deux

67 8 9
                                    

⋆⁺₊⋆ ☾⋆⁺₊⋆

Sevgili Prens Sunoo,

  Ben de öyle uzaktan seviyorum seni. Öyle mahkumuz ki yakından sevmek nasıl olur fark edememiştim. Uzaktan veya yakından sevmek sorun değil, değil mi? Önemli olan ruhumuzun dans edişleri.
   Bugün gece yarısı iki kraliyetin ortak çiçek bahçesinde görüşmek dileğimle.

Sevgilerle Prens Riki

⋆⁺₊⋆

Eline gizlice tutuşturulmuş olan mektubu yine, herkesten gizlemeye çalışarak, giydiği siyah çizmelerinin içine sıkıştırdığı saten bol pantolonun cebine attı.

Büyük saraya giren kıyafet tasarımcılarına ve organizasyon görevlilerine baktı. Merdivenden inerken adımları gittikçe yavaşladı, büyük merdivene tutunarak indiğinde bakışları ileride kabarık elbisiyle gelenleri heyecanla selamlayan kuzenine döndü.

"Minjeong,"diye sesini pek de yükseltmeden ona seslendiğinde parlayan gözleriyle kendisine baktı.

"Ne yapıyorsun?"diye tatlı bir ses tonuyla ona sordu.

"Doğum günüm için bir balo düzenlemek istediğimi söylemiştim hatırlıyor musun?"

Hevesle kendisine sorusunu soran Minjeong'u kafasıyla onayladı hızla, onun tam karşısında nazikçe durduğunda.

"Kral, yapabileceğimi söyledi!"diye hafifçe, yine de ses tonuna dikkat ederek bağırdı.

"Noona, çok sevindim."diyip kocaman gülümsemesiyle içten bir şekilde ona baktı.

Gerçekten çok sevinmişti çünkü o küçüklüğünden beri bir baloyu kendisi organize etmek ister ancak her seferinde Kral tarafından sert bir tavırla reddedilirdi.

Büyük sarayda yankılanan saatin sesiyle birbirine gözlerini büyüterek bakakaldılar ve hemen ardından durumu fark ettiklerinde merdivenlerden normaldeki hızlarından daha hızlı bir şekilde çıkıp uşakların ilerden onları görmeleriyle açmak için hazırlandıkları büyük kapının önünde nefeslerini düzene sokmaya çalışarak beklediler.

Kapı aralandığında dik bir hâl alıp birkaç adım ileriye gidip içerideki herkesi selamladıktan hemen sonra Kral'ın sert bakışlarını üzerlerinde hissetseler de masaya, onların için hazırlanmış yerlere oturdular.

Sunoo, tam karşısında sevimlice oturup ona bakan kız kardeşine hafifçe gülümseyip göz kırptı ve Kral'ın masadaki herhangi bir yemekten bir kaşık almasını bekledi, kendileri de yemeğe başlayabilmek için ancak Kral, bunun yerine Sunoo ve Minjeong arasında bakışlarını gezdirdi.

"Nositia Krallığı ile ilişkilerimizi iyi tutmamız gerek."diye sert bir tonda Sunoo ve Minjeong'a bakarak konuştu ve ardından en son bakışlarını Kraliçe'ye çevirdi, hemen ondan bakışlarını ayırıp tabağına bir et parçası aldığında çatalını bifteğe saplayıp eline bıçağı aldı, yavaş hareketlerle keserken "Onlara karşı dikkatli olmalıyız. Nositia Kralı'nın amacı topraklarını büyütmek ve bu yüzden birkaç gün önceki baloda 3 büyük krallığın da bir arada olmasını sağladı."dedi.

Duraksadı, önce az pişmiş eti inceledi ve daha sonra kokladığında tabağa geri koyup ellerini çataldan ayırdı, geriye doğru yaslandı ve "Anlatabildim mi Sunoo?"diye sordu tek kaşını havaya kaldırarak.

Kral, oğlunun zekasının farkındaydı ve aklından geçen her şeyi onun net bir şekilde anladığına da emindi.

Kral arkasına baktı, sandalyesinde geriye yaslandı ve elini yavaşça kaldırıp uşaklardan birinde durdurdu, yavaş hareket etmeye devam ederek gelmesini işaret etti ve korkuyla onun yanına ilerlemiş olan uşağa bakmadan duygusuzca "Eti ye."diye emretti.

clair de lune | sunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin