5

4.4K 190 35
                                    

Ertesi sabah uyandığımda banyoda işlerimi hallettikten sonra bacağımdaki bantlara dikkat ederek aşağı indim. Ayten Abla kahvaltı sofrasını hazırlıyordu. Beni görünce yüzünde bir gülümseme belirdi.

"Günaydın efendim."

"Günaydın Ayten Abla. Yardım edeyim sana ben."

"Hayır hayır lütfen. Oturun siz, zaten bacaklarınız yara."

"Çok sıkılıyorum ama."

Asık bir suratla dünkü sandalyeme geçmiştim.

"Murat ne yapıyor ki burada her gün? Yani tek başına insan kafayı yer."

"Öğleye kadar şirketteki işleri halleder. Öğleden sonra gelir, yemek yer, evdeki halletmesi gereken işleri halleder. Atları var onlarla vakit geçirir. Ormana kamp yapmaya gider. O çok sever doğada olmayı."

"Sevmese duramaz zaten insan burada."

O sırada kapının açılmasıyla Murat üzerinde çok şık bir takım elbiseyle ve elinde bir bavulla eve gelmişti. Bu adamdaki fizik de kimse de yoktu. Takım elbiseyi fazlasıyla iyi taşımıştı.

"Günaydın hanımlar."

"Günaydın Murat Bey oğlum hoşgeldin."

"Hoşbulduk Ayten Abla."

"Günaydın..."

"Elçin... Nasılsın, bacakların nasıl oldu?"

"İyiyim teşekkür ederim."

"Başla sen, ellerimi yıkayıp geliyorum."

Ayten Abla çayları da doldurduktan sonra içeri geçmişti. Murat da ceketini ve kravatını çıkarmış, gömleğinin kollarını kıvırmış, yakasını açmış şekilde masaya oturmuştu.

"Sen şirketten mi geliyorsun?"

"Ayten Abla mı söyledi?"

"Evet."

Gülümsemişti.

"Siz benim dedikodumu mu yapıyorsunuz bakayım?"

Göz göze geldiğimizde gülümserken göz kırpmıştı.

"Yoo ne münasebet."

"Genelde şirkete giderim ama bu sefer şirketten gelmiyorum."

"Neler yaptın peki?"

Pantolonunun cebinden çıkardıklarıyla gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Kartlığım, telefonum ve şarj aletim...

"Nasıl yani?"

"Adamları gönderdim. Ekipler de görevde. Getirdiğim bavulda da kıyafetlerin var. İstediğin bir eşyan olursa söylemen yeterli."

"Çok teşekkür ederim. Çok şaşırdım gerçekten."

"Ne demek."

Kahvaltıdan sonra salona geçmiştim. Murat da üzerini değiştirmek için yukarı çıkmıştı. Sehpanın üzerinde duran kutuyu merakla açtığımda bir kutu dolusu ilaç beni karşılamıştı. İlaç kutularını elime alıp incelemeye başladım. Çoğunu ilk defa görüyordum. Ne ilacı olduğunu öğrenmek için prospektüslerini çıkarmak için kutularını açmıştım. Bu sırada merdivenlerden inen Murat'ın sesiyle irkildim.

"Şahısa ait mülkiyet burası avukat hanım. Her şeyi öyle rahat inceleyemezsiniz!"

"Alt tarafı ilaç."

"Olabilir."

Kutuyu elimden hızla çekmişti. Aklıma gelen şüpheyle ayaklandım.

"Bir dakika bir dakika..."

BEBEĞİMİN ANNESİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin