0.5

2.4K 140 61
                                    

Yüksek sesler zihnimde dolanırken gözlerimi aralayıp uyanmaya çalıştım, yeni uyandığım için ilk başta idrak edemesem de sonradan yine Osman abilerin kavga ettiğini anlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüksek sesler zihnimde dolanırken gözlerimi aralayıp uyanmaya çalıştım, yeni uyandığım için ilk başta idrak edemesem de sonradan yine Osman abilerin kavga ettiğini anlamıştım.

Havanın aydınlanmadığını gördüğümde yanda komidinin üzerinde duran telefonumu elime alarak tek gözüm kapalı saate bakmaya çalıştım, saat gecenin 5'iydi.

"Sus artık sus çocuk uyanacak!" Osman abi sert sesiyle bağırdığında bir şeylerin kırılma sesini duymuştum, ardından Ali yüksek sesle ağlamaya başlamıştı.

Kadın Osman abiye, ailesine küfürler savururken Osman abinin sesi çıkmıyordu, kadın ise hastalıklı gibi davranıyordu. Osman abiden ses gelmezken çocuğuyla ilgilendiğini düşünmüştüm, Çünkü Ali'nin ağlaması durmuştu. Ali için gerçekten çok üzülüyordum, daha küçücüktü ve bu yaşadıkları eminim ki ona ağır geliyordu.

Yaşadıkları onun psikolojisini kötü etkilemeye yetiyordu. Sürekli annesi ona veya babasına bağırıyor, kötü davranıyordu. Böyle bir anneyi nasıl sevebilirdi ki?

Kadın resmen susmama yemini etmiş gibiydi. Yatakta doğrulduğumda şakaklarıma kısa bir masaj yaptım, yüksek sesten dolayı başıma ağrı girmişti.

Kadın "Nereye götürüyorsun oğlumu bırak!" diye bağırdığında Osman abinin Aliyi buraya getireceğini düşünmüştüm. Başka nereye götürebilirdi ki?

Kapı yavaşça tıklatıldığında hiç bekletmeden koridora ilerledim ve kapıyı açtım, Osman abi hemen açtığımı görünce afallamıştı. "Senide mi uyandırdık?" diye sordu nazikçe.

Gözlerim Ali'nin üzerindeyken "Sorun değil." dedim. Osman abi kafasını sallayıp kucağında Aliyle birlikte salona doğru ilerledi, Ali uykulu gözleriyle etrafa bakmaya çalıştı, onun bu tatlı hâline gülümserken Osman abiyi kolundan tutarak durdurdum. Koltukta uyumasına izin veremezdim.

"Burada uyumasın, yatak odama götürelim." dedim kısık sesle konuşmaya özen göstererek, Aliyi rahatsız etmek istemezdim.

Osman abinin çatık kaşları gevşerken kafasını olumlu anlamda salladı, ben ilerlerken O da peşimden gelmişti. Oğlunu güzelce yatırıp üstünü örttü ve yanağından sıkıca öptü. Ali mırıldanırken bir kez daha öpüp kokusunu içine çekmişti.

Beraber odadan ayrıldığımız da Osman abinin mahçup yüz ifadesi üzülmeme neden olmuştu. Osman abi iyi bir insandı, ona böyle üzgün olmak hiç yakışmıyordu. Elimi kaldırıp yavaşça koluna dokundum, "Gerçekten sorun değil." dediğimde birkaç saniye gülümseyerek gözlerime baktı, ardından yaklaşıp saçlarımı karıştırdı. Saçlarıma dokunması o kadar hoşuma gidiyordu ki...

Büyükçe gülümsediğimde yanağımdan yavaşça öptü, kalp ritimlerim anında değişirken öylece kalakalmıştım. Küçük bi' öpücük neden bu kadar güzel hissettiriyordu?

Osman abi üzerindeki kırışmış tişörtünü düzeltip "Sen de git yanında uyu, hadi. Ben sabah gelirim." dedi ve hızlı adımlarla dış kapıya doğru ilerledi. Bir süre öylece düşünürken düşündüklerimin yanlış olduğunu fark etmiştim.

Ondan hoşlanıyor muydum?

Ne saçmalıyordum ben, evli ve çocuğu olan bir adamdan hoşlanmam mümkün müydü? Salak kafam.

Bu saçma düşüncelerden sıyrılıp sessizce odadan içeriye girerken Ali'nin yanına uzanmış, onu izlemeye başlamıştım. Ali, Osman abiye gerçekten çok benziyordu. Tıpkı babası gibi kumraldı ve uzun kipriklere sahipti.

Yaklaşıp yavaşça yanağından öptüm ve tekrardan yerime uzanarak uyumaya çalıştım.

--------
Ege bir öpücüğe tav olduysan vay halimize

ÜST KOMŞU- GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin