Bitmiş miydi? Bu kadar mıydı aşkımızın süresi? Bana deli diyorlardı, delirmişsin diyorlardı, hayata dön o gitti diyorlardı. Gitmemişti ki, o burdaydı. Bu odanın içindeydi. Sesi burdaydı, kıyafetleri burdaydı.
Öldü dediler, inanmadım.
Gözümle görme...
Finale 15-20 bölüm kaldı ve ben bundan dolayı üzgünüm 🥺
Şimdi sizlere Şervan Ağa ve Ezo'dan devam eden on bölümlük bir seri atacağım.
Fark ettiyseniz, ki mutlaka etmişsinizdir.
Ezo ve Şervan Ağa'dan pek söz etmedim. Çünkü onların laf arasında öylesine bitsinler istemedim.
Ondan dolayı, onlara bu kitapta/kurguda en az on bölüm ayırmayı planlıyorum.
Bölümlerin hepsi kronolojik sıralanmış şekilde olcak.
Ve bide Hivda bu bölümlerde ölmemiş olcak. Minicik bir spoi vermem gerekirse eğer, yedinci bölümün sonunda gelicek ölüm haberi 🤕
Ve ölüm haberi ile evde yaşanan olaylar, kim ne dedi veya yaptı?
Şüphelendiğiniz biri var mı?
Hain öyle biri ki kimsenin aklına gelmez! Ehehe 😘🎀
Bu kadar heyecan ve adrenalin aldığımıza göre başlayalım 🔥
***
~ Ezo'nun ağzından...
Bazen susarsın, bazen ateş olur yakarsın, bazen ise yok olursun. Ben şuan hangisiyim bilmiyorum. Benim burda ne işim var bilmiyorum. Ben en son sınav için Hivda'ya dert yakınacaktım.
Şimdi ise evleneceğim gün gelmiş ve benim üzerimde heyecan, korku, bolca kalp atışı ve gelinliğim. Aslında duygular giderdi de, gelinlik nasıl çıkacaktı bunu gerçekten bilmiyordum. Kulağıma gelenlere göre bir balayı vardı önümüzde.
"Çok güzelsin Ezo kuşum."
Odanın kapısından içeri sadece kafasını gösteren Hivda'ya o kadar sıkkın baktım ki, telaşla odaya girdi. Şuan diyeceğim hiç bir duygu, hiç bir kelime ve cümle benim içimde kopan fırtınaları bırakın tarif etmeyi, yanında sönük birer şey olurlardı. Yanına oturdu, üzerinde siyah, kolları tül ve balon, belinden itibaren dizlerine kadar dar bir elbise vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
