finale

41 6 19
                                    

⋆⁺₊⋆ ☾⋆⁺₊⋆

   Elleri piyanonun belirli notalarında asılı kalmışken onun ismini sert bir üslupla seslenen kişiye tedirgince değen gözleri yavaşça dolmaya başlamış ancak bunun hemen ardından asılı kalan ellerinin titrediğini hissettiğinde bulunduğu donukluk halinden kendini kurtarıp ellerini iç bacaklarının arasına saklayıp baktı.

Ona sert geri dönüşlerle bağıran kişinin her dediğini anladığını göstermek adına başını onaylayarak salladı her seferinde dolan gözlerinin görünmesini istemeyerek bakışlarını karşısındakinden saklayarak.

Derin bir nefesi verdikten hemen sonra ise bacaklarının arasından ellerini çıkarıp titrekçe notaların üzerine yerleştirdi ve hâlâ yara izlerinden akmayı sürdüren kanların buladığı sargılı avuçlarında da hissetmeye çalışarak notaların her birinde ellerini gezdirdi.

Orkestra şefinin direktifiyle tekrar başlaması için tek bir uyarana, kemanın sesine, maruz kalınca elleri ezberinde olan notalarda ahenkle ilerledi.

Aklı notalardan çok yalnızca birkaç saniye öncesinde açılan ve içeri sessizce girip her seferinde aynı koltuğa oturup onları dinleyen kişideydi.

Arkasında kalan Riki gözlerinden akan yaşlara engel olamadan şapkasının ardına sakladığı yüzünü yere doğru eğerek gözlerini kapattı ve sadece dinledi.

En son do notasında aslı kalan elleri uzun bir süre orada kalakaldı, arkasındaki tanıdık kişinin ayak seslerini duyana kadar arkasına dönemedi, arkasındakinin ise tek umudu buydu.

Günlerdir, her seferinde onu dinlemeye geliyorken tek bir isteği vardı: Sunoo'nun ona doğru dönmesi...

Bu ona her şeyi yaptırabilirdi ancak karşısındaki her şeyi yapabilecek olan ona doğru hiçbir şey yapamıyordu ve artık umut bile aşılayamıyordu.

Umutsuzca oturduğu yerden kalktı, ondan bakışlarını acıyla çekti ve açık olan kapıdan çıktı, gitti.

Kalabalık bir duman gibi hızla dağıldığında, adım sesleri onun kulaklarında yankılanmayı bıraktığında gözyaşlarının ıslattığı bir kağıt parçasını ve hemen ardından bir kalemi çıkarıp piyanosunun üzerine yerleştirdi.

Bütün hislerinin akıp gittiğinde çıkardığı her bir uyumlu sesi işitebilmek adına kalbindeki bu sızının sesini dinledi, notalardan ellerini oyalandırdı. En sonunda hislerini en iyi akıtabildiği ahengi bulduğunda titreyen elleri kağıtta notaları teker teker yazdı.

Bir damla göz yaşı son kez düştüğünde en üstte belirdi tekrar elleri ve yutkundu, gözlerini kapadı düşündü, tekrar tekrar düşünerek kalbindeki o duyguya verebileceği en iyi anlamı aradı.

İlk önce tek bir kelime geldi aklına onlara dair her şeyi başlatan ve hemen ardından hızla yanaklarına doğru süzülen yaşlarla aklındakini yazdı: gecede yine güzel bir boşluk kaldı

Her şeyi anlatabilen bu tek bir acı cümleydi.

Oturduğu yerden kalktı, buruk bir gülümsemeyle o da terk etti yine son kez, her seferinde onun için geldiği bu odayı.

Yarın, güne uyandığında bazı anların sonu olacağının oldukça farkındaydı.

Bu yüzden gülümsedi acıyla.

Onunla birlikte yürümek için saatlerdir bekleyen Jake'e doğru ilerledi ve yine aynı gülümsemeyle ona baktı elinde tuttuğu ıslak kağıdı göstererek salladı ve "Hyung, bitirdim!"dedi.

Jake'in hissiyatı karşısındakinden daha acı dolu olsa da ona büyük bir gülümsemeyle bakıp "Sunoo-ya! BAŞARDIN GERÇEKTEN!"diyip kafasını patpatladı sevimlice ve heyecanla.

clair de lune | sunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin