Aradan haftalar geçti...
ama Ali de uyanma belirtisi yoktu ve organları çok yavaş iyileşiyordu.
Tim göreve gitmişti.
Fakat Ahmet ve Ferman a izin verilmişti. Şuan göreve gitseler bile kendilerini veremeyeceklerdi buda yara almalarına ya da daha kötüsü ölmelerine yol açacaktı...Ferman:uyanmıyor... haftalar geçti ama Ali uyanmıyor Ahmet...
Ahmet:hala bizimle... savasiyor Ferman.. Ali savaşıyor.Ferman:savaşıyor ama.. ya bu sefer yenilirse.
Ahmet:öyle bir şey olmayacak.
Ferman derin bir iç çeker.
Ferman:ben biraz Ali nin yanına gireceğim.
Ferman önlük bone ve maske giyip alinin yattığı yoğun bakıma girer.
Ferman:abicim...
Yanına oturur elini Ali nin saçına götürür ve karıştırır.
Gözlerinden yaşlar süzülmeye başlar tekrar.Ferman:abicim uyan... nolur geri gel... sesini özledim Ali, enerjini, bana sarılmanı, beni güldürmeni... abi diyişini özledim ulan... aç gözünü... nolur aç gözünü... beni her gün öldürdüğün yetmedi mi Ali... gözümü kapatamıyorum Ali... sanki kapatsam o an gideceksin, biracaksin beni. Ben sensiz kalamam Ali... sen benim tek dayanağımsın. Ben yıllarca senin için güçlü oldum. Senin sayende yasayabildim. Sana bakmam gerekti. Eğer bugün burdaysam bu senin sayende Ali... benim nefes alma sebebim sendin abicim, sen ve hayallerimiz...
Ferman kafasını eğer daha çok ağlamaya başlar
Ferman:Ali nolur uyan dayanamıyorum artık... ben seni bu halde görmeye dayanamıyorum... kurtaramadim seni... zamanında yetisemedim. O soysuzun elinden çekip alamadım seni... kim bilir ne kadar canın yandı... iste bu yüzden asker olmana karsiydim be essek sıpası...
Ferman ağlarken bir mucize olur... ve Ali gözlerini açar... konuşmaya mecali yoktu yani başında ağlayan abisine bakıyordu. Elini kaldırmayı denedi olmadı her yeri uyuşmuş gibiydi.
Bilincini yitirdiği için entube edilmişti. Şimdi ise bilincini geri kazanıp kendi başına nefes almaya tekrar başladığı için öksürük krizine girdi. Ferman kafasını kaldırdı anında.Ferman:ali... Ali uyandin!
Fermam hemen dışarı koştu ve hemşireleri çağırdı hemşireler hemen içeri koştu Ahmet ise korkuyla cama yaklaşmaya çalıştı fakat yapamadı. Yere çöktü ve ağlamaya başladı.
Ahmet:Ali gitme nolur... nolur kal nolur... bukadar dayandın biraz daha dayan...
O sırada hemşireler entubasyon aletlerini çıkarıyorlardı. Ferman ise mutluluktan havalara uçmak üzereydi. Nazlı geldi ve Aliyi muayene etmeye başladı.
Nazlı:pekala Ali bey,öncelikle aramıza tekrar hoş geldiniz. Dikisleriniz gayet güzel bir sorun yok. Bugün onceledigim testler ise çok iyi. İyileşme hızınız artmış anladığım kadarıyla. İlk baslarda çok yavaşti. Sizi 1 hafta hastanede 2 hafta da evde tutacağız.
Ali:Ama bu çok fazla...
Nazlı:eğer işinizde bir problem çıkmasını istemiyorsaniz iyice dinlenip öyle dönmek zorundasınız.
Ali:peki.. teşekkürler Nazlı ve lütfen bey demeyi bırak.
Nazlı Jin yanakları kızarır göz ucuyla fermana bakar ve boğazını temizler.
Nazlı:tabi Ali b- yani Ali. Tekrar geçmiş olsun.
Nazlı çıkar.
Hemşire:siz çıkın Ferman bey. Biz Ali beyi hazırlayıp odaya getirecegiz. Siz bir üst kata çıkın orda bekleyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLU HAYAT
Fiksi Penggemarasker bir abi kardeş bir time alinirlar bu timde bir sürü güzel anıları olucak ama bir okadarda kötü anıları olcak onları ne zorluklar bekliyor görelim bakalım (ali bu hikâyede otizmli değil)