görüşürüz 🥰

GERÇEK DÜŞMAN - 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin