VAZİFE

14.bölüm

Yeni bir bölümle karşınızdayım.
Yorumlarınızı bekliyorum.
İnşallah beyenirsiniz.
Keyifli okumalar...

------------------------------------------------------------

2 gün sonra:

"Bu iki günde Olcaytu han Alaeddini izletdiriyordu. Karacelesun ise Yenişehire giderek oraya bir tüccar gibi girmişdir ve Osman beyin hanesini araşdırmaya başlamışdır."

Yenişehir pazar:

Karacelesun: işittime göre Osman beyin iki oğlu varmış.
Tüccar1: evet var
Karacelesun: büyük oğlu şehzade Orhan peki ya küçük oğlu şehzade Alaeddin. O nerdedir ? Onu heç görmedimde
Tüccar2: onu bizde uzun vakitdir görmeyiz
Karacelesun: niye ki ?
Tüccar3: vazifededir derler
Karacelesun: peki ya ne vazifesidir ?
Tüccar1: onu bizde bilmeyiz
Karacelesun: peki ya ne vakitdir vazifededir ?
Tüccar3: yaklaşık 3 ay olur

"3 aydır vazifede olduğunu dedikde Karacelesunun aklına Kongarında 3 aydır içlerinde olduğu gelir."

Karacelesun: sağolasınız.
Tüccar2: peki ya sen niye bunları sordun ki ?
Karacelesun: heç öylesine

"Karacelesun biraz saha araşdırmalar yaptıktan sonra karargaha geri döner."

Moğol karargah:

"Karacelesun hemen gelince Kongarın peşine taktığı nökerini sorguya çekti."

Karacelesun: Kongarı izledinmi ? Neler gördün ? Hemen her şeyi anlatasın!
Nöker: efendim bu haberi size nasıl diyeceğimi bilmiyorum. Ama tamda eminde değilim
Karacelesun: ne gördün hemen diyesin!
Nöker: komutan Kongarı 3 gündür takip ediyorum. İlk iki gün pekte bir şey olmamışdı. Ama bu gün onu kimese mektup gönderirken yakaladım. Birde...
Karacelesun: BİRDE NE!
Nöker: birde karargahdan uzakta biriyle görüşmüşdü. Galiba Osman beyin oğlu Orhandı. Onunla bir şeyler konuştular. Ne konuşduklarını duymadım. Ama sonda ikside bir birine uzunca sarıldılar. Sonra da komutan Kongar yeniden karargaha döndü.

"Nökerin dediğiyle Karacelesun deliye döner. Artık emindi. Kongar haindi. Belki de adı Kongar bile değildi. Hemen gidip onu öldürmek isterdi. Ama hemen kendine gelib bunların hepsini Olcaytu hana anlatmak kararına gelir ve hemen anlatmaya gider."

Yenişehir Osman bey saray:
"Orhan bu gün Alaeddinle görüşmüştü. Hem onun nasıl olduğunu merak ederdi hem de mühim bir haber vardı. Onu öğrenmek için gitmişdi."

Osman bey: oğul Alaeddinle görüşdünmü ?
Orhan: görüşdüm baba
Gonca: peki ya nasıldır ?
Orhan: sen tasa etmeyesin yenge. Gardaşım turp gibidir Maşallah.
Bala: oh eyi eyi
Osman bey: oğul sizi heç kim görmedi dimi ?
Orhan: hayır baba görmedi.
Osman bey: peki ya o mühim haber neymiş ?
Orhan: Olcaytu han Karacahisar kalesine yürümek istermiş. Bizde ondan önce haraket edelim diye bizi uyardı.
Osman bey: doğru yapmış. Eh bizde eğer Karacahisar kalesini feth etmek istersek Olcaytu handan önce davranmalıyık.
Malhun: eh o zaman bizde feth hazırlıklarına başlayalım.
Osman bey: evet Malhun hazırlıklara başlamak icap eder.

"Sonra birazda feth hakkında konuşdular."

Moğol karargah:
Olcaytu han otağ:
"Karacelesun Olcaytu hana her şeyi anlatmışdır ve Olcaytu han'da çok sinirlendi."

Olcaytu han: demek Kongar Osmanın çaşıdı ha ?
Karacelesun: öyledir hanım. Hem çaşıdından başka Osman beyin küçük oğlu şehzade Alaeddindir.
Olcaytu han: bundan eminmisin ?
Karacelesun: eminim hanım. Kongar Osman beyin oğludur.
Olcaytu han: demek Osman bey çaşıd olarak aramıza oğlunu göndermiş ha ?
Karacelesun: evet hanım. Peki ya ne emredersiniz hanım ? Gidip hemen onu öldüreyimmi ?
Olcaytu han: hayır! Hayır o şimdi ölmeyecek. Onun üzerinden Osman beye yanlış haber gönderecez. Yani aslında Kongar yine bizden Osmana haber gönderecek. Ama tabiikide bu haberler sayesinde Osmanı kötü hale sokacağız.