Iraz iyice evrimleşmişe yaklaşınca yavaşça evrimleşmişin başını kaldırdı. Evrimleşmişin yüzünü gördüğü an yanıma geldi ve elimi sıkıca tuttu.
"Onu yakalamanız çok güzel olmuş. Biraz daha burada kalsın biz sonra tekrar geliriz."
Kapıya ilerlemeye başlamadan önce evrimleşmişin yüzüne baktım. Tıpkı diğerleri gibiydi. Bu odada ki herkes evrimleşmişdi.
İlk başta bize kapıyı açan kadın gitmemi engellemek için bileğimi tuttu sıkıca. Tırnağı cidden sivriydi ve bileğim de derin sayılacak bir yara açmıştı.
Iraz elindeki sopayı kadının başına vurup hızla bizi dışarı çıkardı. Kapı sadece içerden kilitlendiği için şuanlık açılmasını engellemekten başka hiçbir şey yapamıyordu.
"Sen git. Ben arkandan gelirim."
"Ne ! Hayır olmaz."
"Elçin ısrar etme. Şuan gitmekten başka çaren yok. Kan kokusu onları daha da hayvansı yapıyor. Çabuk git."
İstemesem de hızlıca merdivenleri çıktım.
-Ω-IRAZ-Ω-
Elçin gittikten sonra içeride ki kadının sesi geldi kulaklarıma.
"Pişt çocuk. Sende bizdensin. Hadi kapıyı aç."
"Ne demek 'Sende bizdensin' ben sadece yaralıyım."
"Evet evet yaralısın. Şuan normalsin evet ama altı hatta beş ay sonra işler değişecek. Hadi hadi hadi yardım et evet evet kapının önünden çekil."
"Tamam ama önce kapıyı kilitleyip anahtarı kapının altından at."
Onda bir ihtimal verdiğim plan işe yaramıştı. Kadın kapıyı kilitleyip anahtarı kapının altından atmıştı. Acaba açlıktan beyinlerini falan mı yemişlerdi ?
Düşünmeyi sonraya bırakıp anahtarı yerden aldım ve karşı duvarda ki çiviye taktım.
Yere attığım sopayı alıp merdivenleri çıkmaya başladım.
-Ω-ELÇİN-Ω-
Iraz sonunda gelebildiğinde kimsenin yüzüne bakmaması ve kimseye yaklaşmadan en uzak köşeye gidip oturması şaşırmama neden olmuştu.
Minik adımlarla yanına gitmeye başladığımda aniden ayağa kalkıp durmamı ister gibi ellerini ileri uzattı.
"YAKLAŞMA BANA"
Ani çıkışı ile afallasam da minik adımlar atmaya devam ettim.
"ELÇİN UZAK DUR BENDEN."
Yüzünü ellerinin arasına aldığında aramızda kalan az mesafeyi bir iki adımla kapatıp koltuğun önünde diz çöktüm.
Başını kaldırıp bana baktığında ağladığını gördüm. Yüzünü ellerimin arasına aldım.
"Hey sorun ne ?"
Soruma karşın sadece yarasını gösterdi. İlk gösterdiği zamana göre yarası kötüleşmişti. Rengi hafiften morarmış ve bulunduğu bölgede biraz daha yayılmıştı.
"Alttaki kadın sadece altı ay sonra benimde tamamen insanlığımı kaybedeceğimi söyledi. Sana zarar vermekten korkuyorum."
"İlk olarak sen asla bana zarar vermezsin. Ne olursan ol. Bana zarar veremezsin. İkinci olarak ise bu şeyin mutlaka bir tedavisi vardır. Onu bulacağız..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece İki Plan
Science-FictionDünya çapında yayılan zombi salgını karşısında,kendi evlerinde mahsur kalan arkadaş grubunun ölüm ve kalım arasında verdiği savaşta kim ölecek ? Kim kaybedip kim kazanacak ? Ve bu savaşı kazanmak için sadece iki planları var.