1.1

1.3K 93 84
                                    

Öncelikle destekleriniz için teşekkür ediyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Öncelikle destekleriniz için teşekkür ediyorum. Sizi bayağı bir beklettim, kusura bakmayın.
Artık sık ve daha uzun bölümler gelecek💪🏻

OSMAN'DAN;

Ali'yi annesi ile beraber anaannesine bırakmıştım ve daha 1 gün olmadan içimdeki özlem duygusu dolup taşmıştı. Oğlumdan uzak kalmak ağır geliyordu fakat annesinin de hakları vardı ve ben bu hakları onun elinden alamazdım. En azından boşandığımız güne kadar bu şekilde ilerlemeliydim. Normal bir evlilik olmaması benim onu ezip geçeceğim anlamına gelmiyordu.

Bu durum sinirlerimi bozsa bile sabretmem gerekiyordu, itiraf etmeliyim ki şu an derdim bu değildi. Benden hoşlanan birisi vardı, üstelik erkekti. Benim gözümde küçük bir çocuk gibiydi ve bu durum fazlasıyla can sıkıcıydı.

Bunlar ondan hoşlandığım gerçeğini değiştirmiyordu elbette.

Onu beğeniyordum, bembeyaz yüzünü, parıltılı gözlerini, dağınık saçlarını ve mimiklerini.

Ondan uzak kalma sebebim ise bariz ortadaydı. Evliyim, henüz bir ailem var. Bu haksızlığı kendisine yapamazdım, kağıt üzerinde bile olsa benim bir eşim vardı ve onu aldatamazdım.

Ve Ege, kararında emin miydi veya gerçekten istiyor muydu bilemiyordum. Çünkü kabul etmese dahi küçüktü, kendisinden yaşça büyük bir adamı hayatında ister miydi? Belki de ileride düşünceleri değişecekti.

Tişörtü üzerime geçirdiğimde müzik sesi ile kaşlarım çatıldı, kulaklarımı sağır edebilecek şekilde yüksekti. Ve bu ses aşağı kattan geliyordu, Ege'nin evinden. Kaşlarım daha çok çatılırken vücuduma bir sinir dalgası yayıldı. Şikayet edilmek falan mı istiyordu bu çocuk.

Aşağı kata indiğimde kapıyı alacaklı bir şekilde hızlı hızlı çaldım. Açmadı.

Saniyeler sonra açılmıştı. Karşımdaki dağınık çocuğa baktığımda delireceğimi hissetmiştim. Üzerinde minicik şort vardı ve sarhoştu. Sinir dalgaları vücudumu ele geçirirken içeriye büyük bir adımla ilerleyip salona geçtim. Koltukta yayvan bir şekilde oturmuş gençlere baktığımda hepsinin sarhoş olduğunu gördüm.

Ege peşimden gelmiş baygın bakışları ile bana bakıyordu. Ardından koltuğa geçip oturmuş, kafasını geriye doğru atmıştı. Müziği kapattığımda memnuniyetsiz yüz ifadesi ile "Neden kapattın?" dedi. Dudakları büzülmüştü. Kırmızı, ıslak dudakları ilgimi çekerken sinirim bir anda kaybolmuş gibiydi.

Yayvan gençleri kollarından sıkıca tutup dışarıya atmıştım, hepsi alkol kokuyordu. Kim oldukları hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve elbette bunun hesabını soracaktım. Geri salona geldiğimde Ege bakışlarını yüzüme çevirmiş tepkisizce bakıyordu. Yanına yaklaştığımda kucağıma çıkmak için kollarını kaldırarak bana yaklaştı.

Gülmemek için dudaklarımı dişlediğimde küçük bebeyi kucağıma almıştım. Kollarını sıkıca boynuma dolamış, başını omzuma yaslamıştı.

Kucağımdaki bebe ile koltuğa oturduğumda Ege başını omzumdan kaldırdı, gözlerimiz birleştiğinde kaşları çatılmıştı. "Ben sana küsüm." dedi, sesi kalp ritimlerimi değiştirecek tondaydı.

"Neden küstün? Yanlış olan ne yaptım?"

Gözlerim dudaklarına kaydığında "Beni istemediğini söyledin, çok kırıldım." dedi. Bilerek mi yapıyordu bilmiyorum ama ses tonu etkilenmemi sağlıyordu. Dudakları iyice büzülürken yaklaşıp sıkı ama kısa bir öpücük kondurdum. İrisleri büyürken utangaç bir tavırla bakışlarını çekmişti. Benden bu hâmleyi beklemiyor gibiydi.

"Beni etkiliyorsun ve buna engel olamıyorum."

"Belki de engel olmak istemiyorsun, hm?"

Yanağını okşadığımda tatlı bir şekilde gülümsemişti.

"Belki de."

-----
442 kelime, olsun beeee

ÜST KOMŞU- GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin