ceza sahasının dışından ilerleyen, avusturyalı oyuncuları çalımlayarak kaleye doğru koşan ferdi, çaprazında ve en yakınında gördüğü abdulkerime pas atarak, pasının asiste dönüşmesini sağladı. topun ağlarla buluşmasının ardından ferdi abdulkerime sarılarak kutladı sevincini.
maç devam ederken top ismailin ayağına geldi. oyuna sonradan girmişti ama çok iyi ilerliyordu. ismail rakibinden topu saklamaya çalışıyor bir yandan da etrafında pas atıcak birini arıyordu. etrafında kimse olmadığından topu elinden geldiğince saklamaya çalışıyordu. rakip takımın oyuncularından biri topu almak için ismailin üzerine koştuğunda omuz atarak ismaili yere düşürdü, topu alarak maça devam ettiler.
hakem oyunu durdurduğunda ismail tavan yapmış öfkesiyle ona omuz atan oyuncunun üzerine yürüdü, rakip takımın oyuncusu ise hiç sorgulamadan veya özür dilemeden ismaile kafa tuttu. hakem tartışan ikiliyi gördüğünde yanlarına koştu fakat barış hakemden önce koşarak ismaili geri çekerek oyuncuyla kendi tartışmaya başladı. hakem geldiğinde barışı da uzaklaştırarak gerginliği azalttı. maçı devam ettirdi.
maçın son dakikalarında avusturya köşe vuruşu kazanmış ve ordan da gol olmuştu. hakem ağlara giren topla maçı sonlandırdı.
3-2 avusturya almıştı.ilk gol penaltıdan atılmıştı, hakan çalhanoğlu kullanmıştı. ikinci gol ise ferdinin asisti ve abdulkerimin golü ile.
takım morali bozuk bir şekilde soyunma odasına ilerledi. kimsenin sesi çıkmıyordu, böyle bir durumda kim ne diyebilirdi ki. bir an önce otele dönüp evlerine gitmek istiyorlardı.
takım otobüsüne bindiklerinde barış cam kenarına geçmiş ismail ise yanına gelmişti. hiçbir taraftara ayıracak zamanları yoktu. yorgunlardı.
ismail yol boyunca konuşmamıştı, barış ds öyle. takım otobüsünde büyük bir sessizlik hakimdi. nihayetinde kaldıkları otele geldiklerinde son gecelerini de burada geçirip eve döneceklerdi.
herkes odalarına dağılmıştı, ismail ve barış ds öyle.
ismail sanki sinirli gibiydi ama barış anlayamıyordu neye sinirli olduğunu. fark etmeden kırmış mıydı onu, yoksa yanlış bir hareketi mi olmuştu?
odaya girdiklerinde ismail yine konuşmamıştı. kıyafetlerini alarak duşa girmiş, çıktığı zaman da direkt balkona çıkmıştı. barış da peşinden gitti.
"bir şey mi oldu"
"hayır" gereğinden fazla soğuk sesiyle cevap verdi barışa.
"eğer bir şey yaptıysam, bir hatam olduysa özür dilerim." ismail barışın yüz hatlarında gezdirdi gözlerini. uzunca baktı karşısındakinin çocuğa. sert bakışları yumuşadı, çatık kaşları düz bir çizgi halini aldı.
"asıl ben özür dilerim, maçtaki olaya çok sinir oldum. sana yansıtmamam gerekliydi."
"sorun değil."
.
.
.
.
.kırıldı barış
bakışmaları saka mı 😻ya normalde bölümü dün atacaktım sonra yayınlayayım derken o dalgınlıkla yanlışlıkla sildim😔
bazı yerleri degistirdim😔
avusturyadan 6 yememis gibi yapalım
kalede altay varmıs gibi yapalım
🙏