8.Bölüm"Kıskançlık Rüzgarı"

325 18 289
                                    


Bölüm Şarkıları;

Dolu Kadehi Ters Tut-Madem
Young the Giant-Mine Over Matter
Giveon-Heartbreak Anniversary

...

Sahne senin sevgilim
Oyun kurucu sensin
İpler senin ellerinde
Kalbim senin ellerinde

Kabuslarımda yaşattım seni geceleri
Hayallerimi süsledin gündüzleri
Elim yüreğimde hep bir ümit bekledim gelmeni
Ümitli,kırgın,çoğu zaman da öfkeli

Gözlerim gözlerine tutunmak istedi,yoktun
Ayaklarım sana gelmek istedi,yoktun
Kulaklarım sesini işitmeye hasretti,yoktun
Gönlüm açtığın yaraları sarmanı istedi,yoktun

Şimdi buradasın,sahne senin
İpler senin,bu eller senin,ben seninim sevgilim
Tut elimden,çık sahneye oyna oyununu
Göster sahnede parlayanın kim olduğunu...

Merhabalarr,nasılsınız?🐥
Biz 3k olduk🥹🤍
Bir önceki bölümden sonra artan voteler ve yorumlarınız için teşekkür etmeyi borç bilirim💖Çok mutlu oldum,motiveyim.Bu bölümde de votelerinizi esirgememenizi rica ederek sizleri bölümle baş başa bırakıyorum.
Keyifli okumalar🪽

2 sene önce

(Arden'in anlatımıyla)

Başımda deli gibi şiddetli bir ağrı hissediyordum.Bilincim uyanmış olsa da gözlerimi açacak mecali kendimde bulamıyordum.Kafamın içi resmen kazan gibiydi.Gözlerimi açamasam da kafamın içini toplamaya çalıştım;dün gece en son ne olmuştu ne yapmıştım hatırlamaya çalışsam da tık yoktu.Son bir kuvvetle gözümü aralamak için kendimi zorladım,görüntü ilk başta öylesine bulanıktı ki ne gördüğümü bile anlamlandıramadım.Karanlığın içinde her taraftan yüzüme spot ışığı tutulmuş gibi bir görüntü vardı.Elimi güçlükle kaldırıp gözümü ovuşturduğumda görüntü netleşmeye başladı.Spot ışığı dediğim şeyler,bomboş sokağı aydınlatan sokak lambalarından başka bir şey değildi.Sokak lambası ne alaka?diye düşündükten sonra şiddetli esen rüzgar tüylerimi diken diken edip beni ayıltmak istercesine tenimde gezdi.

Şöyle bir kafamı çevirip etrafıma bakma zahmetine girdiğimde caddedeki sokak lambalarının ışığının zar zor aydınlattığı dar,sessiz ve bir o kadar da ıssız bir ara sokakta olduğumu fark ettim.Eski püskü bir apartmanın duvarına sırtımı yaslayıp sızmıştım,yan tarafıma baktığımda yine onlar vardı...Hoş İtalya'ya geldiğimden çok kısa bir süre sonrasından itibaren yanımda hep onlar vardı ya neyse...Suratımda acı bir tebessüm oluştuktan sonra elimle ceplerimi yoklayarak telefonumu aradım.Ceketimin iç cebinden çıkardığım telefonda 03 Haziran Çarşamba,saat 03.30 yazısını görünce kalakaldım.Siktir oradan ya!Hafızamda en son pazartesi öğlenden sonrası vardı,daha sonrasına dair ufak bir kırıntı dahil yoktu.Neredeyse iki gün sonra gecenin 03.00'ında mı ayılmıştım?İyice götü başı dağıtmıştım.

Oturduğum yerden zar zor kalkıp sallana sallana Bari'nin ıssız sokaklarında evime doğru yürüdüm.Bulunduğum yer evime o kadar uzaktı ki kendimi nasıl buraya kadar sürüklediğime anlam verememiştim.Yaklaşık bir saat yürüdükten sonra altından kafes evime giriş yapmıştım,kapıyı açar açmaz karşı duvarda asılı olan saate baktığımda neredeyse 05.00'a geldiğini gördüm.İyice gün-saat kavramımı kaybetmiştim,bir önemi de yoktu.O kadar uzun süre sızıp kaldığım için gidip uyumaya çalışsam uyuyamazdım da,mecburen kendimi mutfağa atıp sert bir kahve yapıp ayılmaya çalıştım.Bugün çarşambaydı yani Sare birkaç saate beni arardı.

EfsunkarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin