five

330 48 10
                                    

2017

Baekhyun'un bakışları halıdaydı, bir an olsun ayırmıyor tüm bedeni gerginlikle titriyordu. Karşısında Chanyeol'un annesi vardı.

Ve kadın karnındaki bebekten haberdardı.

Henüz Chanyeol bile bilmiyordu. Gözlerini hissettiği utançla yeniden kapattı. Ne yapacağını bilmiyordu. Sıkışıp kalmıştı.

Annesi biliyordu. Ve artık Chanyeol'un annesi de haberdardı bundan.

"Bunu nasıl yaparsınız aklım almıyor." Dedi kadın odada bir oraya bir buraya yürürken. "Chanyeol'un hayalleri var. Genç daha. Çok genç. Bir bebek, tanrım kabus gibi."

Yutkundu Baekhyun. "Yemin ederim size, geç fark ettim. Eğer bilseydim, zaten bende aldırır-" "bana bahanelerle gelme." Dedi sertçe kadın.

"Aldırmadın ve büyüdü. Yasal sınırı çoktan aşmış." Sinirle karıştırdı saçlarını. "Bu bir kabus olmalı."

"Chanyeol ile konuşursam-" "hiç bir şey konuşamazsın Chanyeol'la." Dedi sertçe Baekhyun'a dönerken. "Asla izin vermiyorum ona bunu söylemene."

Baekhyun şaşkınlıkla duraksadı. "Söylemeyeceğim de ne yapacağım? Karnımdaki bebeğin babası o." Kadın bir kaç saniye şüpheyle süzdü Baekhyun'u.

"Oğlum ilişkisini bana söylerdi. Yalan söylemediğini nereden bileceğim? Belki de bir başkasından hamile kaldın oğluna yamamaya çalışıyorsun."

Baekhyun'un şaşkınlığı hızla öfkeye dönüştü. "Bayan Park." Dedi sertçe. "Chanyeol size söylemedi çünkü tepkinizden çekiniyordu. Mezun olduktan sonra zaten size ilişkimizden bahsedecekti. Çok merak ediyorsanız Chanyeol benim ilk sevgilim ve ilkimdi. Bunu o da biliyor zaten. Sorarsanız söyler size. Eğer oğlunuza da inanmıyorsanız kanıtlamak basit. Gider hastaneye yaptırırım testimi ama sizin başınıza belaya girer unutmayın."

Kadın sert bir nefes verdi. "Oğlumun bundan haberi olmaması gerek."

Koltuğa, hemen karşısına oturdu kadın. "Tamam, bak aldıramıyorsak şey yaparız. Hazirana kadar saklarsın, bol şeyler giyersin. Haziran'da ki sınavdan sonra da yurt dışına çıkartırım ben seni. Oradan doğurursun." Yutkundu, "bir aileye veririz."

"Bir aileye mi?"

"Evet, bak oğlum en iyi seçenek bu. İkiniz de çok gençsiniz daha. Hayatınız mahvolur. Bak ben izin vermem, oğlum bu bebeği öğrense bile ona babalık yapmasına göz yummam. O daha çocuk, ne anlasın babalıktan?"

"Bir bebeğin, kendi bebeğimin başka bir hayatta büyümesine mi göz yumayım yani?" Diye sordu Baekhyun kadının gözlerine dolmaya başlayan gözleriyle bakarken.

"Onu terk etmemi istiyorsunuz. Siz, Chanyeol'u terk eder miydiniz?" "Ben Chanyeol'a sahip olduğumda on yedi yaşında değildim. Sen daha çocuksun."

Derin bir nefes verdi Baekhyun. "Siz fikrinizi söylediniz, bende kararımı verdim."

Ayaklandı, "onu kimseye vermeyeceğim. Chanyeol kendi kararını verir, bunu göze alabiliyorsa alır. Almazsa, ben ona kendim bakarım."

Gözlerini kuruladı hızla. "Biliyorum." Dedi inançla. "Chanyeol beni gerçekten seviyor. Yanımda duracaktır."

Kadının bir şey söylemesine izin vermeden çıktı odasından. Şirket binasından çıktığında derin bir nefes aldı. Annesi ileride banklarda oturuyordu.

Ailesinin yüzüne bakamıyordu. Bu yükü daha fazla yalnız başına da taşıyamıyordu. Chanyeol'a söylemek zorundaydı.

//////////

Zaman/Chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin