Bölüm Şarkıları;
Sertap Erener-Bu Böyle
Demir Demirkan-Zaferlerim
Ajda Pekkan-Sana Neler Edeceğim"Bazı şeyler olduğu esnada 'Bu neden benim başıma geliyor?Ben bunu hak etmedim ki?'diye sorgularız.Hayat bazen bizi dikenli yollara tabi tutar ki daha sonrasında çiçek bahçelerinden geçerken olabileceğimiz en iyi,en güçlü halimizde olalım.Yaşadığımız hiçbir şey boşuna değildir,hepsinin bizi bulmasının vardır bir sebebi.Önemli olan zorluklar seni bulduğunda da çizginden şaşmamak...Ne demişler sen doğru ol ki yolun da doğru olsun..."
15 sene önce
Gündüz sıcağının kavurduğu Gölyazı Mahallesi'nin sokakları öğlenden sonra batan güneş ve tatlı tatlı esen meltem rüzgarıyla beraber serinlemişti.Meltem hanımların bahçesine geniş bir Ramazan sofrası kurulmuş,üzeri çeşit çeşit bir sürü güzel yemekle donatılmıştı.Bu güzel ortamın tadını tabii ki her zaman olduğu gibi iki aile beraber çıkartacaktı.Helin hanımların da cümbür cemaat gelmesiyle birlikte sofraya oturup iftar saatini beklemeye başlamışlardı.Masada Ramazan ayının da getirmiş olduğu huzurla,keyifli bir sohbet dönüyordu.Yetişkinler üzerinde oruç tutmanın vermiş olduğu tatlı yorgunluk hakimken masanın diğer ucunda oturup ne zaman yemek yiyeceklerini hevesle bekleyen Cenk,Arden,Sare ve Efsun'da durum hiç de öyle değildi.Cenk ve Arden yaşça daha büyük olduklarından yemeğe başlamak için neden beklediklerini biliyorlardı.Bu yüzden ne kadar aç olsalar da tek bir kelime etmeden vaktin gelmesini bekliyorlardı fakat Sare ve Efsun son derece enerjik ve sabırsız olduklarından beş dakikada bir "Ne zaman yiyeceğiz?" diye sorup duruyorlardı.Anne ve babaları kendi aralarındaki sohbete daldıklarından bu iki kızın bıcır bıcır konuşmaları,soruları,huysuzluklarıyla Cenk ve Arden uğraşıyordu.Kızlar yaklaşık on dakikadır sessizliğe büründüğü için tam Cenk;"Oh şükür galiba artık anladılar."diye içinden geçirdiğinde kulağında kız kardeşinin sesi yankılandı:
"Ya ben çok açıktım,ne zaman yiycez Aydenciğim?"Sorunun Arden'e olmasından büyük bir keyif alıp sessizce onları izledi.
Karşısında alt dudağını sarkıtmış resmen gözünden kalpler çıkartarak sofradaki vişneli sarmalara bakan Efsun'u gören Arden,onun bu haline dayanamayıp:
"Cimcimem gel bakayım yanıma"dedikten sonra Efsun,sandalyesinden kalkıp paytak paytak adımlara Arden'in yanına gittiği gibi küçük kollarını beline sararak:
"Açım ben!"dedi.Arden gülmemek için dudaklarını ısırırken bir yandan da vişneli sarmanın olduğu tabağı kendi önüne çekmekle meşguldü.Bir tanesini kapıp Efsun'a uzattığında,Efsun öyle büyük bir iştahla sarmayı yedi ki hızını alamayıp Arden'in parmağını da ısırmış bulundu.Arden'in dudakları arasından canının acıdığına dair bir ses çıkınca Efsun ne yaptığını farkına varıp iki elini de ağzına kapatıp "hiih!" dedi.Arden'in canı aslında çok acımamıştı sadece böyle bir şey beklemediği için refleks olarak öyle bir tepki vermişti.Efsun'un bu kadar aç olduğunu bilse daha önceden yedirirdi ona.Daha erken fark etmediği için pişman oldu Arden.Bakışlarını Efsun'a çevirdiğinde mahçup mahçup onu izlediğini gördü.
"Aydenciğim özüy dileyim,öpem mi geçsin?"diyen Efsun'un iki yanağından tutup mıncırmamak için kendini zor tuttu.Biraz da biz cimcimemize nazlanalım diye düşünüp:
"Çok acıdı ama miniğim öyle bir kere öpünce nasıl geçecek?"dedi.
"O zamannn iki kere öpem mi?"diye bir soru Efsun'dan gelince kahkahasını tutamayıp başını onaylar anlamda salladı Arden.Efsun minicik elleriyle,Arden'in parmağını tutup kendine çekti ve bir kere öptükten sonra gözlerini kocaman açıp Arden'e bakarak "Bu biyyyy" dedi.Ardından bir kere daha öpüp "Bu da ikiii.Geçti mi Aydenciğim?"diye sorduktan sonra Arden,küçük kızın yanağına bir öpücük kondurdu.İftar saatinin gelmesiyle beraber sofrada bir süre sadece tabak çanak sesleri duyuldu.Arden bir yandan yemeğini yerken bir yandan da Efsun'un yemesine yardımcı olurken Cenk karşısında üstüne başına dökerek yemeğini yemeye çalışan Sare'ye bakıp haline gülmekle meşguldü.Sare,Cenk'in ona güldüğünü fark edip:
"Ne bakıyon komki mi?"dediğinde Cenk bu sefer daha da çok gülmeye başladığından Sare bu duruma içten içe bozulup daha da sinirlendi.Cenk,kahkahalarını dizginlediğinde:
"Ney mi ney mi?"diye sordu.Sare son derece ciddi bir şekilde "Komki mi?"diye bir kere daha sorduğunda Cenk,gülmemek için alt dudağını ısırarak "Değil komki,hadi ben kaçıyorum sinirlenme"dediğinde Sare'nin onun gitmesini istemediğini farkında değildi."Nireye gidiyorsun?"diye soran küçük kıza arkadaşlarıyla okey oynamaya gittiğini söyledikten sonra sofradan kalkıp bahçe kapısına doğru yürürken Sare de arkasından koşarak gidip tam da çıkışta bacağına yapıştı:
"Gitmee,geçen günkü gibi sen deve ol beni gezdir"dedi.
"Küçüğüm yarın yaparız tamam mı?"dediğinde Sare ısrar etti.
"Ya gitmeee,çok istiyom bugün yapalım!"
"Sare,istemiyorum diyorum abiciğim daha sonra yaparız tamam mı?"
"Ama ben şimdi istiyorum Cenk!"
"Cenk nedur kız?Abiye noldi atli mi kovaladi?Daha sonra dedim abiciğim."
"Cenk abiiii lüpen ya lüpen!"dediğinde Cenk içinden sabır dileniyordu ama kendini tutamayıp:
"La havle kizum,got kafali misun da?"demiş bulundu.
"Sensin göt kafalı!"diyip ağlayarak eve giren Sare'nin arkasından üzgün üzgün bakıp söylediğine pişman oldu.Arkadaşlarını arayıp gelemeyeceğini söyledikten sonra eve girdiğinde Sare'yi koltuğun dibine çökmüş ağlarken bulduğu için kendi kendine "Hay dilini eşek arisi soksun Cenk!"diye söylendi.Sare'nin yanına çöküp:"Abiciğim göt kafalı nedur da ?Ben sana hiç öyle der miyum?Got dedum,o farkli bir şey ama oni da dememem gerekiyordu.Gel bin sirtuma hadi,gitmeyrum bir yere!"dediğinde Sare'nin kafasını kaldırıp göz yaşlarını silmesi ve Cenk'in sırtına atlaması bir oldu.Dışarıda herkes yemeğini yemeye devam ederken ev ikisinin şen kahkahalarıyla inledi.
Yıllar geçse de ne Cenk'in bu düşünmeden konuşmaları bitecekti ne de Sare'nin ona allem edip kallem edip istediğini yaptırması...Onlar daha ufacık yaşlarında birbirlerine yiyerek anlaşmaya başlamışlardı.Ne derler "Alışmış,kudurmuştan beterdir!".Onlar da böyle olmaya çoktan alışmışlardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkar
Любовные романыYüreklerine birbirinin sevdası çok erken yaşta serpilmiş, Birbirlerinin hislerinden haberdar olamadan yıllardır ayrı düşmüş iki genç... Yıllardır adamla yollarının ayrıldığı yerde yolunu gözleyen bir kadın, Geçen yılların yüzündeki tebessümü soldurd...