(Kitap tamamen kurgudan ve olayların kurgudan ilerlediği, Karakterlerin kurgu olduğu bir kitaptır. 18+ sahneler bulunur. Kan Ve Küfür son derece bulunur. )Bölüm kısa olacaktır.
(Kitaptaki harbiye
Marş'ı; Kara Harp Okulu
Mezuniyet marşı deseniz
Çıkar. Oradan sesli olarak
Dinleyebilirsiniz.)1 | Kasırga'nın Sesi.
☙
Ankara.
"Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız,
Tufanları gösteren, tarihlerin yâdıyız,
Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti,
Cehennemler kudursa, ölmez nigâhbanıyız."Tüm Kara harp bu marşı tüm gücüyle, en gür sesleriyle kükredi. Sesleri yer ve göğü inletiyor, insanların hayran bakışlarını üstlerine çekiyordular.
"Yaşa varol Harbiye, yıkılmaz satvetinle
Göklerden gelen bir ses sana ne diyor, dinle: Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen, Kartal yuvalarında, hürdür millet seninle."Sesler daha da yükseldi. Sesleri zaten hep yüksekti.
"Yüz senedir Harbiye bu orduya şan verir,
Çıkardığı dehalar semalara yükselir,
Baştan başa tarihtir mektebin her zerresi,
Sarsılmayan azminle çelik kalalar erir."Kunter anlık olarak derin, titrek bir nefes verdi.
"Şahikalar üstünde meydan okur bu erler,
Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler, Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti, Tarihlere sorun ki bize 'Ölmez Türk' derler."Kunter Güney Akbayrak, Kurt keskin ve Atilla Soykan harbiye marş'ını en gür sesleriyle ve büyük bir coşkuyla söylerken, Bakışları Büyük alanın etrafında gezindi. Kurt'un ailesi yoktu fakat Kunter'in vardı. Kunter'in bakışları ablası ve annesini ararken, Kurt boş boş etrafa bakmaktan başka bir şey yapmıyordu. Ailesiz olmak bogazında büyük bir yumru'nun oturmasına neden oluyordu.
Oysa ki Kurt'un ailesi olmalı, Kurtla gurur duymaları gerekti. Fakat kurt ailesini hiç bir şekilde tanımıyordu. Kurt Keskin her zaman keskin bir bıçak, söndürülmemesi gereken kor ateşti.
Kara Harpten mezun olmuşlardı. artık özel kuvvetler'e yazılmamaları için bir engel yoktu. Herkesin Üstünde ki gibi subay kamuflaj'ı ile bir sıraya dizilmişler, bu marşı söylüyordular. Kunter ve Kurt Bordo bereli olmak için herşey'i yapardı. Aynı timde olmak istiyordular. 22-24 yaşlarında olan Kara harp mezunu bu iki genç Arkadaş, birbirleri için canlarını bile verebilirlerdi. Birbirlerine verdikleri değer fazlaydı.
Marşı tüm güçleriyle söyledikten sonra büyük alandan ayrıldılar. Kunter sert sert herkes gibi ailesini arıyordu. Kurt'un gidecek yeri olmadığı için Kunter'in peşinden gitmek son kararıydı.
"Nereye?" Dedi kurt, Kunter'in arkasından ağır ağır gelirken. "Ablangil giriş kapısının orda."
Kunter yürümeye devam etti. "Mehmet Albay'ı bulmam lazım."
"Napacaksın Mehmet Albay'ı lan?" Dedi kurt ters ters. "Artık Mezun olduk. Napacak adam bizi? Siktirin gidin demekten başka bir şey yapacak mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİBAR
Боевик"Gözlerini Yeşilden, Yüzünü adının anlamı gibi Ay parçasından Alan, Mahpare..."