16. Bölüm

148 4 0
                                    

Kartal'ın Ağızından;

Şahin ailesinin bahçesinden büşra'yla beraber menderes eyüboğlu'nun ölümünü izliyorduk.

Büşra gülümseyerek "beni bu yüzden mi dışarıya çıkardın kartal polat ?" diyerek sordu.

"Evet, düşman ailenizin düştükleri bu durumu kendi gözlerinle görmeni istedim laz kızım" diyerek yanağından bir makas aldım.

Büşra memnuniyetsizce makas aldığım yeri sildi ve bana "kapat çeneni süt çocuğu ben senin laz kızın falan değilim" dedi.

Ciddi bir tavırla "öylesin uzatma, laz kızım hadi içeriye geçelim artık istersen" dedim.

Büşra kızarak "Allah belanı versin süt çocuğu" dedi.

Alayla "vermiş zaten beni göndererek laz kızım, ama bir yandan iyi bakmalısın düşmanlarına karşı çok güçlü olacaksın, daha doğrusu bana sahip olacaksın bende sana" dedim.

Büşra "S!kt!r git süt çocuğu, sen kim ? bana sahip olmak kim ? ha" dedi küçümser bir şekilde.

Gülerek "Evlenince görürsün canım, neyse içeri geçelimde sizinkiler şüphelenmesinler" dedim ve içeriye geçtik.

Hacer hanım bizi görünce şirin hanım'a dönüp "bak şirin, ne güzel anlaşıyorlar gördün mü ?" dedi.

Şirin hanım memnuniyetsizce "hıı, gördüm gördüm, darısı senin kızının başına abla" dedi.

Büşra "sahi ya, berfu'ya haber verdiniz mi ?, gelecek mi ?" diye sordu.

Hacer hanım heyecanla "arayacağım şimdi, hazırlık telaşından unuttum haber vermeyi" dedi.

Büşra sakince "tamam hala, sen nasıl biliyorsan öyle yap" dedi ve bana dönerek "canım istersen yavaştan evine git geç oldu" dedi.

Gerçekten saate baktığımda gece yarısı saat 00.00 olduğunu gördüm.

Gülümseyerek "tamam o zaman iyi akşamlar hayatım" dedim.

O sırada hacer hanım'ın telefonu çaldı.
"Bir dakika" diyerek telefonunu açtı ve bizimde duymamız için hoparlöre aldı.

*Alo oğlum* dedi hacer hanım.

*Anne, menderes eyüboğlu'nu öldürdüler* dedi boğaç endişeli bir şekilde.

*Ne !, ne diyorsun oğlum sen* diyerek sordu hacer hanım.

Büşra korkuyla "hala noluyor" diye sordu.

*Anne burada olaylar karışık sakın kimsenin ben gelene kadar evden dışarı çıkmasına izin verme anladın mı ?* dedi boğaç ciddi bir şekilde.

*Anladım oğlum* diyerek telefonu kapattı hacer hanım.

Hacer hanım'ın yüzü telefon konuşmasından sonra bembeyaz olmuştu.

Şirin hanım telaşla "abla noldu betin benzin attı, kızım halana bir tuzlu ayran yap getir hadi" dedi.

Büşra "tamam anne getiriyorum" dedi ve hızlı adımlarla mutfağa gitti.

Hacer hanım kekeleyerek "şirin, menderes öldürülmüş" dedi.

Şirin hanım dişlerinin arasından "nasıl öldürülmüş abla bu şerefsiz" diyerek sordu.

Hacer hanım "bunu bilmiyorum, boğaç dediki ben gelene kadar kimse evden dışarı çıkmasın" dedi otoriter bir şekilde.

Merakla "bende mi dahilim bu dışarı çıkma yasağına" diyerek sordum.

Barbaros soğuk bir şekilde bana bakarak "bu evin içindeysen evet" dedi.

Tıslayarak "kahretsin, bir bu eksikti" dedim.

KANATSIZ KUŞLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin