『five』

397 54 18
                                    


"Nerelerdeydin?" Stiles yavaş yavaş kendine gelmeye başladıktan sonra usulca sordu, Derek ile ne hakkında konuşmayı planladığını tam olarak bilmiyordu fakat sessizce yerinde durmak sinirini bozuyordu.

"Meşguldüm." Derek yola bakmaya devam ederken her zamanki gibi soğuk ve kısa bir şekilde yanıtladı.

"Ne ile?" diye atladı Stiles, "Çünkü bu kasabadaki son sorun Jackson ile ilgiliydi ve bundan da beraber kurtulduk."

Derek dikiz aynasından beri yan koltuğunda oturan Stiles'a alaycı bir bakış attı. "Seni ziyaret etmemi bu kadar çok istediğini bilmiyordum." surat ifadesi hâlâ ciddiydi.

Stiles kendi kendine homurdandı, "Neredeyse kasabadaki herkes gelip beni ziyaret etti." Ve Derek her zamanki gibi onu umursamadan yola bakmaya devam edince ekledi: "Seni hastanede gördüm, benden yolda karşılaşmak istemediğin birini görmüş gibi uzaklaştın. Neden?"

Derek başını salladı, Stiles'ın o günden bahsetmeden gitmeyeceğini biliyordu. Konudan sıyrılmak için bir şeyler mırıldandı. "Sadece sana zaman veriyorum Stiles."

Stiles, Derek'in ne kadar duygusuz göründüğü karşısında şoktaydı "Günden güne ne kadar kötüleştiğimi görmek için mi?" Stiles kendi nefesini toplamak için durdu.

Derek yine tek kelime bile etmedi. Sadece arabasını sürmeye devam ediyordu. Stiles ise bıktığı bu belirsizlik durumu yüzünden konuşmasını sürdürdü. "Muhtemelen umurunda bile değil, çünkü sen çevrendekilerin elinden kayıp gitmesine alışıksın ve artık bunu umursamıyorsun bile değil mi?"

Stiles'ın bu sözleri Derek'in dişlerini sıkmasına ve bir kaç saniye sonra arabayı aniden durdurmasına sebep olmuştu. Kafasını çocuğa çevirdiğinde Stiles kendini korkuyla geri çekip oturuşunu düzeltti. İleriye gittiğini ve Derek'in sınırlarını zorladığının farkına varmıştı. Eğer normal bir durumda olsalardı Derek onu arabadan atabilir veya azarlayarak kafasını kaputa çarpabilirdi fakat hasta olduğunu göz önünde bulundurursak bunları yapamazdı.

"Vücudun ısırığı kaldırmazsa daha erken öleceksin, bunu istiyor musun?" Stiles cevap veremeden ona bakmaya devam ettiğinde ekledi "O zaman kapat çeneni." Derek yavaşça önüne geri dönerken arabayı tekrardan çalıştırdı ve çatık kaşlarla yola devam etti.

Stiles boğazını temizleyerek aynı şekilde önüne geri dönerken "Siktir et." diye mırıldandı. Sesi neredeyse yok denilecek kadar kısıktı fakat Derek'in duyması için yeterliydi. Bir kaç saniye duraksayıp düşünmesinin ardından tekrardan Derek'e baktı. "Kenara çek, zaten eve yaklaştık"

Evden yaklaşık on dakika uzaktalardı ve yürüyerek bu süre daha da uzuyordu. Ancak Derek çocuğun soğuktan dolayı fazla duramadan geri geleceğini bildiği için itiraz etmeden arabasını bir kenara çekip arkasına yaslandı ve ona bakmadan beklemeye başladı. Stiles, omuzlarının üstündeki siyah deri ceketi oturduğu koltuğun üstüne bırakıp arabadan indi. Soğuk titremesine sebep olsa da kapısını geri kapatıp ısınmak için kollarını göğsüne dolarken kendi kendine homurdandı, Derek'ten hâlâ nefret ediyordu. Bir yanı gecenin bu saatinde üstünde boxer ve beyaz tişört varken arabadan inmenin kötü bir fikir olduğunun farkına varırken ağır başlılığı arabaya tekrar binmesini engelliyordu.

Kendi başına neredeyse kimse olmayan karanlık caddede ilerlemeye başladı. Derek'in görüş açısından çıkmak için ara sokaklardan birine girdiğinde Stiles'ın düşünce akışı yakındaki bir grup ayak sesiyle bozuldu. Kafasını kaldırıp sesin geldiği yöne baktı, taksi durağına doğru yürüyen üç adamı gördüğünde içini rahatsız edici bir duygu kaplamıştı. Burada daha fazla durmanın sorun olacağını anlayıp bakışlarını yere dikerek adımlarını hızlandırdı.

"Nereye gidiyorsun güzel çocuk?"

Kafasını tekrar arkaya çevirdiğinde yaklaşmaları kalbinin hızla çarpmasına ve kulaklarının çınlamasına neden olmuştu. Onlarla muhattap olmadan eve doğru koşmaya başladı ancak kırgın vücudu, tehditkar grubun ona hızla yetişmesine neden oldu.

İçlerinden biri onu penyesinin yakasından yakalayıp geri çekti ve sert, soğuk beton zemine çarpmasını sağladı. Bir el üstünü aramadan önce karşılık verememesi için kafasına yumruk attı. Çocuğun yanağı ıslak zemine doğru kaymış, onların elleri boş bir şekilde uzaklara doğru yürümelerini izlerken çaresizce arkalarından bakmıştı. Kaş kemiğinden aşağı kan damladığını hissedebiliyordu, kaburgalarının acısı çok fazla artmıştı ve her şey kararmıştı. Kafasını kaldırmaya çalışırken acıyla inledi ve şanssızlığı yüzünden kendi kendine sinirle bir küfür savurdu.

Aniden titriyordu, sanki bedeni kendi kişisel depremini yaşıyormuş gibiydi. Yerde kendi başına kıvranırken çok geçmeden birinin hafifçe adını seslendiğini duydu. Yavaşça gözlerini geri açtığında karşısında Derek'i görmesiyle hızla ayağa kalkmaya çalıştı.

"Çekil üzerimden, yardımına ihtiyacım yok!"

Oturmak istedi ama karnındaki ve bacaklarındaki şiddetli ağrılar yüzünden tekrardan geriye doğru yığıldı. Derek kollarını Stiles'ın geride kalan vücudunun altına hareket ettirdi ve onu sırtından kavrayaram bir şekilde kaldırdı.

"Hiç gitmemiştin değil mi?" Stiles kendini mecburen Derek'in kontrolüne bırakırken yüzünde tiksinmiş bir ifadeyle sordu. Derek'in dudaklarının alayla kıvrıldığını görebiliyordu.

"Göt herif." Stiles göz devirirken Derek onu arabaya geri bindirmiş ve kendisi de şoför koltuğuna geçip eve doğru sürmeye devam etmişti.

On dakika sonra kapıya yaklaştıklarında Noah'ın bahçede endişeli bir şekilde beklediğini görebiliyordu. Babasını endişelendirip durmak kendini kötü hissetmesine sebep oluyordu.

"Hey baba-" Stiles arabadan iner inmez etrafına sıkıca sarılan ellerle sözü kesilmişti. Kendiside ona sarılmaya çalışırken Noah'ın elleri omuzuna doğru çıkıp Stiles'ı geri çekerek gözleriyle hızlı bir kontrolden geçirdi.

"Kaşına ne oldu?" Noah telaşla sorduğunda Stiles göz ucuyla arkasındaki Derek'e doğru baktı. Ardından babasının bir de kendisini soymaya kalkan adamları bulmakla uğraşmaması için "Düştüm" diye mırıldandı. "Özür dilerim."

Babası iç çekerek oğlunun daha fazla soğukta kalarak üşümemesi için içeriye doğru sırtından hafifçe iterken Derek'e teşekkür etmek amacıyla buruk bir şekilde gülümsedi ve Stiles'ın peşinden eve ilerledi.

-

Bir ay sonra üniversite sınavına gireceğim için bölüm yazmaya fazla vakit ayıramıyorum kusura bakmayın :')

Sterek | You Keep Pushing Me Away [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin