Our babys/Omegaverse/•Minsung•

2

.

.

.

Boş gözlerle beyaz fayansları inceliyordu omega.

Felix arkadaşını aradıktan sonra son seansın boş olduğunu söyleyince randevu almışlardı.

Şimdi ise hastaneye gelen ikili birbirine bakmamakta kararlıydı.

Minho başına gelenler yüzünden utanırken abisinin yüzüne bakamıyordu.Felix ise el bebek gül bebek baktığı kardeşinin hamile olduğunu sindirmeye çalışıyordu hala.

Minho'nun yaptığı stres nedeniyle feromonları da eş zamanlı artmıştı.Hiss edilen tarçın kokusu hafif  hafif yayılmaya başlamıştı.

O sırada açılan kapı sesi ve gülüşme sesleri işitmişti omega.Başını kaldırmadan açılan kapıya göz gezdirmişti.

Hafif şişkin karnını tutan bir kadın ve yanında eşi olarak tahmin ettiği bir adam vardı.Kapıda ise doktor olduğu belli olan önlüklü siyah saçlı bir alfa onlara gülümsüyordu.

Yavaş yavaş uzaklaşan ikiliye bakan Minho yutkundu.Bu sırada alfa onlara dönmüş abisi ile konuşuyordu.

"Hyunjin yine mi doğuracak yoksa ?"

Abisi ile dalga geçen adama baktı bu sefer Minho göz ucuyla.

Uzun boylu, siyah saçlı ve yapılı bir vücudu vardı.Tam da baskın bir alfa gibi.

Felix ise karşısında ki doktora hoş olmayan ve çaresiz bakışlar atıyordu.Şu durumda şakayı kaldıracak bir kafada değildi.

"Hey, sorun ne ?"

Bu sefer bir az yana kayan alfa arkasında oturan kardeşini işaret etmişti.

"Bu kim lan.Hyunjin'e kuma mı getirdin ?"

Kahka atmaya başlayan adamla birlikte hem Felix'in hem de Minho'nun sinirleri gerilemeye başlamıştı.

"Bana bak senin amına koymadan gülmeyi kes piç velet."

Gülmeyi zar zor kesen siyah saçlı alfa ise bir süre Minho'yu süzmüştü.

"Sende şaka kaldıramıyorsun hyung."

Başı eğik olan kardeşine bakmıştı Felix ortalıkta bu konuyu konuşmayı istemeyeceği belliydi.

"İçeri girem anlat bana neler dönüyor."

Siyah saçlı alfa önden hemen arkasından Felix ve Minho girmişti.

İkili masanın önünde olan beyaz deri koltuklara oturmuş alfa ise masa başında olan beyaz koltuğa oturmuştu.

"Minho kardeşim."

Felix ilk başta Minho'nun kim olduğunu açıklamış sonrasına olanları anlatmıştı.

"Bir kaç hafta önce bir kaç olay yaşandı.Ve bu gün öğle saatlerine doğru Minho bana ve Hyunjin'e hamile olduğunu söyledi."

Sarı saçlı karşısında oturan siyah saçlının gözünden duygu değişimleri anlamıştı.Minho ise önünde olan küçük sehpayı inceliyordu.

"Bir kaç konuşma sonrasında profesyonel birinin görüşünün daha iyi olacağını düşündüm."

Siyah saçlı anladığını belirtircesine kafasını sallamış ve Minho'ya dönmüştü.

"Bebeğin babasını bilmiyorsun anladığım kadarıyla değil mi Minho ?"

Yatıştırıcı bir ses tonu ile konuşmayı seçmişti alfa karşısında ki omega şu an fazla duygusal olabilirdi.

Evet anlamında başını salladı omega.

"Anladım.Peki bebeğe bakmak istiyor musun ? Tek değilsin yanında Hyunjin ve Felix var ama yanında bebeğin babası olmadan ona bakman zor."

Minho içini sıkan düşüncelerin biri tarafından söylenmesi ile gözleri doldu.

Cevap vermeyen omega ile alfa karşısında oturan Felix'e baktı ters konuşmak istemiyordu.

"Eğer bebeği aldırmak istersen.Bebeğin babasının da imza atması lazım.Ama eğer  istersen bunun için çözüm bulabileceğimize eminim."

Minho kendini daha çok sıkamadan bir kaç göz yaşı aktı.Sesizce oturup iki alfanın önünde göz yaşlarını dökmekten utandı hemde.

Felix ağlayan kardeşini fark edince bir kaç kere ona sorun olmadığını açıklamaya çalıştı ama bu işe yaramadı.

Omega şu an fazla duygusaldı ve abisi dışında olan baskın bir türün ilgisine muhtaç hiss ediyordu hamileliği yüzünden.

"Minho ağlama sorun yok.Senin istediğin karar saygı duyacağım ama lütfen ağlama."

Felix kardeşini yatıştırmaya çalışırken siyah saçlı alfa ayağa kalkmış.Yavaş adımlarla omeganın önüne gelip bir dizinin üstüne çökmüştü.

"Minho, ağlamak çözüm değil bunu yaparak bebeğini de üzüyorsun."

Bir elini nazikçe omeganın dizinin üstüne koymuştu.

"Şimdi izin verirsen bebeğini kontrol edelim ve durumu nasılmış öğrenelim olur mu ?"

Minho odaya girdiğinden beri ilk kez başını kaldırarak kendisine içtenlikle bakan kahverengi gözlere bakmıştı ıslak gözleri ile.

Karşısında ki alfa ise yavaşça gülümsemiş ve dizinde olan eli ile dizini sıkmıştı bir az.

"Tam tanışmadık ben Doktor Han Jisung."

.

.

.