18. Bölüm

92 4 2
                                    

Barbaros'un Ağızından;

Mutfağın kapısındaydım annem ve lara'nın son konuşmalarını duymuştum.

Lara'nın söylediği kulağımda çınlıyordu 'ben hâlâ barbaros'u seviyorum'.

Ben ona umut vermemeye çalışırken o kendi kendine benden umut alıyormuş, kahretsin.

Gülerek "oo Allah muhabbetinizi artırsın, ne yapıyorsunuz bakalım ?" diyerek sordum.

Annem "akşama sarma yapıcam oğlum, şimdiden sarayım dedim, sen çok seversin" dedi gülümseyerek.

"Çok güzel gözüküyorlar tadına bakmazsam olmaz" diyerek tencereden bir zeytinyağlı yaprak sarması aldım.

Tam bir daha alacakken annem elime vurdu "dur oğlum çiğ çiğ yeme şu sarmaları pişince yersin, kaçmiyorlar da" dedi.

Alayla "kızından kalırsa tabikide, harbiden büşra nerde, uyuya mı kaldı ?" dedim.

Annem "o nişanlısıyla verandada birşeyler konuşacaklardı, ordadır oğlum" dedi.

"Ben bi bakayim şunlara ne yapıyorlar, sen şu kızın birşeyler yapmasına izin verme, şimdi büşra'nın ağzuni çekmeyelim, kaçtım ben" diyerek mutfaktan çıktım ve veranda'ya gittim.

Büşra ve kartal'ı veranda'da öpüşürken görmüştüm.

Sitemkar bir şekilde "ulan ben sizin konuştuğunuzu sanarken siz burada öpüşüyor musunuz ?" diye sordum.

Kartal pis pis sırıtarak "evet" dedi.

Büşra "hayır, hem sen beni tanımıyor musun abicim, ben seni bile öpememişken bununla mı öpüşücem hı" dedi sitemli bir şekilde.

Tabii, ben kardeşimi tanıyan abisi olarak onun bu yalanını yememiştim, ama inanmış numarası yapmıştım.

Kartal gülerek "niye yalan söylüyorsun abine laz kızım, doğruları desene, ben kartal'la öpüştüm desene" dedi.

Büşra kızarak "kapat çeneni ve siktir git buradan hadi kartal" dedi.

Kartal sakince "tamam gidiyorum, ama şunu aklından çıkarma, bunu evlendiğimizde sık sık yapacağız odamızda canım" dedi.

Büşra ise kartal'ın dediklerinden sonra kızmızının her tonuna girmişti.

Kızarak "lan yürü git ağzını burnunu kırarım senin" dedim.

Benim kardeşim asla sahipsiz değildi, arkasında babası olmasada dağ gibi abisi vardı, onu asla elalemin oğluna ezdirmezdim.

Büşra kartal'a bağırarak "manyağa bak 'evlenincede yapacakmışız' hele dene organını söküp eline vermiyor muyum senin ırz düşmanı" dedi.

Kartal alayla "öptüm laz kızım, hadi ben kaçar" dedi ve veranda'dan koşarak çıktı.

"kaç sen kaç, anca kaçarsın zaten, neyse büşra hadi içeriye geçelim abicim" dedim ve kardeşimle birlikte içeriye geçtik.

-----
Yazar'ın Ağızından;

Akşam olmuştu, yemekler yenmişti, Hacer ve şirin veranda'da oturmuş abla-kardeş çay içiyorlardı.

Hacer derin bir nefes verdi ve şirine "şirin, bak birşey diyecem ama hemen celallenme" dedi.

Şirin "ne söyleyeceksin abla, çabuk söyle" dedi endişeli bir şekilde.

Hacer "diyorum ki barbaros'un başını bağlayalım artık, kardeşi yakında evlenip yuvasını kuracak, oda kursun" dedi.

Şirin itiraz içeren ses tonunda "saçmalama abla istersen, kızım istemediği birine verdin oğlumada aynısını yapmana izin vermem" dedi.

KANATSIZ KUŞLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin